‘Faşist anlayışa karşı direnişimizi sürdürmeye devam ediyoruz’ 2020-08-20 13:43:32   DİYARBAKIR - Kayyımların 1’inci yıl dönümüne ilişkin yapılan açıklamada konuşan Bağlar Belediyesi Meclis üyesi Halime Bayram, “AKP/MHP iktidarı, faşizmi kurumsallaştırmayı istemektedir. Bizler demokrasi, eşitlik ve özgürlük isteyen halklar olarak bu faşist anlayışa karşı direnişimizi sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP), kayyımların 1’inci yıl dönümüne ilişkin Yenişehir ilçesine bağlı Lise caddesinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya HDP’li vekilleri, il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra, yerlerine kayyım atan belediye eşbaşkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il yöneticileri, HDP’li belediye meclis üyeleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamada açılmak istenen “Kayyım irade gaspıdır” pankartının açılmasına ise polisler tarafından izin verilmedi.   ‘Halkın ulaşabileceği mekanlar haline getirdik’   Bağlar Belediyesi Meclis üyesi Halime Bayram, basın açıklaması metnini okudu. Halime, 19 Ağustos tarihinin Türkiye’nin darbeler ile dolu tarihine ikinci kayyım darbesi olarak geçtiğini belirterek, devletin Kürt halkının temsilcilerini yok saydığı ve Kürtlerin seçme ve seçilme hakkını tanımadığını bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Halime, “Kayyım darbesi bildiğiniz üzere 19 Ağustos 2019 tarihinde başlamadı. 2016 yılında da devlet tarafından belediyelerimiz gasp edilmiş ve belediye eş başkanlarımız hukuksuz bir şekilde tutuklanmışlardır. 31 Mart 2019 seçimlerinde Eşbaşkanlar Hülya Alökmen Uyanık ve Adnan Selçuk Mızraklı ve meclis üyelerimiz ile beraber, Diyarbakır halkı tarafından yüzde 66 oy verilerek üzerimize bir sorumluluk yüklendi. Bu sorumluluğun gereği olarak göreve başladığımız ilk gün, karakola dönüştürülen ve halktan arındırılan belediye binalarını, halkımızın en rahat biçimde ulaşabileceği mekanlar haline getirdik” ifadelerini kullandı.   ‘Toplumcu belediyecilik paradigmasını esas aldık’   Toplumcu belediyecilik paradigması çerçevesinde, halk ile birlikte belediyeleri yönetmenin her zaman öncelikleri olduğunu söyleyen Halime, “Belediyemizin içerisinde geçirdiğimiz her gün aslında kayyım tahribatlarının, talanlarının ve rant odaklı yolsuzluklarının görülmesine vesile oldu. ‘Devletin tüm kurumlarının kapıları HDP’li belediyelere kapalı hale getirilmiştir’ demek yanıltıcı olmayacaktır. Kayyım atanmadan önce de belediyeleri işlevsizleştirme ve etkisizleştirme politikası uygulanmak isteniyordu. Toplumcu belediyecilik paradigmamızın bizlere yüklediği görev bilinciyle, yaratılan engellere rağmen, vakit kaybetmeden çalışmalarımızı ve projelerimizi hayata geçirmek için azami bir uğraş içerisine girdik” diye belirtti.   ‘Halkın iradesini ele geçiremezsiniz’   Halime, halk ile bir araya gelerek şeffaf belediyeciliği hayata geçirdiklerini söyledi. “İşte tam olarak bu yüzden, kapalı kapılar ardında ve halktan uzak siyaset yürütenler, belediyelerimizi kendilerine hedef olarak seçmişlerdir” diyen Halime, “Demokrasi düşmanı yaklaşımları ile ün kazanan AKP/MHP iktidarı, faşizmi kurumsallaştırmayı istemektedir. Bizler demokrasi, eşitlik ve özgürlük isteyen halklar olarak bu faşist anlayışa karşı direnişimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Belediye binalarını zorla gasp edebilirsiniz ama bu halkın iradesini asla ele geçiremezsiniz. Bu bilinçle, bizler Diyarbakır’ın tüm seçilmişleri olarak halkımızla beraber olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz” diye ekledi.    ‘Hesaplaşma yaşanmadan özgürleşme olmuyor’   Halime daha sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın cezaevinden gönderdiği mektubu okudu. Mektupta, “Hukuksuzluğun, kuralsızlığın kural haline geldiği, zor ve baskının bütün hayat alanlarını zapturapt altına aldığı, bunu yaparken ne hukuka, ne ahlaka, ne insanlık değerlerine saygısının olmadığı çok açıktır. Zulüm ile hesaplaşma yaşanmadan özgürleşme olmuyor. Haklılığın verdiği onur ve direngenlikte kazanacağız, başaracağız ve mutlaka aydınlığı taşıyacağız” mesajına yer verdi.   Okunan mektubun ardından Yenişehir Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Deviren, Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Davut Kesen ve Sur Belediye Eşbaşkanı Cemal Özdemir sırasıyla seçim sonrası belediyelere gittiklerinde karşılaştıkları manzarayı ve gaspları anlattı.   ‘Toplumun kimyasıyla oynuyorlar’   HDP Milletvekili Semra Güzel ise kayyımların irade gaspı olduğunu vurgulayarak, Batman’da İpek E.’nin maruz kaldığı tecavüze ve failin tutuklanmamasına işaret etti. Semra, “Tecavüze karşı önlem almaları gerekirken, tecavüze karşı sokağa çıkan kadınlara saldırmaktalar. Cezasızlık politikası kadın katliamlarının önünü açmaya devam ediyor. 'Ben ne yaparsam yapayım bana bir şey olmaz' düşüncesiyle kadınlara her koldan saldırıp katlediyorlar. Özel savaş politikaları bölgede devrededir. Batman'da yaşanan da budur. Özel savaş politikası doğa katliamı, asimilasyon, bölgede artan madde kullanımı gibi birçok yönüyle karşımıza çıkmaktadır. Pandemi sürecini kendi çıkarları için kullandılar. Pandemide halka her şey yasakken, HDP'ye yasakken iktidar tüm saldırılarını devam ettirdi. Toplumun kimyasıyla oynuyorlar. Toplumsal tepki olmasaydı Musa Orhan bugün hala tutuklanmamış olacaktı. Musa Orhan'ı halkın tepkisi ve duyarlılığı tutuklattı. Biz ailenin yanında olmaya ve davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.   Açıklama alkışlarla sona erdi.