‘Sela ve dualar ile başarısızlıklar örtülmeye çalışılıyor’ 2020-04-10 09:04:00     Şehriban Aslan - Zeynep Durgut   DİYARBAKIR - Koronavirüs salgınının görüldüğü Türkiye’de camilerde sela okutulmasını değerlendiren DİK üyesi Dilan Aydın, “Sela ve dualarla başarısızlıklarını örtme çabası içindeler. Diyorlar ki ‘evlerinizden çıkmayın’ doğrudur çıkmamak gerekir. Ama milyonlarca insan günlük çalışarak yaşamını idame ettiriyor” dedi.   Türkiye’de 15 Temmuz 2015 darbe girişiminin ardından camilerden sela okutulmaya başlandı. 15 Temmuz’dan bu yana okutulan sela ardından tüm doğal afetlerde ve toplumsal olaylarda tedbir alınması gereken yerde yine camilerden sela sesleri yükseldi. Koronavirüs (Covid-19) dünyada yayılırken binlerce kişinin yaşamını yitirmesine neden oldu. Mart ayında Türkiye’de de görülen virüs sonucu 300’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Salgının görüldüğü ülkelerde tedbirler üst düzeyde alınırken Türkiye’de de önlem almak yerine Diyanet İşleri Bakanlığı tarafından her akşam sela okutuluyor. Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi Dilan Aydın her olayda önlem almak yerine sela okutulmasına tepki gösterdi.   ‘Dinle insanların duyguları istismar ediliyor’   Dilan şöyle devam etti: “Bugün doğa, ekonomi ve bütün toplumsal alanlar egemen güçlerin tahakkümü altında tahrip ediliyor. Aynı yöntem ve uygulamalarla dini de tahakkümleri altına alıyorlar. İktidar dini tekeline alarak kendine göre yorumluyor. Sanki onlar dinin temsilcileriymiş gibi davranıyorlar. Fakat bu, din gerçekliği değildir. İbrahimi dinler kişiler için değil,  toplumlar için var olmuştur. İslamiyet bu topluma gönderilmiş en son dindir. Tarihte birçok defa hedef alındı ama bütün saldırılara karşı varlığını bugünümüze kadar getirmiştir. Ama bu dönemde iktidarın dine karşı yaklaşımına baktığımızda sanki dini temsilcileri onlarmış gibi din üzerinden şov yapıyorlar. Bir taraftan yasaklayacaksın, bir taraftan da haram olan sarayında cemaat namazı kıldırtacaksın. Bunun başka bir ifade şekli yoktur. İnsanların duygularını bu şekilde istismar etmek istiyorlar.”   ‘Her şeyde sela okunuyor’   15 Temmuz 2015 yılında yaşanan darbe girişimini hatırlatan Dilan, 2015 yılından bu yana her afette veya her toplumsal olayda camilerde sela okunmasını ve bunun moda haline getirildiğine dikkat çekti. Kürtlerin köylerine, şehirlerine saldırıda bulunulduğunu hatırlatan Dilan, bu süreçlerde de camilerde yine fetih suresi ve sela okutulduğunu ifade etti. Dilan, “Depremler oluyor, salgınlar oluyor gidip sela okutuluyor. Bu durumların sela okumakla ne ilgisi var? Halk bunları görüyor ver halk her şeyin farkında. Halk bu uygulamalara karşı çok tepkilidir. Halk, ‘Camiler sizin malınız mülkünüz değil her canınız istediğinde menfaatlerinize göre kullanıyorsunuz’ diyebilmelidir. Bu uygulamalar din üzerinde ciddi bir tehdit ve saldırıya yol açıyor. Bu dindarlık değil, münafıklıktır. Bu halkın mal ve mülküne karşı geliştirilen saldırıları meşrulaştırmaktır. Halk bu politikalara inanmamalı ve güvenmemelidir. Virüsün yayıldığı bu günler de, halkla gerçekleri paylaşacaklarına camilerde sela okutturuluyor. Salgına karşı tedbir ve önlem alacağına kalkıyor sela ile dua edin diyor. Bu münafıklıktır” şeklinde konuştu.   ‘Halka para vereceklerine para istiyorlar’   “Bu dönemde olması gereken sürece özeleştirisel yaklaşarak ‘bizler bu virüsün önlemini alamadık’ demeleridir” diyen Dilan, “Sela ve dualarla başarısızlıklarını örtme çabası içindeler. Diyorlar ki ‘evlerinizden çıkmayın’ doğrudur çıkmamak gerekir. Ama milyonlarca insan günlük çalışarak yaşamını idame ettiriyor. Bu insanlar çıkmazsa günlük ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklar? En büyük skandal da böylesi yoksul bir halktan para istiyorlar. ‘Siz evde kalın biz bu süreçte size maddi destekte bulunacağız’ diyeceklerine kalkıp halktan para istiyorlar. Bu politikalar beraberinde ciddi tepkilere neden oluyor. Bugün Türkiye’de halk virüsten değil, açlıktan öleceği endişesi içindedir. Binlerce insan işlerinden atıldı, binlercesi işini bırakmak zorunda kaldı. Şimdi de gökyüzünden paranın yağmasını beklesinler. Bu bir ülke yönetimi için yüz karasıdır, ahlaksızlıktır” ifadelerine yer verdi.   ‘Bu dönemler krizli dönemlerdir’   Bu dönemlerin krizli dönemler olduğunu dile getiren Dilan, “Her gün bir yenisi çıkan hastalıklar toplumu maddi ve manevi olarak yoruyor. Bu dönemin hastalık zemini egemenlerden geliyor. Kapitalizmin kendini her şeyin üstü olarak gördüğü böylesi bir dönemde her yerde böylesi hastalıkların çıkması da normaldir. Her gün milyonlarca insan açlıktan ölüyor. Ahlak ve vicdan diye bir şey kalmamış. Nasıl ki insanlık tarihte de böylesi salgınlara karşı mücadele etmişse, şimdi de toplum olarak bunun üstesinden hep birlikte geleceğiz” dedi.