Türkiye’nin denetiminde olan bölgelerde 317 kadın kaçırıldı 2020-10-26 10:12:18   QAMİŞLO - Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi, Türkiye ve ona bağlı grupların denetiminde olan bölgelerde kadınlara dönük hak ihlallerine ilişkin çalıştay gerçekleştirdi. Çalıştayda bu bölgelerde 3 yılda 53 kadının katledildiği ve 317 kadın da kaçırıldığı açıklandı.    Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi, Qamişlo’da  Türkiye ve ona bağlı grupların denetiminde olan bölgelerde kadınlara dönük ihlallerine ilişkin çalıştay düzenledi. Dün düzenlenen çalıştaya, Süryani Kadınları Birliği, Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi, Demokratik ve Yenilikçi Partisi Kadın Bürosu, TEV DEM Kadın Bürosu, İnsan Hakları Örgütü, Dışilişkiler Dairesi,  Federe Kürdistan Demokratik Özerk Yönetim temsilciliği, MSD Kadın Bürosu, Qamişlo Kantonu Kadınlar Komitesi, Suriye Kadın Meclisi, Êzidî Kurumu, Pêl Örgütü, Kongreya Star, Suriye Gelecek Partisi ve siyasi parti üyesi kadınlar katıldı.   Yapılan bir dakikalık saygı duruşu ardından Kuzey ve Doğu Suriye Kongreya Star Koordinasyonu üyesi Siham Emokê, katılımcıları selamladı.   Türkiye’nin Suriye krizine müdahalesinin olumsuz sonuçlar getirdiğini belirten Siham, “Türk devletinin ihlallerine hala çözüm bulunamadı.  Türkiye Suriye’yi Osmanlı dönemindeki haline çevirmek istiyor” dedi.   Çalıştayda kadına yönelik siyasi, hukuki ve sosyal ihlaller ele alındı.   ‘Kadına dönük terör sürüyor’   Siyasi ihlalleri değerlendiren Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Siham Dawud,“Siyasetçi kadınların hedef alınması, barış sesine ve çözüme karşı durmak içindir. İşgalci Türk devleti kadına dönük terörünü sürdürüyor. Her gün cinayet, cinsel istismar, tutuklama ve zorla göç ettirme olaylarını duyuyoruz. Örgütlü kadınların hedef alınması ile özgür kadın iradesi kırmak isteniyor. Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlarda Erdoğan fobisi var. Erdoğan, Suriye krizinin çözümünü esas alan Demokratik Özerk Yönetimi’nden korkuyor” ifadelerini kullandı.   Katılımcılar, kadınların siyasi alanda yer almasının engellendiğini, katledilen Hevrîn Xelef’in siyasi çözüm, barışı yaymak için mücadele ettiğini bu nedenle ahlaki ve insani ölçütleri ihlal eden Türkiye tarafından hedef alındığı belirtildi.   Hukuki ihlaller ele alındı   Çalıştayda kadınlara dönük hukuki ihlalleri ele alan Smart Hukuki Araştırma Bürosu Başkanı Amrin Xelife, “Sivil kadın, erkek ve çocukların korunma hakları vardır. Silahlı gruplar sivillere saldıramaz.  Kanunlar savaşı yasaklamıyor ancak sivil haklarının korunmasını güvenceye alıyor. Birinci Cenevre  Sözleşmesi’nde, 4’üncü Cenevre Sözleşmesi onun 1977 Protokollerinde savaş yaralılarının korunması kararı çıkarıldı” ifadelerini kullandı.   Türkiye’nin kadınlara dönük savaş suçu işlediğini ancak kimsenin hesap sormadığını kaydeden katılımcılar, Türkiye’ye bağlı çetelerin Suriye Gelecek Partisi Genel Sekreteri Hevrîn Xelef’e dönük suçunun belgelendiğini ancak suçlulardan hesap sorulmadığına dikkat çekti.   Cizre Bölgesi İnsan Hakları Örgütü Eşbaşkanı Evin Cuma ise kadınlara dönük toplumsal ihlallere dikkat çekerek, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de denetiminde olan bölgelerde kadınlara dönük savaş suçları işlediğini, binlerce insanın göç etmesine neden olduğunu, sivillere dönük ağır ve yasaklı silahlar kullandığını, yüzlerce sivili katlettiğini ve bölgelerin alt yapısını talan ettiğini  ifade etti. Evin, Serêkaniyê, Efrîn ve Girê Spî’de demografik yapının da değiştirildiğini söyledi.   3 yılda 53 kadın katledildi   Türkiye ve ona bağlı grupların 2018-2019-2020 yıllarında kadınlara dönük birçok suç işlediğini vurgulayan Evin, “3 yıllık süre içerisinde kadınlara dönük 53 cinayet, 128 yaralama, 61 cinsel istismar suçu belgelendi. 5 kadın işkence ve vahşi saldırılar nedeniyle yaşamına son verdi. 317 kadın kaçırıldı ve fidye karşılığında bırakıldı. ‘Barış Pınarı’ operasyonu adı altında Serêkaniyê, Girê Spî ve sınır bölgelerinde 23 kadın öldürüldü, öldürülenlerden 2’si cinsel istismara maruz bırakıldı. 60 kadın gerçekleştirilen bombardımanlarda yaralandı, 12 kadın kaçırıldı” diye belirtti.   Katılımcılar, katletme, ihlal ve suçların kadınların psikolojini büyük ölçüde olumsuz etkilediğini ifade ederek, kadınlara psikolojik, toplumsal ve hukuki destek verilmesi çağrısında bulundu.