Ege’den tutuklamalara tepki: Kadınları hapsederek bertaraf edemezsiniz 2020-05-27 09:07:08   Melike Aydın   İZMİR/AYDIN/MUĞLA - Tutuklanan kadın siyasetçiler ve aktivistler için dayanışma çağrısında bulunan kadınlar, “Kendini yaşamın her alanında var eden kadını dar bir alana hapsederek bertaraf etmek mümkün değildir” dedi.    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 22 Mayıs günü sabah saatlerinde evlerine yapılan baskınla aralarında Rosa Kadın Derneği üye ve yöneticileri ile Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistlerinin de bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı. Barış Anneleri Meclisi’nden Havva Kıran’ a ev hapsi verilirken,12 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ege Bölgesi’nde yaşayan ve kadın hakları mücadelesi veren Kadınlar, bu saldırıların tüm kadınlara yapıldığına dikkat çekerek dayanışmaya çağırdı.    ‘Erkek devlet anlayışının sonucu’   Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Muğla Eşsözcüsü Dilek Gökçin, kadınlara dönük baskı ve tutuklamaların çocuk istismarını meşrulaştırmaya dönük yasa tasarısının meclise getirilme tartışmalarına denk gelmesinin tesadüf olmadığını söyledi. Türkiye’nin her yerinde kadına ve çocuğa yönelik şiddetle, istismarla mücadele edildiğini ancak söz konusu Kürtler olunca saldırıların arttığını dile getirdi. Daha önce de kayyımlarla kadın kazanımlarına ciddi bir saldırı yaşandığını vurgulayan Dilek, “Bu erkek devlet anlayışının sonucu. Faşist iktidarlar her zaman kadın mücadelesine saldırırlar. Gülistan’ı bulmayan devlete soru sorduğumuz için suçlu addediliyoruz. 3 buçuk yaşındaki Dılgeş sabaha kadar annesini bekliyor ve ardından annesiyle beraber cezaevine gidiyor. Bunlar affedilecek şeyler değil” dedi.   ‘Biz kadınlar saldırılara karşı tepkiliyiz’    Foça Barış Kadınları’ndan Nergiz Savran Ovacık, Rosa Kadın Derneği’nin Kadın Sığınakları Dayanışma Merkezinin üyesi olduğuna dikkat çekerek, “Üyelerinin tutuklanmasından kadınlara şiddet uygulamasının amaçlandığı anlamı çıkıyor” dedi. Bu tür saldırıların ilk olarak HDP’lilere yönelik gerçekleştiğini söyleyen Nergiz, “Çünkü muhalefet onları yeteri kadar savunmuyor. Kendilerine ‘terörist’ denecek diye savunmuyor. HDP’li belediye eşbaşkanları yerine dışarıdan bir erkek atanıyor. Kürtlerin ve HDP’nin direnişini takdir ediyorum. Cesurca direniyorlar. Bir basın açıklaması yaptılar Ankara’da başlarına gelmedik kalmadı. Ülkemizin demokrasiye, barışa ihtiyacı var. El ele verip haksızlığa uğrayan kim olursa olsun onun için direnmeliyiz” diye konuştu.    Türkiye’nin hiç olmadığı kadar antidemokratik bir noktaya geldiğini ifade eden Nergiz, “İnsanlar bu kadar haksızlığa seçimle, sokağa çıkarak tepkisini gösterecek. Ben 65 yaş üstüyüm içerde otur diyorlar o kadar anlamsız geliyor ki buna karşı bir şeyler yapmak istiyorum ama bu bile zor. Kadınlar zaten örgütlüyüz. Bir kadın derneğine yapılan haksızlığa geniş bir kitle olarak karşı çıkıyoruz” diye vurguladı.   ‘Aydın’da hiçbir kadın kabul etmiyor’    Saldırının, Kürt halkının ve Kürt kadınlarının iradesine yapıldığını ifade eden HDP Aydın İl Eşbaşkanı Ayşenur Vaizoğlu, “Aydın’daki hiçbir kadın kabul etmiyor. Saldırı tüm kadınlara yönelik. Kürt halkının Kürt kadınlarının üzerinden verilen mesaj. Türkiye’deki tüm insanların buradan yaklaşması gerekiyor. Bu faşizan uygulamalar uzun yıllardır devam ediyor. Türkiye’de bunu deşifre eden kadınlar. Kadınlar, iktidar ve yürütücüsü olan MHP’nin de bu anlamda elini bağlıyor. Tutuklamalar kadını mücadele ağından uzaklaştırmayı hedefliyor. Bu tekleştirmeye yönelik bir saldırı. Muhakeme edemeyen köleleştirilmiş beyinlerle toplumun önünü kapatma. Ama toplumsal muhalefet açısından sıkışan bir enerji var yarının neler getireceğini bilemiyoruz” sözlerine yer verdi.   ‘Sadece Kürtlerin mücadelesi yetmez’   Özgür yaşamanın sadece Kürtlerin mücadelesi ile gerçekleşmeyeceğini söyleyen Ayşenur dayanışma çağrısında bulunarak, “Kendini yaşamın her alanında var eden kadını dar bir alana hapsederek bertaraf etmek mümkün değildir. Yaşama dair güzel şeyler yapılmak isteniyorsa kadının aklının esas alınmasını diliyoruz” diye konuştu.