Van cezaevleri raporu açıklandı 2020-05-27 15:35:12   VAN – Van cezaevleriyle ilgili hazırladıkları raporu kamuoyu ile paylaşan TUHAY-DER ve İHD Van Şubesi, tutsakların haber alma özgürlüğü ve kamusal bilgilere erişim haklarının engellendiğini ve Covid-19 salgınında alınan tedbir ve önlemlerin yetersiz olduğunun tespit edildiğini belirtti.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi ve Van Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), koronavirüs (Covid-19) salgını tehdidi nedeniyle risk oluşturan Van Yüksek Güvenlikli T ve F tipi cezaevlerine yaptıkları ziyarete ilişkin açıklama yaptı. İHD Van Şube binasında yapılan açıklamada ziyaretler neticesinde gözlem ve incelemeler paylaşıldı. Açıklamayı İHD Van Yöneticisi avukat Mehmet Karataş okudu.    ‘Personel maskesiz’   Salgın sürecinde cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların serbest bırakılması istendi. Cezaevlerinde tutsakların durumunun her geçen gün kötüleştiği belirtilen açıklamada, "Cezaevi kampüs girişinde görevli kolluk görevlilerinin maskesiz ve sosyal mesafe kuralının ihlali içinde oldukları, nizamiye karakolu içerisinde ve yapılan içtima alanında tüm personelin maskesiz ve sosyal mesafe kuralı ihlali içinde oldukları tespit edilmiştir. Cezaevi yönetim kısmından gelen personelin de maskesiz olduğu tespit edilmiştir. Cezaevine yönelik maske ve dezenfektan koruma önlemlerinin göz okuma girişlerinin hemen öncesinde uygulanmaya başlandığı ve Cezaevi içerisi(koridorlar) görevli personel tarafından dezenfektan edildiği gözlem ve tespit edilmiştir. Göz okuma cihazının hemen öncesinde maske, eldiven ve el dezenfektanın verildiği gözlem ve tespit edilmiştir" diye kaydedildi.    Raporda şunlar belirtildi:    "* 22 Mayıs 2020 tarihli raporumuzun Covid-19 salgın hastalık sürecinde ortak ve cezaevine özgü sorunları, alınan tedbir ve önlemler ve yarattığı hak ihlalleri ile hak ihlallerindeki iyileştirmeleri sizlerle paylaşmaktayız.    * Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda koğuşta bulunan mahpus sayısının olması gereken sayıdan fazla olduğu, böylelikle yatma, temizlik ve barınma konularında sıkıntılar yaşadıklarını,   * Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda salgın hastalığın başlangıcında koğuş dezenfektanlamasının haftalık yapıldığını ancak son dönemde koğuş dezenfektanlamasının bırakıldığını,   * Her üç ceza infaz kurumunda salgın hastalık nedeniyle maske, eldiven ve dezenfektanın ücret karşılığında koğuş içerisinde verildiği,   * Her üç ceza infaz kurumunda koğuş dışına çıkarıldıklarında üst araması yapıldıktan sonra eldiven ve maskenin verildiği ancak telefon görüş hakkında maske ve eldivenin verilmediğini,   * Aktivite, spor ve sohbet haklarının salgın hastalık tedbirleri kapsamında tamamen sonlandırıldığı,   * Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda salgın hastalığın başlangıcından beri koğuş dezenfektanlamasının her hafta yapıldığını, cezaevi personelin koğuş içerisine sadece dezenfektan için girdiğini,  salgın hastalık sürecinde koğuş aramasının hastalığın bulaşma riskine karşın yapılmadığını,   * Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda maskenin ücret karşılığında koğuş içerisine verildiğini ancak eldivenin satılmadığını, ücretsiz de alamadıklarını, el dezenfektanın 37 TL’den, çok küçük ıslak mendilin ise 15 TL’den satın aldıklarını,  kolonyanın hiç verilmediğini,   * Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz süresi 1 yıl yılın altına düşen mahpusların tahliyeleri için yasal haklarından yararlandırılmadıkları,   * Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mahpusun kampüs içersinde bulunan hastaneye intikali halinde koğuşa getirildiğini ancak il içerisinde tam teşekküllü hastaneye sevki, halinde mahpusun 15 günlük karantinaya alındıkları,    * Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda salgın hastalığın tedbirleri kapsamında koğuş dezenfektanlamasının iki haftada bir yapıldığını, cezaevi personelin koğuş içerisine sadece dezenfektan için girdiğini,  salgın hastalık sürecinde koğuş aramasının hastalık nedeniyle 20 gün ila 1 ay aralığında yapıldığını,   * Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mahpusun ister kampüs içersinde bulunan hastaneye intikali isterse il içerisinde tam teşekküllü hastaneye sevki halinde mahpusun 15 günlük karantinaya alındıkları, karantinadaki mahpusların zor şartlar altında kaldıkları,   *22 Ocak 2020 tarihinde Van Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mahpuslar Fırat Kırdağ ve Medya Aslan, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mahpus Ferhat Sayıner ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda mahpuslar Yunus Durdu ve Ergin Balta ile yapılan görüşmelerdeki beyanlarıdır.”   Raporun devamında ise heyetin tespit ve gözlemleri şu şekilde sıralandı:    “* Öncelikle en acil sorun olarak Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında mahpusların COVİD-19 salgın hastalığı sürecinde yasal haklarının kullandırılmadığı, yasal haklarının hukuki gerekçelerden yoksun olarak engellendiği, alınan tedbir ve önlemlerin yetersiz olduğu tespit edilmiştir.    * Cezaevi yönetiminin genel olarak mahpuslara yönelik baskı, zorlama tarzında(salgın hastalık döneminde koğuş dışına çıkarılan mahpusun üst aramasının yapılması, sosyal mesafe kurulanın ihlal edildiği, cezaevi kampüs alanında çıkarılmamasına rağmen tedavi hakkını kullanmak isteyen mahpusun 15 günlük karantina sürecine maruz bırakılması ve süreç şartların çok zor olması, mahpus karantinaya girmemek için tedavi hakkından feragat ettiği, aktivite, spor ve sohbet haklarının tamamen kısıtlanması vb.) bir yaklaşımlarının bulunduğu tespit edilmiştir.   * Mahpusların cezaevi yönetimi tarafından salgın hastalık önlem ve tedbirlerine aykırı yöntemlere maruz kaldığı( dezenfektan, ıslak mendilin maske ve eldivenin satın alma ile ulaşabildikleri ve yüksek fiyatta olması, temizlik malzemelerinin sınırlı ve yetersiz temin edilmesi  vb) tespit edilmiştir.   * Herhangi bir gerekçe gösterilmeden ve yasaklanmayan, mahpusların talep ettiği veya kargo ile gelen gazete, dergiler kitap vs. idare tarafından geç veriliyor. Haber alma özgürlüğü ve kamusal bilgilere erişim hakları engelleniyor.”   Raporun sonuç kısmında da şu ifadelere yer verildi:    “*OHAL ile birlikte ve OHAL’in kaldırılmış olmasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu Uluslararası İnsan Hakları sözleşmeleri, Anayasada ve kanunlarımızda tanımlanan hakların uygulanması cezaevlerinde fiili olarak askıya alınmıştır. Bu durum mahpuslar, mahpus yakınlarını ve biz insan hakları savunucularını kaygılandırmaktadır.   * Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında Mahpusların anayasal haklarından haber alma özgürlüğü, yaşama hakları,  kamusal bilgilere erişim hakları, sohbet-spor- aktivite hakları, sağlık-tedavi hakları engelleniyor.   * Dünyayı tamamen etkisi alan Covid-19 salgın hastalığından dolayı cezaevleri koşulları mahpusların yaşamlarını sürdürebilmeleri için hijyen ortamının olmadığı aşikardır. Bu ortamın sağlıksız olduğu hasta mahpus olan Sabri Kaya’nın yaşamını yitirmesiyle biz insan hakları savunucularını haklı çıkarmakla birlikte aynı zamanda endişelendirmektedir. Başta Türkiye Cezaevlerinde bulunan 1533 hasta mahpus olmak üzere bütün mahpusların şartlı salıverilmesi inancı içerisindeyiz. Aksi bir durumda biz başta olmak üzere bütün toplum, siyasal anlayışlar ve sivil topum örgütleri vicdanen büyük bir rahatsızlığın oluşacağını belirtmek isteriz.   *Heyetimiz Van T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarındaki fiziki koşullar ve söz konusu hak ihlallerinin engellenmesi hakkında etkili başvuruların ve görüşmelerin yapılması gerektiğini tespit etmiştir."