Kadınlar istismar affına karşı ve İstanbul Sözleşmesi için nöbette 2020-07-11 14:42:04   HABER MERKEZİ -  Kadın platformları, 30 kentte  farklı saatlerde bir araya gelerek, "İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı Şiddet Yasası’nı karalamaktan vazgeçin! Kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti durdurun" dedi.    TCK 103 Çocuk Cinsel İstismar Affına Karşı Kadın Platformu öncülüğünde “İstanbul Sözleşmesi yaşatır, çocuk istismarının affı olmaz” şiarıyla kadınlar 30 kentte farklı saatlerde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi.    Urfa   Urfa İl Kadın Platformu, Eğitim Sen Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda açıklamayı İl Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Avukat Mihriban Çelik okudu.    Batman   Batman’da ise kadın örgütleri Eğitim Sen Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, HDP İl Kadın Meclisi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri katıldı. Açıklamada, Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu imzalı "İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayın çocuk cinsel istismarı affından vazgeçin" yazılı pankart açıldı. Kadınlar adına açıklamayı TJA aktivisti Gülistan Sönük yaptı.    Van   Van’da birçok kadın örgütü ortak basın toplantısı düzenleyerek,  İstanbul Sözleşmesi’nin tam anlamıyla hayata geçirilmesini ve cinsel istismar suçlarına karşı affedici tutumlara tepki gösterdi.  Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubesi'nde yapılan açıklamaya, HDP Van Kadın Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, KESK Kadın Platformu, Star Kadın Derneği ve Mavi Göl Kadın Derneği katıldı. Toplantıda, Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu imzalı "İstanbul sözleşmesini uygulayın çocuk cinsel istismarı affından vazgeçin" yazılı pankart açıldı. Açıklamayı TJA aktivisti Gülcan Kaçmaz yaptı.   Mardin   Mardin Şahmaran Kadın Platformu KESK Mardin Şube binasında konuya dair bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Mardin Şahmaran Kadın Platformu Üyesi Gülizar İpek okudu.    Adana   Adana Kadın Platformu, çocuğun cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun 103’üncü maddesi ile ilgili af girişimlerine Eğitim Sen Adana Şubesi önünde kadınlarla bir araya gelerek tepki gösterdi. "İstanbul sözleşmesini uygulayın" "Çocuk cinsel istismarının affından vaaz geçin" pankartlarının açıldığı eylemde açıklamayı platform adına Pelin Çiçek okudu.   Ankara   Ankara Kadın Platformu, TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu’nun tüm Türkiye’de çocuk istismarına evlilik yolu ile af yasa tasarısına ve İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınmasına ilişkin yaptığı eylem çağrısı ile Sakarya Meydanı’nda bir araya geldi. “İstanbul Sözleşmesini uygulayın, Çocuk cinsel istismarından vazgeçin” pankartı arkasında fiziki mesafe kurallarına uyarak bir araya gelen onlarca kadın, İstanbul Sözleşmesinin hedef alınmasını ve “çocuk istismarına evlilik yolu ile af tasarısını” protesto etti.   Eylemde, “Çocuk istismarı suçtur” ve  “İstismarın affı olmaz ve tecavüz aklanamaz” dövizleri taşındı. Ortak açıklamayı platform üyesi Betül Koca okudu.    Diyarbakır   Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Ofis Köprü kavşağında çocuk istismarı affı ve İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin basın açıklaması yaptı. Açıklama esnasında, “Çocuk istismarı insanlık suçudur”, “Çocuğun çıkaramadığı ses olmak zorundasın” ve “Sessiz kalma” pankartları taşındı. Açıklamaya Kamu Emekçileri Sendikası (KESK), Tevgera Jınên Azad (TJA), Rosa Kadın Derneği katılırken basın metnini kadınlar adına KESK Diyarbakır Dönem Sözcüsü Sultan Karakuş okudu.    İzmir   Kadınlar Birlikte Güçlü,İzmir Kadın Meclisi ve İzmir Kadın Platformunun öncülüğünü yaptığı basın açıklaması Konak İskelesi önünde gerçekleşti. Basın açıklamasını kadınlar adına Gizem Coşkun gerçekleştirdi. Alanda sık sık “susma haykır istismara hayır” “AKP elini çocuklardan çek” “yaşasın kadın dayanışması” “jin jiyan azadi” sloganları atıldı. Basın açıklaması ses çıkarma eylemi ile sona erdi.   Adıyaman   Adıyaman Kadın Platformu, TCK 103 Çocuk Cinsel İstismarı Affına Karşı Kadın Platformu’nun tüm Türkiye’de çocuk istismarına evlilik yolu ile af yasa tasarısına ve İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınmasına ilişkin KESK salonunda açıklama yaptı. Açıklamayı kadınlar adına Gülsen Taner okudu.   Platformların yaptığı ortak açıklama ise şöyle:   “Kadın örgütleri olarak çocuk cinsel istismarı suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 103. maddesi ile ilgili af girişimlerini kaygı ile izliyoruz. Bu konu, İnfaz Yasası Nisan ayında TBMM’de görüşülürken gündeme geldiğinde öğrendik ki,13 yaşındaki kız çocuklarına istismardan yargılanan ve hatta mahkumiyet kararı kesinleşip cezaevine konmuş kişilerin resmi nikah yapıldığı takdirde serbest kalmaları, bu evlilik 5 yıl sürdüğü takdirde cezanın tamamen ortadan kalkması, cinsel istismar gibi ciddi bir suçun cezasız bırakılması hedefleniyordu.    ‘Nöbetimiz sürüyor, sürecek’   Üstelik tüm dünyada 3-4 yaş farkı olan akran kavramı ile oynanarak 15 yaş farkın bile ‘akran’ sayılabileceği iddia ediliyordu. Affın da 15 Temmuz’da Meclis kapanmadan önce çıkacağı açıklanmıştı. Bu nedenle, kadınlar olarak Meclis açık kaldığı sürece gece yarılarına dek süren yasamayı izleme nöbetimiz sürüyor, sürecek. Çünkü 2016 yılında bir gece yarısı birkaç milletvekiline verdirilen bir teklif ile bu af çıkarılmak istenmişti. Kadınlar olarak o günden beri bu konunun gece nöbetçileriyiz.   ‘Olumsuz sonuçları olacak’   Bu konuda mücadele ederken bir de 2 Temmuz günü Numan Kurtulmuş’un Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması yönünde hazırlıklarına dair açıklamasını duyduk. TBMM Boşanma Komisyonu Raporu’ndan beri İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya karşı sistematik bir karalama kampanyası yürütülüyor. Bu kampanya nedeniyle ne İstanbul Sözleşmesi ne de 6284 sayılı yasa etkili bir biçimde uygulanıyor. Numan Kurtulmuş’un son açıklaması da, sözleşmeyi ve yasayı uygulamamak için zaten direnmekte olan tüm kamu görevlilerine en üst düzeyden bağlayıcı bir ‘talimat’ niteliği taşıyor. Bu gibi açıklamaların, şiddet uygulayan erkekleri teşvik etmek; şiddete maruz kalan birçok kadının devlet mekanizmalarına başvurma cesaretlerini kırmak; yargı ve kolluğun görevlerini yerine getirmesine engel olmak gibi olumsuz sonuçları olacak.    Bu yüzden sesleniyoruz:   *Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet ile ayrımcılığı körükleyen bu söylemlerinize son verin;   *İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin bir biçimde uygulanmasını ve işlevli bir Alo Şiddet Hattı, ülke çapında yeterli sayıda kadın danışma merkezi, sığınaklar, cinsel şiddet kriz merkezleri ile şiddetle mücadelenin ulusal mekanizmasının yeterli sayı ve nitelikli destek kapasitesine ulaştırılmasını sağlayın;   Çocuk istismarcılarına af girişimlerinin gündemde tutulması istismarcılara teşvik, tüm çocuklara tehdittir, çünkü bu af söylentisi olduğu sürece;    *Ceza Kanunu’ndaki 15 yaş altı çocuklarla hiçbir koşulda cinsel ilişkiye girilemeyeceği ve Medeni Kanun’daki 17 yaşın altında evlilik yapılamayacağı konusundaki yasal düzenlemeler kağıt üzerinde kalıyor, uygulanmıyor, uygulanamıyor.    *Çocuk cinsel istismarcıları işledikleri suçtan mahkum olsalar bile, kız çocuğunu ya da ailesini ikna edip resmi nikah yaptırdıkları takdirde cezadan kurtulabileceklerini düşünebiliyorlar.    *Maalesef yargı da af propagandalarından etkilenerek giderek daha çok beraat kararı veriyor.   *Toplumda gelenek, görenek diyerek ve af söylemlerinin de teşvikiyle çocuk evliliği adı altındaki çocuk cinsel istismarının ihbar yükümlülüğünü savsaklıyor.    *Af söylentisi çeşitli kişi ve kurumların, kız çocuklarının evlendirilme yaşının 12 hatta 9 olabileceği yönündeki propagandalarının sürüp gitmesine neden oluyor.   Bu af girişimi ertelenmekle kalmamalı, bir daha asla gündeme gelmemek üzere ülkenin gündeminden tamamen çıkartılmalı. Buna göre;   *Devletin asli ve öncelikli görevi, çocukların cinsel istismara maruz kaldığı şartları ortadan kaldırmak, koruyucu ve önleyici hizmetleri kurumsallaştırmaktır. İstismar faillerini ve onlara yardım ve yataklık edenleri affetmek/cezasız bırakmak, bu suçların teşviki demektir; başka çocukların istismarına zemin hazırlamaktır.    *Çocuk yaşta zorla evlendirmeleri ve çocuk istismarını önlemesi gereken ama aksine teşvik eden, kolaylaştıran ya da göz yuman tüm sorumlular cezalandırılmalı, kamu görevlileri ise görevlerinden alınmalıdır. Evlenme ehliyeti olmayan çocuklara dini nikâh kıyan din görevlileri, çocuklarını çocuk yaşta evlendiren aileler ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyerek buna göz yuman kişiler ve resmi otoriteler özellikle cezalandırılmalıdır.   *5 yıllık bir Çocuk Yaşta Zorla Evlendirmeler ile Mücadele Strateji Belgesi ve Eylem Planı çıkartılmalı; daha önce çıkartılan planlar uygulanmalı, yeterli bütçe ve insan kaynağı tahsis etmesi sağlanmalıdır.   *TCK 103 ve İstanbul Sözleşmesi’nin gündem olduğu süreçte eş zamanlı olarak avukatlık kanunu yasa tasarısı mecliste görüşülüyor. Baroların her ne kadar yeterli bulmasak da kadın mücadelesinin ilerletilmesinde önemli bir yeri var. Savunmanın zayıflatılmasına yönelik bu yasa değişikliği çocuk istismarından, kadına yönelik şiddete kadar pek çok dava konusunda adaletsizlikleri arttıracaktır. Kadınlar olarak adliye koridorlarında bizimle direnen, cübbesini erkekliğe kalkan eden, bir dilekçeyi kabul ettirebilmek için karakol kapılarında bizimle bekleyen kadın avukatların yanındayız. Kadınlar olarak savunmayı savunuyoruz.   ‘Kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti durdurun   Adaletsizlikleri giderecek değişiklikler yerine adaletsizliği derinleştirecek söylem ve politikalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu nedenle bir kez daha tekrar etmek istiyoruz: Çocuk cinsel istismarcılarına yönelik af girişimlerinden tamamen vazgeçin ve bunu kamuoyuna derhal ilan edin! İstanbul Sözleşmesi’ni ve 6284 sayılı Şiddet Yasası’nı karalamaktan vazgeçin! Kadınlara ve çocuklara karşı şiddeti durdurun! Kadınların kazanılmış haklarını tehdit etmekten vazgeçin.”