‘Cezaevleri döner sermayeye çevrildi’ 2020-10-18 09:03:04   KARS - Cezaevinde siyasi tutsakların karşı karşıya olduğu pandemi tehlikesinin yanı sıra bir de ekonomik açıdan yaşadıkları zorluklara dikkat çeken tutsak Delila Erkmen’in kardeşi Mahir Erkmen, cezaevlerinin adeta döner sermayeye çevrildiğini söyledi.    Cezaevlerinde her geçen gün hak ihlallerine bir yenisi eklenirken, siyasi tutsaklar ise bu ihlallerin neden olduğu koşullarda yaşamaya zorlanıyor. Koronavirüs (Covid-19) ile giderek derinleşen ekonomik kriz ise hem tutsakları hem de tutsak yakınlarını zorluyor. “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 8 yıldır Bayburt M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Delila Erkmen’in kardeşi Mahir Erkmen, cezaevlerindeki pahalılığı “döner sermaye” ile tanımlarken, yaşanan krizden dolayı hem kendilerinin hem de tutsakların geçinemediğini söyledi.    ‘Annem Delila’yı görmeden vefat etti’   Delila’nın 2012 yılında tutuklandıktan sonra ilk olarak Bitlis Kapalı Kadın Cezaevi’ne götürüldüğünü, bir yıl sonrasında ise Bayburt M Tipi Kapalı Kadın Cezaevi’ne sürgün edildiğini söyleyen Mahir, Delila’nın Bitlis Cezaevi’nde tutulduğu süreçte ulaşım ve ekonomik olarak zorlandıklarını aktardı. Mahir, “O süreçte gidip gelmek bizim için hem ekonomik anlamda hem de koşullardan kaynaklı zor geçti. Görüşe gitmek için sabaha karşı yola çıkmamız gerekiyordu. Erzurum, Kars’a daha yakın olduğu için oraya getirilmesi için dilekçe verdik ama yanıt gelmedi. Annem rahatsızlığından kaynaklı cezaevine hiç gidemedi. Annem Delila’yı göremeden vefat etti” dedi.    ‘Cezaevinin belirlediği kitaplar dışında gönderilenler alınmıyor’   Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Leyla Güven öncülüğünde 2018 yılında başlatılan açlık grevi eyleminde 160 gün kalan Delila ve arkadaşlarına daha sonra hücre cezaları verildiğini kaydeden Mahir, “Gelişen süreçle birlikte birçok cezaevinde tutsaklara yönelik yeni yasaklar getirildi. Daha önce kırtasiye malzemelerini dışarıdan gönderebiliyorduk. Kıyafette renk sınırlandırması yoktu. Haki, lacivert ve üzerinde yazı olan, herhangi bir amblemin olduğu kıyafetler alınmıyor. Cezaevinin belirlediği kitap ve gazeteler dışında gönderilen kitap ve gazeteler alınmıyor” ifadelerine yer verdi.    ‘Elektrik, su faturalarını tutsaklar ödüyor’   Cezaevlerinde pandemiyle beraber derinleşen ekonomik krize dikkat çeken Mahir şunları söyledi: “Kantine para yetiştiremiyorlar. Burada peynirin kilosunu 30 TL’ye alıyorsak orada 50 TL. Elektrik, su faturalarını tutsaklar ödüyor. Pandemi süreciyle birlikte işsizlik arttı. 8 aydır çalışmıyorum. Çalışırsan eve para gider çalışmazsam girmez. Ne kendimize ne tutsaklara bakabiliyoruz” sözlerini kullandı.    ‘Salgından dolayı endişeliyiz’   Pandemiden dolayı tutsakların sağlık durumuna değinen Mahir, birçok tutsağın, ailelerini endişelendirmek istemediği için cezaevi koşullarından bahsetmediğini söyledi. Mahir, “Pandemiden bu yana neredeyse bir yıldır Delila’yı göremedik. Tutsaklar açık görüş yasak olduğu için kapalı görüşlere de çıkmıyor. Onlar da ailelere yük olmak istemedikleri için kapalı görüşe ‘gelmeyin’ diyor” diye ekledi.