‘Barışın mimarı Abdullah Öcalan özgür olmalı’ 2020-10-20 16:42:07   DİYARBAKIR - TJA'nın "Em Xwe Diparêzin" kampanyası kapsamında düzenlenen serbest kürsüde konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, “Eğer bir coğrafyanın ihtiyacı onurlu bir barış ise o zaman onun mimarı Sayın Abdullah Öcalan özgür olmalı” dedi.    Diyarbakır’da Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) başlattığı "Em Xwe Diparêzin” (Kendimizi savunuyoruz) kampanyası kapsamında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Bağlar ilçe binasındaki Şerzan Kurt Konferans Salonu’nda “Kadınlar tecridi tartışıyor” başlıklı serbest kürsü düzenlendi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ve TJA aktivistleri ile çok sayıda kadın serbest kürsü tartışmasına katıldı.   Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan etkinlik kapsamında, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi ve Kürt özgürlük mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyondan sonra serbest kürsüye geçildi.    Programa katılan kadınlar PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin Kürt kadınları için ne anlama geldiğini tartışırken, tecridi kırmanın yollarını da konuşuldu.    'Biz kadınlar Öcalan'ın felsefesi ile uyandık'     Tartışmaların ardından kısa bir konuşma yapan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, son 40 yıl içinde Kürt kadınların devrim niteliği taşıyan bir çıkış sergilediğini kaydetti. Devrimin mimarının ise Abdullah Öcalan olduğunu söyleyen Leyla, “Tecride rağmen Sayın Öcalan, İmralı gibi özel bir statüsü olan cezaevinde üretmeye devam etti. Şu an Öcalan’ın felsefesi Kürdistan ile sınırlı değil. Biz kadınlar bu felsefe ile uyandık. Öcalan tecride rağmen tecride meydan okuyor ve ‘zihnimi asla teslim etmeyeceğim’ diyor. Biz Amed şehrinden bu 22 yıllık direnişi selamlıyoruz” diye konuştu.   'Artık Öcalan özgür olmalı'   Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne dönük başlatılan hamleye işaret eden Leyla, şöyle devam etti: "Artık Öcalan’ın özgür olması gerekiyor. Eğer bir coğrafyanın ihtiyacı onurlu bir barış ise, o zaman onun mimarı özgür olmalı. O nedenle tecridi tartışırken Kürt sorununu ve demokratik çözümlerini tartışıyoruz. ‘Eğer kalıcı barış isteniyorsa İmralı kapıları açılmalı’ diyoruz. Biz ‘tecrit kalksın’ dedikçe AKP yargılama yapmaya çalışıyor. Birincisi tecrit bir insanlık suçudur. Kürt kadınları doğruyu söylemekten vazgeçmeyecek. Hevrîn, Sara ve Arînlerin yaptığı gibi bu yolda devam edeceğiz.”   Serbest kürsü, kadınların tartışmaları ardından son buldu.