10 ayda 160 kişi ajanlaştırmaya maruz bırakıldı 2020-11-05 14:38:12   ANKARA - İHD, 2020 yılının ilk 10 ayında yaşanan tehdit ve ajanlaştırmaya dair raporunda 160 kişinin bu hak ihlallerine maruz bırakıldığını belirterek, “Ajanlaştırma faaliyetlerine sessiz kalınmamalı ve failler tespit edilerek, devlet korumasından çıkarılarak yargılanmalıdır” dedi.   İnsan Hakları Derneği (İHD) 2020 yılının ilk 10 ayında baskı ve tehdit yöntemleri ile ajanlaştırma dayatması ve kaçırmalara dair özel raporunu Genel Merkez’de düzenlenen basın toplantısı ile açıkladı.   ‘2018-2019 yıllarında 310 kişi ajanlık teklifine maruz kaldı’   Raporda, son üç yıldır tehdit ve ajanlaştırma gibi ihlallerin arttığı, şikâyetlerin etkili bir şekilde soruşturulmadığı ve faillerin cezalandırılmadığı belirtildi. 2018 yılında aynı konuda açıkladıkları raporda 160 kişinin, 2019 yılındaki raporda ise 150 kişinin tehdit ve ajanlaştırmaya maruz bırakıldığı hatırlatılan raporda, 2020 yılının ilk 10 ayında İHD Genel Merkezi’ne 6, İstanbul Şubesi’ne 11, Diyarbakır Şubesi’ne 5, İzmir Şubesi’ne 14, Ankara Şubesi’ne 5, Mersin Şubesi’ne 1, Van Şubesi’ne ise 3 kişinin başvuru yaptığı kaydedildi. Raporda, İHD Genel Merkezi Dokümantasyon Birimi’ne başvuru yapan 10 kişinin ise kaçırılarak ajanlık teklifine ve tehdidine maruz kaldığı, bu kişilerin resmi işlem yapılmadan serbest bırakıldığı ifadeleri yer aldı. Raporda ayrıca, “72 kişinin çeşitli yerlerde (gözaltında ve gözaltı yerleri dışında) ajanlık teklifine ve tehdidine maruz kaldığı, 4 kişinin de hapishanede iken savcı ya da diğer güvenlik görevlilerince ajanlık teklifine maruz kaldığı, 29 kişinin ise sosyal medya üzerinden tehdit edildikleri tespit edilmiştir. Toplam 160 kişi” bilgisi yer aldı.   ‘Öğrenciler hedef alınıp psikolojik işkence yapılıyor’   Baskı yöntemlerinin genellikle öğrencilere, siyasi parti üyelerine, basın emekçilerine ve tutsak ailelerine yöneldiği vurgulanan raporda, istihbarat ve TEM görevlilerinin kişilere psikolojik işkence yaptıkları ifade edildi. Raporda, “Kişileri tutuklanmakla, kaçırılmakla, ölümle veya işkenceyle tehdit etmekte, peşlerini bırakmayacaklarını söyleyerek de yasa dışı ajanlığa zorlamaktadırlar. Kimi zaman bu daha da öteye geçmekte, kişiler kaçırılarak aylarca nerede olduklarını bilmeden fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kalmaktadırlar” denildi.   ‘Sosyal medya tehditleri’   2020 yılında çeşitli tarihlerinde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) siyasetçi ve milletvekillerinin de sosyal medya üzerinden “jitem.turkey” isimli hesaplardan tehdit edildikleri belirtilen raporda, başvuruların, dernekleri tarafından İçişleri Bakanlığı’na, Kolluk Gözetim Komisyonu’na ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na gönderildiği halde etkili bir soruşturmanın yapılmadığı vurgulandı. Raporda, “TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda hâlâ kolluğu denetlemekle ilgili bir alt komisyon oluşturulmamıştır. İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan Kolluk Gözetim Komisyonu 2019 yılında faaliyetine başlamış olmasına rağmen halen hangi çalışmaları yaptığına dair bir rapor yayınlanmış değildir” ifadeleri yer aldı.   Raporda, bu hak ihlallerine karşı şu öneriler sıralandı:   “* Cumhuriyet savcıları, TCK’da tanımlı tehdit, hakaret, işkence, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, görevi kötüye kullanma gibi birden fazla suç teşkil eden kaçırma ve ajanlaştırma faaliyetlerine sessiz kalmamalı, şikâyetleri etkili bir biçimde soruşturmalı ve failler tespit edilerek devlet korumasından çıkarılarak yargılanmalıdır. Bu konuda Adalet Bakanlığı ve HSK üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir.   * TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu kolluğun denetlenmesine yönelik olarak bir alt komisyon kurmalı ve başvuruları değerlendirmelidir.   * Kolluk Gözetim Komisyonu, bu raporda belirttiğimiz ihlallerle ilgili etkili faaliyetler yürütmelidir.   * TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu kanundan kaynaklanan yetki ve sorumluluğu gereği alt komisyon kurarak istihbarat örgütlerinin yasa dışı faaliyetleri konusunda araştırma yapmalı, iş bu raporda belirtilen yaba dışı faaliyetleri önleyecek etkili tedbirler almalıdır.   * Avrupa Konseyi İşkenceyi Öneme Komitesi’nin bu konuda Türkiye ziyareti yapması talep edilecektir. Ayrıca, BM’nin yetkili organlarına da başvuru yapılacaktır.”