Tutsak yakınından ihlallere karşı duyarlılık çağrısı 2020-08-21 09:01:01   DİYARBAKIR - Eşi ve kızı cezaevinde olan Sultan Değiş cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı duyarlılık çağrısında bulundu. Sultan, kantinde her şeyin iki katı fiyata satıldığını söyleyerek, hijyene de dikkat edilmediğini ekledi.   Koronavirüs (Covid-19) salgını tüm dünyada etkisini devam ettirirken, birçok ülkede salgına karşı çeşitli önlemler alındı. Alınan önlemler arasında cezaevinde bulunan tutsakların tahliye edilmesi de yer aldı. Türkiye’de ise tutsakların serbest bırakılmamasının yanı sıra, cezaevlerinde tedbir dahi alınmadı.   29 yıldır cezaevinde olan Nimet Değiş ve kronik rahatsızlığı olan kızı Ferihe Değiş de cezaevinde tutsak. Aileleriyle yaptıkları telefon görüşmelerinde cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerini sık sık dillendiren Nimet ve Ferihe, salgına karşı tedbir alınmadığı için hayatlarının tehlikede olduğunu da sıkça belirtiyor.   Sultan Değiş, eşi Nimet ve kızı Ferihe’nin cezaevinde yaşadığı hak ihlalleri ve tutsakların genel durumuna ilişkin konuştu.   ‘Günlerim cezaevi yollarında geçiyordu’   Daha önce aynı evden üç kişinin tutsak olduğunu dile getiren Sultan Değiş, oğlunun yaklaşık üç ay önce bırakıldığını belirtti. Sultan, 29 yıldır cezaevinde olan eşi Nimet’in daha önce farklı cezaevlerinde kaldığını ifade ederek, “En son Maraş Türkoğlu cezaevine sürgün edildi, şu an orada kalıyor. Kızım Ferihe yaklaşık iki yıl önce tutuklandı, Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalıyor. Oğlum Azad ise yaklaşık 8 ay Diyarbakır Cezaevi’nde kaldı, yaklaşık 3 ay önce tahliye edildi. Üçü cezaevindeyken günlerim cezaevi yollarında geçiyordu, şu anda da öyle fakat birinin çıkıp dışarıda yanımda olması bana moral ve güç veriyor” diye kaydetti.    ‘Yapılanlar zulümdür, hakarettir’   Kızı Ferihe’nin kronik astım hastası olduğunu ve hastaneye götürülmesi gerektiğini söyleyen Sultan, hastaneden sonra 14 gün karantinada kalma durumundan dolayı kızının hastaneye gitmediğini kaydetti. Sultan, “Karantina odası dedikleri yerler hücredir, temizlik malzemesi, çarşaf, yastık gibi ihtiyaçları verilmiyor. Kızım da bunları bildiği için hastaneye gitmiyor. Böylesi koşullar altında tedavi olmasının bir anlam ifade etmediğini söylüyor. Ayrıca hastaneye götürüldüklerinde kelepçeler takılıyor ve kelepçelerin takılması da askerler tarafından yapılıyor. Takılan kelepçeler ne kadar hijyen olabilirler? Cezaevinde hiçbir mesafe kuralına uyulmuyor. Yapılanlar zulümdür, hakarettir” sözlerini kullandı.    ‘Kantinde iki katına satıyorlar’   Cezaevine para göndermekte sıkıntı yaşayan Sultan, cezaevi kantininde her şeyin pahalı olmasından yakındı. Sultan, eşi Nimet’e kıyafet gönderdiklerini fakat her seferinde “Kantinde var” diyerek kıyafetlerin geri iade edildiğini ve tutsağa teslim edilmediğini aktardı. Sultan, “Fakat kantinde iki katına satıyorlar. Gönderdiğimiz paralar da yetmiyor onlar da içeride mağdur oluyor, biz de dışarıda mağdur oluyoruz. Pandemi sürecinden sonra sadece iki defa kızımı görmeye gidebildim, eşimi maddi durumumuz olmadığından kaynaklı görmeye gidemedik. Görüşe gittiğimizde arama yapılıyor, her bir tarafımızda bir kişi duruyor, gardiyanlar eğer hasta ise bize de bulaşabilir” dedi.   ‘Mahremiyet diye bir şey kalmamış’   Pandemi sürecinde tutsakların psikolojik olarak zorlandıklarının altını çizen Sultan, hastalığın bulaşma riskinin fazla olduğu yerlerden birinin cezaevi olduğunu sözlerine ekledi. Koğuşlar içerisinde kameraların olduğunu belirten Sultan, “Kızım kameralardan rahatsız olduklarını fakat cezaevi idaresi tarafından kaldırılmadığını söyledi. Kameralar sürekli onları izliyor, mahremiyet diye bir şey kalmamış. Kızım pandemi sürecinde psikolojik olarak sıkıntılar çekiyordu. Çünkü hastalığın her an bulaşma riski olduğundan kaynaklı kendini iyi hissetmiyordu. Bizimle görüşememekten de yakındığını dile getiriyordu. Koğuşların dar olmasından kaynaklı da kızımın astım rahatsızlığı kendini gösteriyordu. O nedenle kızım hiç rahat değil” diyerek tutsakların yaşadıklarını anlattı.   ‘Çıkarılan yasa ile tacizciler ve tecavüzcüler çıktı’   Sultan son olarak, “Eşimi 6 aydır görmeye gidemiyoruz, haftalık telefon görüşmesi yapıyoruz sadece. Boğazında faranjit olduğu için de onun hastalığı kapmasından korkuyoruz. Ayrıca belinden fıtık ameliyatı olmuş ve daha bir sürü hastalığı var. Çıkarılan yasa ile beraber tacizcileri ve tecavüzcüleri çıkardılar eşim, kızım ve onlar gibi olan siyasi tutsakları bırakmadılar. Kendi yandaşlarını, arkadaşlarını çıkardılar. Biz Kürt olduğumuz için bizi dört duvar arasında bırakıyorlar” diye konuştu.