Ölüm orucundaki avukat Ebru Timtik 50 kiloya düştü 

2020-05-05 13:23:15


	 

	 

	HABER MERKEZİ - Ölüm orucunu sürdüren ÇHD avukatlarından Ebru Timtik ile görüşen avukat Ayşegül Çağatay, Ebru’nun 75 kilodan 50 kiloya düştüğünü söyledi.

	 

	Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatı Ayşegül Çağatay, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde 5 Şubat’ta başlattığı açlık grevini 5 Nisan’da ölüm orucuna dönüştüren ÇHD’li avukat Ebru Timtik ile görüştü.

	 

	Ayşegül, Ebru’nun ölüm orucunda yaşamını yitiren Mustafa Koçak’ın “adil yargılanma” talebi ve Grup Yorum üyelerinin taleplerinin karşılanması için başlattığı eylemde 75 kilodan 50 kiloya düştüğünü belirtti. Yaptığı görüşmeye dair Mezopotamya Ajansı’na konuşan Ayşegül, Ebru’nun bir süredir kas ve eklem ağrılarının da yoğunlaştığını dile getirdi.

	 

	Ayşegül, ölüm orucunun 288’inci gününde hayatını kaybeden Grup Yorum üyesi Helin Bölek’in ailesine de “Helin’in talepleri sahipsiz değil. Biz direnişimizle onun taleplerini sürdürüyoruz” şeklinde gönderdiği mesajı aktardı. 

	 

	Tutsak avukatlar hak ihlallerini raporlaştırdı

	 

	Ayşegül, aynı gün Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile ÇHD üyesi avukatlar Oya Aslan, Behiç Aşçı ve Barkın Timtik’le de görüştü. Tutsak avukatlar, maruz kaldıkları hak ihlallerini rapor

	haline getirerek, avukat Ayşegül Çağatay aracılığıyla paylaştı. Hak ihlalleri şöyle: 

	 

	“* Maske, eldiven, dezenfektan ya da kolonya talep talepleri karşılanmıyor. Maske, eldiven ve dezenfektanı dışardan satın almak istediklerinde ise izin verilmiyor.

	 

	* Avukat-müvekkil arası evrak alıp, verme işlemleri daha zor gerçekleşiyor. Evraklar bir gün bekletip kendilerine veriliyor.

	 

	* Kargoyla gelen eşyaların bir kısmı geri gönderiliyor. Eşyaları kaybolan tutsaklar var. Uzun süredir özellikle de kadın tutsaklar kargoyla kitap ve kıyafet alamıyor. Tutsaklar, havalar ısınmasına rağmen kışlık kıyafetlerini kullanmak zorunda kalıyor.

	 

	* Mektupların çıkış ve teslim işlemleri bekletilerek yapılıyor. Bu nedenle haberleşme olanakları iyice kısıtlandı. Mahkemelere ve resmi kurumlara gönderdikleri dilekçeler daha geç çıktı. Bu da çeşitli hak kayıplarına yol açtı.

	 

	* Gazeteler 24 saat sonra veriliyor.

	 

	* Revir birimi gereği gibi işlem yapmıyor.

	 

	* İlk hafta kaldırılan görüşler telafi edilmedi, normalde görüşte ayrı telefonda ayrı kişilerle görüşebilirken, şimdi yalnız bir kişi aranabiliyor ve daha az kişiyle görüşülüyor. Bu nedenle tecrit derinleşiyor.

	 

	* Dosya üzerinden yapılan bir değerlendirmeyle SEGBİS bağlantısı dahi kurulmadan tutukluluk devam kararı verilip, duruşma erteleniyor. Çoğu zaman tutsaklara bir duruşma tutanağı bile gönderilmiyor.”