EGEÇEP’in bu yılki teması ‘ekolojik yıkıma karşı direniyoruz’ 2020-06-02 08:19:51   İZMİR - EGEÇEP bu yıl Dünya Çevre Haftası etkinliklerini ‘Pandemi günlerinde ekolojik yıkıma karşı direniyoruz’ teması İle gerçekleştirecek.   Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Dünya Çevre haftası etkinliklerini ‘Pandemi günlerinde ekolojik yıkıma karşı direniyoruz’ teması Gündoğdu Meydanı’nda yaptıkları basın açıklaması ile başlattı. Basın açıklamasını EGEÇEP Eşsözcüsü Berna Babaoğlu okudu. Açıklamada EGEÇEP pankartı ile Burhaniye Çevre Platformunun ‘Tümad Madran’dan defol’ pankartları taşınırken “jes yapma boşuna yıkacağız başına, havama suyuma toprağıma dokunma” sloganları atıldı. Açıklamaya çeşitli sivil toplum kuruluşu, siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.   ‘Kapitalist üretim tarzı dünyayı kirletiyor’   Doğadaki yıkıma, küresel ısınma, madenlerin, doğanın talanı, akarsularımızın kirletilmesi, suların ticarileştirilmesine karşı ekoloji nöbetinde olduklarını söyleyen Berna, “Bir virüsün bütün dünyayı nasıl evlere hapsettiğini yaşıyoruz doğanın talanına son diyoruz Kapitalist üretim tarzı, her geçen gün dünyamızı daha da kirletiyor. Gelecek kuşaklara ne yazık ki yaşanılası bir dünyayı miras bırakamıyoruz” dedi.   Berna belli başlı doğa yıkımlarını şöyle sıraladı:   *Küresel ısınma ve buna bağlı yaşanan kasırga sayısındaki ve şiddetindeki artış,   *Tüm dünyada, büyük bölümü ormanlık olmak üzere milyonlarca hektar arazide, madencilik adı altında yürütülen talanlar,   *Tarım alanlarına kurulan kimya, metalürji, demir çelik, çimento başta olmak üzere ovalarımızı, kentlerimizi yaşanmaz kılan sanayiler,   *Maden ve sanayi tesislerinin, yer altı sularını ve tüm canlıların ortak varlığı olan yerüstü sularını sorumsuzca tüketmeleri,   *Enerji bahanesi ile en küçük akarsuların bile üzerine kurularak, yöre halklarının kullandığı sulara el koyan HES’ler, kuş göç yollarına ve meralara kurulan RES’ler, aşırı su tüketen, hava kirliliğine neden olan, küresel ısınmaya en büyük katkılardan birisini yapan TES’ler, oluşan/oluşabilecek kazalarla,    milyonlarca insan ve diğer canlıların hayatına kasteden NES’ler, sözde yenilenebilir enerji diye işletilen, gerçekte havayı, toprağı ve suyu aşırı derecede kirleten JES’ler, tarım alanlarını kaplayan GES’ler, yaşamları alt üst etmekle kalmıyor, doğanın dengesini de bozuyor,   *Yüzlerce köy ve kasabayı, tarihi mirasları sulara gömen, insanları yaşadıkları topraklardan kopararak kendine bile yabancılaşmasına neden olan, doğanın hem fiziki dengesini hem biyolojik dengesini bozan büyük barajlar,   *Başta, yanlış tarım ilacı kullanımı, sanayi, maden ve kentsel atıklar yüzünden alabildiğine kirlenen, içerisinde canlıların yaşamasına bile olanak kalmayan akarsular ve akarsulardan alınan sularla gerçekleştirilen, bu nedenle de sağlıksız gıda üretimine neden olan tarım,   *Genetiği değiştirilmiş ve sadece bir kez kullanılan tohumlarla köylünün, çiftçinin sömürülmesi, daha çok verim alınması için toprağı sömüren ve bu nedenle her yıl daha fazla kullanılmak zorunda kalınan tarım ilaçları,   *Sözde artan nüfusu beslemek amacıyla yapılan endüstriyel hayvancılık ve endüstriyel tarım ile sağlanan gıdalar yüzünden bozulan sağlığımız, *Ekolojik dengelerin alt üst olması ile giderek sıklaşan salgın hastalıklar,   *Tarımla geçinemeyen köylülerin kentlere göç etmesiyle alt üst olan yaşamlar,   * Kimliğini yitiren, birer beton yığınına dönen çarpık kentler,   * Pompalanan tüketim alışkanlıkları,   * Halkın çıkarlarını değil silah sanayi başta olmak üzere çıkar çevrelerini zengin etmek amacıyla, yerel halklar kışkırtılarak çıkartılan savaşlar, * Karadaki doğa talanı yetmiyormuş gibi denizlerin ve hatta gezegenlerin talanı,   * Milyonlarca dönüm tarım alanını kesen otoyollar,   ‘Virüsün sebebi ekolojik yıkımdır’   Sembolik olarak çevre nöbetinde olduklarını söyleyen Berna, “Artık kimsenin gizleyemeyeceği kadar açık ki bütün dünyayı saran virüsün sebebi Ekolojik yıkımdır. Doğaya karşı yıkım-talan devam ederse daha büyük salgınlarla karşı karşıya kalacağız. Buradan Dünyadaki bütün yöneticilere sesleniyoruz artık yeter sağlıklı yeni bir yaşam biçimi kurmak için doğanın talanına son verin” dedi.   Berna son olarak, amaçlarının gelecek kuşaklara yaşanılası bir dünya bırakmak olduğunu söyleyerek yurttaşları doğa talanlarına karşı yanlarında olmaya çağırdı