Cizre’de ‘Em Xwe Diparêzin’ buluşması 2020-11-05 21:01:57   ŞIRNAK - TJA, “Em Xwe Diparêzin” kampanyası kapsamında Cizre’de kadınlarla buluştu.    Tevgera Jinên Azad (TJA), "Em Xwe Diparêzin" kampanyası kapsamında, Şırnak'ın Cizre ilçesinde bulunan bir kafede kurumlardaki kadınlarla buluşma gerçekleştirdi. Kadın buluşmasına HDP Batman Milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir, Şırnak KESK Platformu, İHD, Baro, kültür çalışanları ile HDP yöneticileri katıldı.    ‘Kadınlar buluşmalar gerçekleştiriyoruz’   Buluşmada İlk olarak konuşan HDP'li Nuran İmir, buluşmanın kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak,  son süreçte kadına yönelik saldırıların arttığını belirtti. TJA'nın "Em Xwe Diparêzin" kampanyasına ilişkin konuşan Nuran, kadına yönelik şiddetin son bulması için bu kampanyanın başlatıldığını ifade etti. Taciz, tecavüz ve şiddetin bölge kentlerinin her alanında yaygınlaştığını söyleyen Nuran, "Bizler bu saldırılara cevap olmak için bu kampanyayı başlattık. Bir buçuk aydır her alanda kadına ulaşarak mücadele etmeye çağırdık.  Özellikle Botan'da çalışmalarımız tüm hızı ile mahalle mahalle, ev ev dolaşarak devam ediyor. Yine bu saldırılara cevap olmak için ne yapabiliriz üzerinden kadınlarla buluşmalar gerçekleştiriyoruz. Kadının olduğu her yerde devlet saldırılarını arttırıyor. Bizler bu saldırılar karşısında durmayıp mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.   Nuran son olarak, 7 Kasım’da Cizre'de yapılacak yürüyüşe tüm kadınları davet etti.    ‘Ekim’de 8 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi’   Ardından söz alan Ayşe Acar Başaran, Cizre’de olmanın kendisi için önemini vurgulayarak, “Cizre’nin hepimizin üzerinde bir etkisi var. Tekrar burada olmak çok ayrı bir duygu” dedi. İktidarın ve devletin kadın bedeni üzerinden kendilerini inşa ettiğine dikkat çeken Ayşe, "Kadına saldırarak, yok ederek, toplumsal alanın dışına çıkararak kendilerini var eden devlet ideolojisi ile karşı karşıyayız.  Yoğun olarak dünyanın birçok yerinde kadına yönelik saldırılar söz konusu. Dünyada yeni bir inşa dönemi var. Ve bu inşa döneminde erkek egemen faşist düzenin inşa edilme çabası var. Bu yüzden özgürlüğü, eşitliği ve ortak yaşamı savunan öncü bir çizgi var. Bunların bir biriyle mücadelesinden bahsediyoruz.  Ortadoğu da yürüyen bir mücadele hattı söz konusu. Ekim ayı içerisinde 21 kadın katledildi ve bunlardan 8 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.  Bu kadınların erkekler tarafından katledildiğini biliyoruz. Cezasızlık politikası ile kadına yönelik saldırılar yoğunlaştı. Türkiye'nin her yerinde İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılması,  nafakanın tartışmaya açılması, pandemi bahane edilerek kadınların korumaya alınmaması,  olayların üstünün kapatılması şiddetin artmasının nedenleridir" sözlerini kullandı.    ‘Devlet askerini, polisini koruyor’   Pandemi süreci ile kadına yönelik saldırıların arttığına işaret eden Ayşe şöyle devam etti: "Şiddetin en fazla yaşanan yerlere çekildik, yani evlere. Bu bir izole hale getirildi. Sağlık emekçileri bu süreçte saldırılara maruz kaldı. Kadınlar bu süreçte şiddetten uzaklaşmaz hale geldiler. Kürdistan üzerinde ise farklı bir siyaset yürütülüyor. Kürdistan’da devlet şiddetin yaratıcısı haline gelmiş. Batman'da yaşanan olay bunun bir örneği. Bunu yapan ise devletin kendisi. Çünkü devlet askerini, polisini koruyor. Yine Şırnak'ta da bir çocuğu taciz eden uzman çavuş alıkonulduğu için normalleştirildi. Günlerdir Dersim'de kaybedilen Gülistan Doku hala bulunmadı.  İnsanlar kaybolmaz. Biz bunu 90'lı yıllardan iyi biliyoruz.  Tecavüz bir savaş aleti haline getirtildi. Bu ilk defa yaşlanma bir durum değil. DAİŞ bunun bir örneği. Topluma diz çöktürmek isteniyor. Rojava'da DAİŞ tarafından kaçırılan Êzidî kadınlar köle pazarlarında satıldı. Ve hala yüzlerce Êzidî kadının nerede olduğunu ise bilmiyoruz. Türkiye'de bir fetih yaklaşımı söz konusu. 'Biz Kürdistan'ı fethederiz,  topraklarını gasp eder ve kadınlara ganimet gibi yaklaşırızın' göstergesidir.”   Kadın katliamlarının tesadüf olmadığını ifade eden Ayşe, “İktidar en fazla mücadele edene saldırıyor. Savunan kadın olduğu için saldırıları yoğunlaştırdı. Kadın düşmanları bırakıldı” diye konuştu.    Ayşe 7 Kasım’da yapılacak yürüyüşe dikkat çekerek, saldırılara karşı mücadele çağrısında bulundu.    Buluşma, kadınların tartışması ile sona erdi.