Kobanê’nin batısında çocuklar bıçak sırtında 2020-10-20 09:06:22   Dîcle Demhat   KOBANÊ - Cerablus tarafından Kobanê’nin batısına atılan ve o an patlamayan obüs iki kardeşi 9 Ekim günü ağır yaraladı. Biri ellerini ve gözlerini, diğeri ise bir gözünü kaybeden iki kardeşin annesi Sîham Bozan, bunun ilk olmadığını söylüyor.    Türkiye ve ona bağlı grupların Kuzey ve Doğu Suriye ile Suriye kentlerine döşediği mayın ve patlamamış obüsler tehlike saçıyor. Yanı sıra hemen hemen her gün Kobanê’nin batısına Türkiye’nin denetiminde olan Cerablus’tan doğru saldırılar gerçekleşiyor. 9 Ekim günü de Türkiye ve ona bağlı gruplar Cerablus’tan Kobanê’nin batısında bulunan Şexler bölgesindeki Boraz köyüne atılan ve o an patlamayan obüs, 12 yaşındaki Mihemmed Nasır adlı çocuk tarafından bulundu. Mihemmed, obüsü eve götürüp abisi Mehmud Nasır (18) ile kurcaladığı sırada patlama meydana geldi. Patlamada ağır yaralanan her iki kardeş Kobanê’deki hastaneye kaldırıldı. İki elini ve gözünü kaybeden Mehmud, ayağından da yaralandı. Mihemmed ise bir gözünü ve bir elinin parmak uçlarını kaybetti. İki kardeşin tedavileri devam ediyor. Çocukların annesi Sîham Bozan, yaşananlara ilişkin ajansımıza konuştu.    ‘Çocuklarımı büyütmek için birçok yeri gezdim’   5 çocuğu olan Sîham, yedi yıl önce eşini kaybeder. Rojava Devrimi sürecinde çatışmaların ortasında çocuklarını büyütmek zorunda kalan Sîham, bir süre Türkiye’de yaşadıktan sonra zorlu koşullardan kaynaklı tekrar Kobanê’ye döner. Çocuklarıyla bir dönem Cerablus’ta, Minbic’te de kalan Sîham, son olarak da Kobanê’nin batısına düşen Boraz köyüne yerleşir.Sîham, burada köylülerle ortak tarlalar ekip, geçimini sağlar. Çocuklarının yaşama umudu olduğunu dile getiren Sîham,“Çocuklarım bana yardım edebilecek bir yaşa geldiklerinde her mevsimde tohumları borç alıp, ekimi onlarla beraber yapmaya başladık. Artık kendi geçimimizi karşılayabiliyorduk. Büyük oğlum bana yardımcı olmak için okulunu altıncı sınıfta terk etti. Diğer çocuklarım okullarına devam etti. Zorlu yaşam koşullarına rağmen çocuklarıma baktım. Çocuklarım zorlu yaşam koşulları altında büyüdüler fakat zarar görmesinler diye de hep onları korudum” diyor.   ‘Dünya o gün benim için durmuştu’   Patlamanın yaşandığı o günü anımsayan Sîham, yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Küçük oğlum Mihemmed koyunları tarlaya otlatmaya götürdü. Artık ikindi vaktine yakın bir saatte eve geldi. Eve doğru gelirken bir tarlanın içinde Türkiye’ye ait Cerablus tarafından atılan bir patlamamış obüs görüyor ve beraberinde eve getiriyor. Abisi de bahçede oturmuştu. Abisi obüsün daha önce patladığını söyleyip, beraber kurcalamaya çalıştılar. O anda da ben komşularımın yanına gitmiştim.Birden bir patlama sesi geldi ve komşularım beni çağırdı. Eve döndüğümde her iki oğlumda yaralanmıştı. O an çocuklarımı o halde görünce dünya benim için durdu. Nasıl kaldırıp, nereye götüreceğimi bilememiştim. Tek geleceğim onlardı ve bana yardım eden de onlardı. O gün komşularımın yardımıyla onları hastaneye kaldırdık.”   ‘Birçok defa saldırı oldu’   Çocuklarını kendi toprakları üzerinde özgürce büyütmek istediğini söyleyen Sîham, köylerinin Cerablus’a yakın bir yerde olduğunu ve hep bir saldırı tehdidi ile yüz yüze kaldıklarının altını çiziyor. Sîham, birçok defa da obüslerle köye ve yakın köylere saldırı olduğunu vurgulayarak, “Bazı obüsler patlamıyor ve arazide kaldığı için çocuklarımız da kurcalayınca patlıyor. Büyük oğlum her iki elini kaybetti ayaklarından yaralandı ve iki gözünü de kaybetti. Küçük oğlum bir gözünü kaybetti, bir gözünün görme derecesi düşmüş ve bir elinden de yaralandı. Bu çocuklara bakacak kadar maddi durumum yok, komşularım, köy halkı tanıyan tanımayan çevre köylerden ve Özerk Yönetim’e bağlı meclis ve kurumlar kendi aralarında para toplayarak destek olmaya çalıştılar. Özerk Yönetim’e bağlı Sağlık Merkezi de çocuklarımı Şam’a götürmeyi üstlenerek destek oldular. Küçük oğlum şimdi iyi. Büyüğünün durumu kötü olduğu için kaldıramıyoruz. Ağrıları dindikten sonra alınan randevuya göre önümüzdeki ay tedavilerine başlayacağız. Bize destek olan herkese teşekkür ederim. Umutlarımı yitirmişken, birden herkes destek oldu” diye belirtiyor.