Barış Anneleri’nden Ebru ve Aytaç için çağrı 2020-08-04 17:00:42   İSTANBUL - İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi, Ebru’nun kaldırıldığı hastane önünde yaptıkları açıklamada, “Bu adaletsizlik derhal son bulsun” diye seslendi.   İstanbul Barış Anneleri İnisiyatifi,  215 gündür ölüm orucunda olan avukat Ebru Timtik ve 184 gündür ölüm orucunda olan Aytaç Ünsal’ın tahliye edilmemesine ilişkin Ebru’nun getirildiği Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde açıklama yaptı. Aytaç ve Ebru’nun fotoğraflarının taşındığı açıklamaya, avukatların aileleri, meslektaşları, Adalet İçin Dayanışma Platformu ile çok sayıda kişi destek verdi.   Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği, “Cezaevi şartlarında kalmasının sağlığı açısından uygun olmadığı” raporunun hatırlatıldığı açıklamada, İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılan tahliye başvurusunun reddedilmesi de kınandı.   ‘Adalet sağlansın, ölümler yaşanmasın’   Açıklamada ilk olarak konuşan Barış Annesi Güler Buğday, avukatların yerinin cezaevi değil, adliye salonları olması gerektiğini belirtirken, “tek yaptıkları mazlumların haklarını savunmak olan avukatların derhal serbest bırakılması gerektiğini” vurguladı. Güler, “Bizler herkes için barış isteyen anneleriz. Bugün buraya ölüm orucunda olan avukatlar için geldik.  Adalet sağlansın, ölümler yaşanmasın istiyoruz” dedi.   ‘ATK’nin verdiği rapora dikkat çekti’   Ardından söz alan Barış Annesi Sultan Bozkurt da avukatların serbest bırakılmamasına tepki göstererek, ATK’nin avukatlar için verdiği “Cezaevinde kalamaz”  raporuna işaret etti. Adaletin yalnızca mazlumların yanında olan demokratlar ve solcular için değil, herkes için gerekli olacağını vurgulayan Sultan, ölüm orucunda yaşamını yitiren Helin Bölek, İbrahim Gökçek ve Mustafa Koçak’ı hatırlattı. Sultan, “Bu ülkede insanlar adalet talebi sonucu yaşamını kaybediyor. ATK’nin verdiği rapor ortadayken, avukatların derhal serbest bırakılması gerekiyor. Ancak şu an serbest bırakılması gerekirlerken hastanede zorla tedavi edilmek isteniyorlar. Bu adaletsizlik son bulsun derhal” diye konuştu.   Aytaç’ın mesajı okundu   Daha sonra Tutuklu Ailelerle Dayanışma Derneği (TAYAD)  adına söz alan İsmail Kara, avukatlara dönük hukuksuzluğa dikkat çekerek, tahliye isteklerini yineledi. İsmail daha sonra Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tutulan Aytaç’ın kendisiyle dayanışanlara gönderdiği mesajı okudu.   Aytaç’ın gönderdiği mektupta şu ifadeler yer aldı:   “Ucuz oyunlarıyla irademizi kıramayacaklar. Bize boyun eğdiremeyecekler. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Tüm halkımız için adil yargılanma hakkımızı alacağız. Hastane önünde, evlerinde, meydanlarda bizi bekleyen, düşünen herkesi yanımızda hissediyorum. Hepinizi çok seviyorum. Mutlaka kazanacağız.”   ‘Ölüyorlar!’   Ardından söz alan Ebru Timtik’in dayısı Yıldırım Deniz, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Ankara’dan İstanbul’a yürüyorsun. Bugün senin hemşerin adalet, hukuk için ölüyor. Niçin sahip çıkmıyorsunuz? Nasıl bizlerin oyunu alacaksınız? Vicdanlı, adaletli olun!” diye seslendi. Ölüm orucunun 215’inci gününde olan Ebru Timtik’in yaşam tehlikesine dikkat çeken Yıldırım, “Ne suç işlediler? Ne yaptılar? Onlar bir suç işlemediler.  Varsa bir suçları onları bırakın bizleri alın. Kemikleri erimeye başladı. Ölüyorlar” diye seslendi, avukatların derhal serbest bırakılmasını istedi.   ‘Zorla müdahale işkencedir, işkenceye ses çıkar’   Ardından söz alan Adalet İçin Dayanışma Platformu’ndan Sevilay Derman ATK raporuna işaret ederek, hastanede tutulan avukatların derhal serbest bırakılmasını istedi. Sevilay, “Avukatlar hapishaneden kaçırılarak hastaneye getirildiler. Burada zorla müdahale tehdidi altındalar. Zorla müdahale işkencedir. Çok geç olmadan herkesi, tüm insanlığın gözü önünde yaşanan bu işkenceye ses çıkarmaya, önüne geçmeye, avukatların taleplerini haykırmaya, onların sesi olmaya çağırıyoruz. Adalet İçin Dayanışma Platformu olarak bu sürecin takipçisiyiz” ifadelerini kullandı.   Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.