Sevinç Koçak: Tasarı kabul edilirse çocuklar devlet eliyle tecavüze mahkûm edilecek 2020-04-20 09:04:00   Habibe Eren   ANKARA -  Kamuoyunda “tecavüz yasası” olarak bilinen taslağın tekrar gündeme gelmesini değerlendiren İHD Ankara Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Sevinç Koçak, “15 yaşında bir kız çocuğu 30 yaşında bir erkek tarafından tecavüze uğradı ve 'namus temizleme' gerekçesiyle tecavüz edenle evlendirildiyse, tecavüz faili olan erkek artık kocası olduğu için suçsuzdur. Tasarı meclisten geçerse, çocukların devlet eliyle sistematik olarak tecavüze mahkûm edilmesiyle sonuçlanır” dedi.    Kadına ve çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar faillerinin serbest kalmasına neden olduğu için muhalefetin ve birçok sivil toplum örgütünün eleştirdiği infaz düzenlemesi, geçen hafta Meclis Genel Kurulu’nda geçti. İnfaz düzenlemesine göre yaklaşık 90 bin kişinin yasadan faydalanması öngörülürken bazı muhaliflere göre bu sayı 150 bini bulabilir.   Cezaevleri 3 katı doluluk oranına ulaştı   2000 yılında çıkarılan ve kamuoyunda “Rahşan affı” olarak bilinen eski Başbakan Bülent Ecevit’in eşi Rahşan Ecevit’in “kader mahkumları” için çıkartılmasını istediği ancak kapsamının genişlemesi nedeniyle, katillerin, cinsel suçları işleyenlerin, hırsızların yararlandığı Şartla Salıverme Yasası ile boşalan cezaevleri, 15 yıl dolmadan üç katı doluluk oranına ulaştı. Araştırmalara göre bu suçlardan cezaevlerinde olan tutuklu ve hükümlüler af yolu ile çıktığı zaman tekrar aynı suçu işleyerek cezaevlerine giriyor. Muhalefet partilerinden kadın siyasetçiler de Meclis görüşmelerinde yaptıkları konuşmalarda cezaevlerinden kadınlara tehditler geldiğini ve erkeklerin “yarım bıraktıkları işi” tamamlayacaklarını dile getirdi.    İnfaz düzenlemesi tartışmaları devam ederken, 2016 yılından beri getirilmeye çalışılan çocuk yaşta evliliklerin önünü açan taslak, yeniden gündeme getirildi. AKP’li Mehmet Muş, düzenleme üzerinde çalıştıklarını belirtirken tasarının tekrar Meclis’e getirileceğinin sinyalini verdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Çocuk Hakları Komisyonu üyesi Sevinç Koçak ile kamuoyunda “tecavüz yasası olarak bilinen” yasa teklifi ve infaz yasası üzerine konuştuk.   ‘11 Mart’tan bugüne 23 kadın, eşleri, eski eşleri, sevgilileri, eski sevgilileri, reddettikleri erkekler, babaları, oğulları tarafından katledildi’   * İktidar her ne kadar infaz yasası için “kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı suçlarını kapsamıyor” dese de insan hakları savunucuları ve avukatlar durumun böyle olmadığını belirtiyor. Yasadan kadına yönelik yaralama, şantaj, tehdit, taciz yine çocuk pornografisi, fuhuşa sürükleme gibi suçlardan yargılanan failler yararlanacak. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?   İnfaz yasası gündeme geldiğinden bu yana çocuk hakları ve kadın örgütleri cinsel şiddet suçlularının, kadına ve çocuğa yönelik şiddet faillerinin af kapsamı dışında kalması konusunda çaba harcıyor. Daha tahliyeler olmadan koronavirüs salgınından dolayı ev içi şiddet yüzde 27,8 oranında artış gösterdi. ‘Evde kal’ çağrılarının başladığı 11 Mart’tan bugüne 23 kadın, eşleri, eski eşleri, sevgilileri, eski sevgilileri, reddettikleri erkekler, babaları, oğulları tarafından katledildi. Çok sayıda kadın da şiddete maruz bırakılıyor.   Kadınlara, çocuklara şiddet uygulayan çok sayıda fail, haklarında hiçbir işlem yapılmadığı için şu an zaten dışarıda. Şimdi bir de tutuklu olanlar eklenecek bunlara. Aile içi şiddetten zar zor mahkûmiyet aldırılmış, tutuklatılabilmiş olan failler tahliye olunca nereye gidecekler? Şiddet uyguladıkları kadınların ve çocukların yaşadığı evlere. Üstelik şiddet uygulayabilmeleri için aynı evde olmaları da şart değil. Daha birkaç gün önce bir kadın sabah işe giderken eski kocası tarafından otobüsten indirilerek şiddete maruz bırakıldı. Şiddet ve istismar davalarında zaten zar zor tutuklatılmış failler bir anda serbest bırakıldığında bu kadınları ve çocukları kim koruyacak? Bu durum, kadınlara ve çocuklara uygulanan şiddet suçlarında cezasızlığı meşrulaştırıyor. Yaygınlaşmasının önünü açıyor.   *Cezaevlerinde tahliyeler başlarken hükümet buna yönelik bir önlem almadı. Geçmişteki örneklere baktığımız zaman failler cezaevinden çıktığı zaman tekrar aynı suçu işlediği görülüyor. Bu yasa görüşülürken bile çocuğa ve kadına yönelik suçlarda ciddi artış yaşandı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?   Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’nün araştırmasına göre, af yoluyla hapishaneden çıkan her 5 kişiden biri 2 yıl içinde yeniden suç işleyerek cezaevine giriyor. Araştırmaya göre, aynı kişiler tarafından tekrarlanan suçların büyük bir bölümünü çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve gasp, uyuşturucu suçları oluşturuyor ve ne yazık ki, suçsuz yere hapishanelerde olan siyasi suçlular bırakılmazken, ilk bırakılanlar toplum için tehdit oluşturacak bu kişiler oluyor.   “Daha önce gündeme geldiğinde sosyal medya üzerinden ‘genç evlilik’ algısı yaratılmaya çalışıldı. Şimdi de ‘tecavüz değil biz aileyiz’ kampanyası yapılıyor. Bu paylaşımlar üzerinden kamuoyunda, genç yaşta evlendiği için cezalandırılmış mağdurlar algısı yaratılmaya çalışılarak zemin hazırlanıyor.”   *İnfaz yasası görüşmeleri Mecliste sürerken, gece saatlerinde "çocuk istismarına evlilik yoluyla af" için düzenlemeye ek olarak sunulacağı söylenen bir önerge gündeme geldi. 2016 yılından beri hükümet tarafından sürekli gündeme getiriliyor. Burada amaçlanan nedir?   4 yıldır her fırsatta gündeme getirilen tasarı, her seferinde çocuk hakları ve kadın örgütlerinin müdahalesiyle durduruldu bugüne kadar. Ocak ayında, ikinci yargı paketiyle gündeme geleceği haberi üzerine, yasalaşmasını engellemek için harekete geçtik yine. Hem çocuk hakları örgütleri hem de kadın örgütleri sürekli gündemleştirdik. Çocuk haklarını gündeminde tutan 14 örgüt, bir rapor hazırlayarak mecliste Adalet Komisyonu üyesi olan milletvekilleriyle görüşmeler yaptık. Raporu, geçtiğimiz günlerde basınla paylaşmıştık.   Şu an salgın bahanesiyle yeniden gündeme getirdiler ve asla kabul edilemez. Gündeme her geldiğinde kamuoyu oluşturmak için algı operasyonu yapılıyor. Daha önce gündeme geldiğinde sosyal medya üzerinden “genç evlilik” algısı yaratılmaya çalışıldı. Şimdi de “tecavüz değil biz aileyiz” kampanyası yapılıyor. Bu paylaşımlar üzerinden kamuoyunda, genç yaşta evlendiği için cezalandırılmış mağdurlar algısı yaratılmaya çalışılarak zemin hazırlanıyor.   *Yasa tasarısının tam olarak içeriği hakkında bilgi verir misiniz?   Yasa tasarısı şu anlama geliyor; bir çocuk, cinsel istismar failiyle evlendirildiyse, cinsel istismar suçlaması düşer ve fail çocuğun kocası olarak eve döner. Tasarıda yaş aralığı olarak da 15 görünüyor. Yani 15 yaşında bir kız çocuğu 30 yaşında bir erkek tarafından tecavüze uğradı ve “namus temizleme” gerekçesiyle tecavüz edenle evlendirildiyse, tecavüz faili olan erkek artık kocası olduğu için suçsuzdur. Bırakıldığında da, zorla evlendirilen çocuk, faille yaşamaya mahkûm edilir. Bu tasarı meclisten geçerse, çocukların devlet eliyle sistematik olarak tecavüze mahkûm edilmesiyle sonuçlanır.   Tasarıda bir de “şikâyetçi olunmaması halinde” ibaresi konmuş. Zaten ailesi tarafından evlendirilmiş bir çocuk şikâyetçi olabilir mi? Olamaz elbette. Yani bu maddenin zaten somut bir karşılığı yok. Elbette şu an bu kapsam dahilinde mağdur olanlar da var içeride. Ve elbette bu mağduriyeti giderebilmek için tasarı, akran ilişkisinden dolayı ceza alanlar için düzenlenmeli. Ama cinsel suçlarda ilişkinin akranlar arasında kabul edilebilmesi için benzer yaş grubunda ve benzer gelişimsel özelliklere sahip olmaları gerekir. Uzmanların görüşleri doğrultusunda; iki çocuğun ‘akran’ kabul edilebilmesi için aralarındaki yaş farkının en fazla 3 olması gerekir.15 yaş gibi bir aralık kabul edilemez.   *Son olarak ileride bu durumun sonuçları ne olur?   Yasa koyucular çocuklarla ilgili yasalar hazırlarken, çocuk hakları savunucularından bağımsız davranıyorlar. Yasaların çocukları koruması gerekirken, ne yazık ki sürekli devletin yasalarına karşı çocukları korumaya çalışıyoruz. Bu yasa tasarısını engellemek için ses çıkartmak zorundayız. Yoksa çocuk istismarı failleri salıverilecek ve cinsel istismara uğratılmış çocuklar için ömür boyu mahkûmiyet başlayacak.