‘Özlemimiz zaman aşımına uğramıyor, öfkemiz de…’ 2020-11-07 13:27:54   İSTANBUL- Cumartesi Anneleri’nin 815’inci hafta eyleminde gözaltında kaybedilen Hüseyin Toraman’ın annesi Hatice Toraman, “Acım da faşizme karşı öfkem de bitmedi” derken, kardeşi Sakine ise, “Özlemimiz zaman aşımına uğramıyor. Öfkemiz de…” diye seslendi.   Cumartesi Anneleri, "Failler belli kayıplar nerede" sloganıyla gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak için her hafta düzenledikleri eylemlerinin 815’incisini  koronavirüs nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde 27 Ekim 1991 tarihinde evinin önünden gözaltına alınan ve  kaybedilen Hüseyin Toraman’ın akıbeti soruldu.   Anne Hatice: Acım da faşizme karşı öfkem de bitmedi   Eylemde ilk olarak konuşan Hüseyin’in annesi Hatice Toraman, “Ah yavrum. Kaybolalı 29 yıl oldu. 29 yıldan bu yana ne katiller bulundu ne de oğlumdan bir haber geldi. Ama hiç unutmadım, yaram kapanmadı. Oğlumun artık bulunmayacağını biliyorum. O nedenle tek isteğim katillerin bulunması. Hesap sorulsun. Aramadığım, sormadığım yer kalmadı ama yetkililer kulaklarını kapatmışlar. Bir gün de ‘şu Cumartesi Anneleri’nin derdi ne?’ diye sormadılar. Acım da faşizme karşı öfkem de bitmedi. Çünkü oğlumun mezarı yok” dedi.   ‘Özlemimiz zaman aşımına uğramıyor. Öfkemiz de…’   Ardından konuşan Hüseyin’in kardeşi Sakine Toraman ise “Çalmadık kapı kalmadı. 29 yıllık hak ve adalet arayışımız sonuçsuz kaldı. Biz hala bir mezara sahip değiliz. Ve katiller ellerini kollarını sallayarak normal yaşantılarına devam etti. Oysa biz kayıp yakınları sadece yakınlarımızı kaybetmedik. Biz hayatımızı kaybettik. Biz aile olarak felce uğradık. Hiçbir zaman önceki yaşantımıza geri dönemedik. Bugün kayıp dosyaları kapatılmak isteniyor, zaman aşımı denilerek. Halbuki bizim özlemimiz hiç zaman aşımına uğramıyor. Öfkemiz de… Kayıpları aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Çünkü onlarla vedalaşamadık. Mezarına ulaşamadık. Yakınlarımızı katleden bu devletten daha hesap soramadık. Zorla kaybedilme devletin eliyle işlendi. Bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Biz bitti demeden bitmeyecek. Hak ve adalet arayışımız hep devam edecektir” diye konuştu.   ‘Akıbeti hala aydınlatılmayı bekliyor’   Daha sonra söz alan İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı ve aynı zamanda dava avukatı Gülseren Yoleri, dava dosyasına ilişkin şu bilgileri paylaştı:   “10 Eylül 1993 tarihinde dosyaya bir ihbar mektubu geliyor. Bu ihbar mektubunda imzası bulunan emniyet mensubu, Gebze Emniyet Müdürlüğü’nde hukuka aykırı bir takım olayların olduğuna dair ayrıntılı bilgiler veriyor. Mektupta Hüseyin Toraman’a ilişkin ise, ‘nöbetçi olduğum bir gün işkenceli sorgu sırasında ölmüş, Gebze ilçe Emniyet Müdürlüğü’nün talimatıyla başkomiser  Remzi Akıncılar tarafından eski hisar yolu üzerinde köprü civarına gömülmüştür’ bilgisi yer alıyor. Bu olay öğrenildikten sonra cumhuriyet savcılığı aracılığıyla bu bölgede bir kazı çalışması yapıldı. Ancak maalesef bir bulguya ulaşılamadı. Etkin bir soruşturma yürütülmedi, iddialar araştırılmadı. 20 yılın sonunda savcılık tarafından zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle dosya hakkında takipsizlik kararı verildi. Bunun sonrasında bu karara yapılan itiraz Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilerek bu suçun insanlığa karşı suç olma vasfı, zaman aşımının hesaplanması konusunda hukuk tekniği açısından hatalı hesap yapıldığı itirazları kabul gördü ve savcılık dosyanın tekrar açılmasına karar verdi. Soruşturma dosyası yeniden açıldı ama etkin bir soruşturma yine yürütülmedi. Dosya hala açık ama Hüseyin Toraman akıbeti hala aydınlatılmayı bekliyor.”   Başbakan’dan  ‘Oğlun cebimde mi ki çıkarıp vereyim’ yanıtı!   Eylemin bu haftaki basın açıklamasını kayıp ailelerinin avukatı ve Cumartesi İnsanı Gülizar Tuncer okudu. Hüseyin Toraman'ın 24 yaşındayken zorla beyaz Toros'a bindirilerek kaçırıldığını ve gözaltına alındığının inkar edildiğini hatırlatan Gülizar, gözaltında kaybetmenin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu vurguladı. Hüseyin’in annesi Hatice Toraman’ın görüştüğü dönemin Başbakanı Süleyman Demirel tarafından, “Oğlun cebimde mi ki çıkarıp vereyim” cevabı aldığını hatırlatan Gülizar, “Kaç yıl geçerse geçsin Hüseyin Toraman için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.   Gülizar son olarak ise, 116 haftadır kendilerine yasaklanan “kayıpları arama mekanı” olan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.