‘Kadına yönelik şiddetin artmasında kayyımların rolü büyük 2020-06-06 09:08:13   MARDİN - HDP’li belediyelere kayyım atanması ve kadın çalışmalarının durdurulmasının bölgede şiddetin artmasının en önemli nedenlerinden biri olduğuna dikkat çeken yerine kayyım atanan Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Semire Nergiz, “Projelerimizi rafa kaldırdılar ve kadına yönelik hiçbir çalışmaları yok” dedi.   Kadına yönelik şiddetin iktidarın politikaları, yargı kararları nedeniyle sürekli artış yaşandığı Türkiye’de, koronavirüs salgınına karşı kadınlar evden çıkamazken, kadınları koruyan 6284 sayılı yasa da rafa kaldırılmak isteniyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) verilerine göre, Mayıs ayında 21 kadın erkekler tarafından katledildi. Kadına yönelik şiddet bilançosu her ay daha da ağırlaşırken, önlem almak bir yana eşbaşkanlık sistemiyle yönetilen, kadın müdürlükleri açan, kadınlar için istihdam ve sosyal alan projeleri üreten, kadını korumaya yönelik attığı adımlarla öne çıkan Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki belediyelere de kayyım atanıyor.   Kayyım atanan önemli kentlerden biri de 838 bin nüfusa sahip olan Mardin ve ilçeleri. Mardin'de son bir hafta içerisinde iki kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirirken, ateşli silahla yaralanan Gül Oruk’un (22) ise tedavisi devam ediyor. Son zamanlarda artan şiddetin yürütülen politikaların bir sonucu olduğuna yerine kayyım atanan Nusaybin Belediye Eşbaşkanı Semire Nergiz, kadın çalışması yürütmeyen kayyımların bunda büyük pay sahibi olduğunu ifade etti.   'Kadınların kaygılarının ne kadar yerinde olduğu görüldü’   Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarının, AKP ve MHP ittifakının çıkardığı ‘infaz yasası’ ya da çıkarmak istediği ‘istismar yasası’ ile daha da arttığına dikkat çeken Semire şunları dile getirdi: "Kadına yönelik şiddet gündemi kadınlar açısından hiç değişmedi ve bu şiddetin ortadan kaldırılması için de büyük bir mücadele veriliyor. Ama hiçbir zaman devlet tarafından aynı çabayı görmedik. Biliyorsunuz en son infaz yasasında kadına yönelik şiddet failleri yararlandı ve kadınları koruma önlemlerinin olup olmadığı hükümete defalarca soruldu. Ama buna rağmen infaz yasası çıktı. Bu gelişmeler ile şiddetin daha da arttığını, kadınların kaygılarının da yerinde olduğunu gördük. Bu pandemi sürecinde de şiddet devam etti. Evlerinde kalan kadınlar hiç bir çözüm gösterilmeden, evlerinde nefes alamaz durumda yaşadılar.”   'Yapılan hiçbir şey tesadüf değil’   Bölgede ise tüm bunların yanı sıra kayyımların hiçbir kadın çalışması yürütmemesin şiddeti arttırdığını kaydeden Semire, kayyım atanmadan önce hazırladıkları birçok projenin kayyım tarafından rafa kaldırıldığını dile getirdi. Ağustos 2019’da Van, Mardin ve Diyarbakır büyükşehir belediyelerine atanan kayyımların ilk işinin kadın kurumlarını kapatmak ya da işlevsizleştirmek olduğunu ifade eden Semire, “Kadınların gücünden korktukları için ilk kadın alanına yöneliyorlar. Kayyım uygulamalarının olduğu her alanda bunu görmek tesadüfi değil. Bu bir politikadır. Kadınlar kamusal alandan uzaklaştırıldı, toplumdaki örgütlülüğüne müdahale edildi” dedi.   Semire, Diyarbakır'da Rosa Kadın Derneği üye ve yöneticilerine, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistlerine yönelik gözaltı ve tutuklamaları hatırlatarak, “Hiçbiri tesadüfi değildir" diye vurguladı.   'Alo Şiddet Hattı açılacağı gün kayyım atandı’   Nusaybin özelinde örnekler veren Semire, kadına yönelik çalışmalar yürütüldüğünü ancak kayyım atanmasıyla birlikte bu çalışmaların erkek eliyle durdurulduğunu aktardı. Belediye olarak birçok çalışmanın startını verdiklerini, en önemli çalışmalarından birinin 'Alo Şiddet Hattı' olacağını söyleyen Semire, “Hattın aktif hale geleceği gün gözaltına alındık ve belediyeye kayyım atandı” dedi.   “Kayyımlar kadın özgürlükçü paradigmamızı oluşturmamıza izin vermedi” diyen Semire, “Kadına yönelik şiddet sadece Nusaybin'de değil her yerde var. Biz kadınlar da buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.