HDK Eş Genel Sözcüsü İdil Uğurlu: İnfaz yasası hiçbir şekilde kabul edilemez 2020-04-11 18:39:11   İSTANBUL -Sosyal medya hesaplarından Covid-19’u ile birlikte Türkiye’de yaşananları değerlendiren HDK Eş Genel Sözcüsü İdil Uğurlu,“Bu şekilde adeta kadınların kıyımının önü açılıyor. Bu infaz yasası hiçbir şekilde kabul edilemez” dedi.   Halkların Demokratik Kongresi ((HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu Coronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde yaşananları HDK'nin sosyal medya hesabından yaptığı canlı yayında değerlendirdi. 30 büyükşehir ve bir ilde, iki gün sürecek olan sokağa çıkma yasağını değerlendiren İdil, sokağa çıkma yasağı yerine genel karantinanın uygulanması gerektiğini vurguladı.    Bütün çağrılara rağmen iktidarın genel karantinayı uygulamadığının altını çizen İdil, “Bunu parça parça yaptı. Dün akşam yapılan şey bir yönetme hali değildir. Bir yönetememe halidir. Neden bir yönetememe halidir? İki saat sonra yasak ilan edilecek. İki saat içerisinde insanlar sokağa dökülecek. Bunlar günlük gidip çalışmak zorunda kalan insanlar. Dün gece sokağa çıkan insanlar evine stok yapamayan yoksul emekçiler. Peki, ihtiyaçlarını alabildiler mi? Alamadılar çünkü fırınlarda marketlerde ekmek yoktu. Belki de bir ayda salgının yayılmayacağı kadar, bir gecede yayıldı. Hem sosyal mesafe deniliyor. Sosyal mesafeyi insanlar koruyamadılar. Hiçbir şekilde bunun önlemini almadan insanlara git ihtiyacını karşıla dediler” diye belirtti.   ‘Toplumun uzlaşmaya, barışmaya ihtiyacı var’    Getirilmek istenen yeni infaz yasasına değinen İdil, toplumun farklı kesimleri ve muhalefetin getirilmek istenen infaz yasasına itiraz ettiğini söyledi. “Burada bir tercih yapıldı. Topluma karşı suç işleyenler salı verilecek. Ama siyasetçiler içeride kalacak. Siyasi suçlular bir şekilde Covid-19’a terk ediliyor. Ama çetelerin önü açılıyor” diyen İdil şöyle devam etti: “Diğer taraftan gerçekleri yazan gazeteciler yine Covid-19’a terk ediliyor. Sivil toplum kuruluş öncüleri yine cezaevinde tutuluyor. Böyle bir yol haritası çizilmiş. Ve iktidar bu yolda ilerlemeye devam ediyor. Bu tasarı bu şekilde geçmemeli. Mahkum yakınlardan itirazlar geliyor. Türkiye toplumuna bunu yaşatmamak gerekiyor. Çünkü bu toplumun uzlaşmaya, mutabakata, barışmaya ihtiyacı var. Böyle bir yasa toplumu kutuplaştırır.”   ‘6284 rafa kaldırıldı’   İnfaz paketini kadınlar açısından değerlendiren İdil, Türk Ceza Kanunu’nda kadına yönelik şiddet diye bir düzenleme olmadığını hatırlattı. Kadına yönelik şiddetin genel olarak ele alındığının altını çizen İdil, “Bu insanlar yarın cezaevinden çıktığında yine eline silahı alıp kadınları katletmeye devam ederler. Şuan Covid-19 salgını sırasında da 6284 sayılı kanunda yine rafa kaldırıldı. Kadına yönelik şiddet yükseldi. Evde kadına yönelik şiddeti önlemenin yolları kadınları koruyan yasaların uygulanması. Bir taraftan hala kadınlar katledilmeye, tacize tecavüze uğramaya devam ederken bir taraftan da bunları cezaevinden çıkarmanın yolları aranıyor. Peki, bunun kime ne faydası var. Bu kadın düşmanı politikaları hayata geçirmekten başka, kadın düşmanlığını körüklemekten başka hiç kimseye bir faydası yoktur. Bu şekilde adeta kadınların kıyımının önü açılıyor. Bu infaz yasası hiçbir şekilde kabul edilemez. Bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur” diye konuştu.   ‘bir anneye yapılabilecek en büyük kötülüktür’   HPG’li Agit İpek’in cenazesinin kargoyla ailesine gönderilmesini değerlendiren İdil şöyle konuştu: “Bir anneye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bu düşman hukukudur. Ne diyebilirim ki? Bu toplum, Taybet İnan’ı, Ceylan Önkol’u yaşadı. Toplumun farklı kesiminden kadınlar ses çıkarıyor. Toplumu kutuplaştırmayın diye haykırıyor. Bu düşman hukukundan başka neyle tarif edebilir. Bunu her insan kendi vicdanına sormalı. Ve ona göre bir cevap vermelidir. Bu artık insanlığın çığrından çıkmış halidir.”