Yazar Gülfer Akkaya: Tehditler kadın mücadelesine dönük 2020-06-09 09:05:54   Gülistan Azak   İSTANBUL - Sosyal medya hesabından tehdit edilen feminist yazar Gülfer Akkaya, ölüm tehditlerinin “partiarkaya karşı verdiği kadın mücadelesine dönük olduğunu vurguladı. Gülfer’le dayanışma içinde olan kadınlar ise “Tehdit ve saldırılara karşı birlikte dayanışma” çağrısında bulundu.   Yazar Gülfer Akkaya, geçtiğimiz günlerde “KodAdım: Yeşil” adlı bir sosyal medya hesabından “Jitem” notuyla ölümle tehdit edilmişti. Feminist kimliğiyle tanınan Gülfer, tehdit mesajlarının ardından “Bir süredir birçok siyasetçi, yazar ve sanatçıya ‘jitem.turkey’ adlı sosyal medya hesabı üzerinden tehdit gönderenler bugün bana aynı mesajı yollamışlar. Bizlerin üzerinden korku iklimi yaratmak istiyorlar, böylece herkesi susturacaklar. Bu konu hakkında suç duyurusunda bulunacağım” açıklaması yapmıştı.   Gülfer’in açıklamasının ardından Bodrum Kadın Dayanışma Derneği (BKD), sorumlular hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak yargılanmasını ve cezasız bırakılmamasını talep etti. Online olarak imzaya açılan çağrı, bir gün içinde Türkiye, Avrupa ve Kıbrıs’tan feminist ve kadın gruplarından siyasi partilere, meslek örgütlerinden sivil toplum kuruluşlarına pek çok kadın tarafından imzalandı ve toplamda 565 destekçiye ulaştı.   Kadınlar ayrıca Gülfer ile birlikte 4 Nisan günü Çağlayan Adliyesi’nde saldırıyla ilgili suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun ardından henüz herhangi bir adım atılmadı.   Gülfer, kendisine dönük tehditleri değerlendirdi.   ‘Amaçlanan 90’lı yıllar’   Yaşananların yalnızca şahsına yapılmış bir saldırı olmadığını, AKP iktidarının kutuplaştırıcı politikalarının bir sonucu olduğunu ifade eden Gülfer, tehdit edilen isimlere bakıldığında amacın 90’lı yıllarda olduğu gibi “yargısız infaz ve faili meçhul gibi cinayetleri sürdürmek” olduğunu kaydetti.   ‘Talebim, tehdit edenlerin cezalandırılması’    Hedef alınan kişiler üzerinden toplumda korku yaratılmaya çalışıldığını belirten Gülfer, korku ikliminin toplum nezdinde hiçbir dönemde başarılı olmadığına işaret etti. Söz konusu ölüm tehditlerinin ülkede herhangi bir cezai uygulamaya tabi tutulmaksızın kolaylıkla yapılıyor olmasına dikkat çeken Gülfer, “Somut talebim, söz konusu hesapların kapatılması ve bunu yapanların cezalandırılması. Çünkü suç işliyorlar. İnsanları ölümle tehdit eden mesajlar göndermesi yasal ise açıklansın. Ayrıca bu kişilerin tehditlerini neden ‘Jitem’ veya ‘Yeşil’ kodlarıyla attığı da cevap bulması gereken bir sorun. Dertleri vatan ve milleti sevmek, korumak ise açığa çıksınlar. Çünkü bizler açıktan konuşuyor ve birlik, beraberlik mesajı veriyoruz. Hükümetin yaşananlara sadece ‘provokasyon’ demesi yetmez. Söz konusu olayla yakından ilgilenmesi ve gereğini yapması gerekir” dedi.   ‘Dayatılanlar feminist mücadeleme de dönüktür’   Kendisinin feminist yazar kimliğiyle tanınan biri olması nedeniyle tehditlerin aslında “patriarkaya karşı verdiği kadın mücadelesine de dönük” olduğunun altını çizen Gülfer, kendisine dayatılanların kadın katliamlarından, kadın ve çocuk haklarını hedef alan yasa değişikliği gibi uygulamalardan ayrı ele alınamayacağını kaydetti. Gülfer, “Dayatılanlara karşı çıkan bir taraftayız. Dolayısıyla bu ırkçı ve milliyetçi erkeklerin kendisi, aynı zamanda patriarkanın devam etmesini isteyenler. Kadınların bu alanda verdiği mücadeleyi hazmedemeyen cinsiyetçi kişiler. Bu nedenle AKP iktidarının ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bunlara bir şey söylemesi lazım. Hepimizin talebi bu” ifadelerini kullandı.   ‘Hep beraber dayatılan tehdit ve saldırılara karşı dayanışmaya’   Gülfer’in yanında yer alan kadınlar da yaşananları değerlendirerek, dayanışma çağrısı yaptı. Mor Sarmaşık aktivisti ve Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi'nden (SYKP) Gülşen Ay Dalveren, şunları söyledi: “Gülfer Akkaya bizim kız kardeşimiz, arkadaşımız, yoldaşımız. Bu tehditlerin bütün kadınlara yapıldığını düşünüyoruz. Bu evrede en çok direnenlerin kadınlar olduğunu bildikleri için özellikle kadınlara yöneliyorlar. Gülfer Akkaya ve bugüne kadar aynı tehditlere maruz kalmış tüm kadınların, milletvekillerin, sanatçıların yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Kadınlar birlikte güçlü. Hep beraber dayatılan tehdit ve saldırılara karşı dayanışmaya çağırıyoruz.”   ‘Saldırılara karşı yaşasın feminist mücadelemiz’   Bodrum Kadın Dayanışma Derneği’nden Füsun Doğan ise “Mücadele alanlarını hiç boş bırakmıyoruz. Bir an önce bu uygulamaların son bulmasını istiyoruz. Ama en önemlisi kadın dayanışmasının yaşattığı gerçeğini unutmamak. Saldırılara karşı yaşasın feminist mücadelemiz. Gülfer asla yalnız değildir” diye konuştu.