Hasta tutsaklar daha büyük risk altında: Af yasasında eşitlik istiyoruz 2020-04-02 09:18:06   VAN – Hasta tutsakların cezaevlerinde tedavi imkanları yokken, şu anda koronavirüs salgını nedeniyle de daha büyük risk altında olduğuna dikkat çeken tutsak yakınları, “Af yasası eşit uygulansın” çağrısı yaptı.    İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre Türkiye genelinden 458’i ağır olmak üzere bin 333 hasta tutuklu bulunuyor. Cezaevi şartlarında tedavi imkanı olmayan hasta tutsaklar, koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle daha büyük bir risk altında. Van F ve T Tipi Kapalı cezaevleri ve Rize L Tipi Cezaevi’nde bulunan çok sayıda hasta tutsağın yakını da bu nedenle endişeli.    ‘Öksürünce kan kusuyor’   F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 6 yıldır tutuklu bulunan ve müebbet hapis cezası alan Necdet Abi’nin kardeşi Meral Abi, Necdet’in sağlık sorunlarını aktararak şunları söyledi: “Salgından kaynaklı görüşmeler kısıtlandı, telefon görüşmeleri yeterli değil ve ihtiyaçları karşılanmıyor. Abimin sağlık durumuma ilişkin bir bilgimiz yok. En son annemle konuştuğunda öksürdüğü zaman kan kustuğunu söyledi. Abim ‘Doktora görünmem 5 dakika sürdü’ dedi. Cezaevinin tedavisi ne kadar olabilir ki!”    ‘Can güvenlikleri yok’   Necdet’in sağlıklı koşullarda tedavi olması için cezaevi yönetimine verdiği dilekçelere ve ailenin başvurularına cevap verilmediğini belirten Meral, “Abim ‘ burada can güvenliğimiz yok. Cezaevi kir pas içinde burada kendimize ne kadar iyi bakabiliriz’ dedi. Sağlık durumlarından kaynaklı tahliye olmaları gerekiyor. Orada can güvenlikleri yok. Bu durum bizi çok üzüyor. Artık yeter tahliye olsunlar” diye konuştu.    ‘Siyasi tutsaklar da tahliye edilmeli’    Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Abdullah Orhan’ın eşi Zekiye Orhan, tutsakların 3. Yargı Paketi ile getirilecek infaz indiriminden siyasi tutsakların da yararlanması gerektiğine vurgu yaptı. Zekiye, bu konuda ayrımcılık yapıldığına dikkat çekerek, “Onların da hakkı değil mi böylesi bir süreçte tahliye edilmek? İnsanların toplu yerde kalmamaları gerektiğini söylüyorlar ama cezaevinde her şey ortak kullanılıyor. 5-6 kişi aynı odada kalıyor. Bu durum kabul edilemez” dedi.    ‘Bu süreçte cezaevleri büyük tehlikede’   Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 6 yıldır tutuklu bulunan ve müebbet hapis cezası alan Hüseyin Karabulut’un eşi Rengin Karabulut ise, Hüseyin’ tutuklandığından bu yana migren, astım ve gastrit hastalıklarının oluştuğunu aktardı. Rize’nin nemli havası nedeniyle eşinin sürekli nefes darlığı yaşadığını belirten Rengin, “Bu süreçte cezaevleri tehlike altında. Tedbir olarak ellerin nasıl yıkanması gerektiğini anlatan bir broşür verilmiş. Herkes ellerini nasıl yıkayacağını biliyor. Başka tedbirler alınmalı. İçerde binlerce insan varken bu salgının önüne geçemezler. Koğuşta kişi sayısı olması gerekenden daha fazla” diye konuştu.    ‘Af paketi adil olmalı’   15 Temmuz darbe girişiminden sonra Rize’ye sürgün edilen eşinin görüşüne ekonomik sıkıntılardan kaynaklı gidemediğini altını çizen Rengin, “Van’a getirilmesi için verdiğim dilekçeler reddedil. ‘Eşin dilekçe versin’ dediler. Hüseyin Rize’ye sürgün edildiğinden beri sürekli dilekçe veriyor hiçbir şekilde onaylanmıyor. Ağırlaştırılmış müebbetten dolayı tekli hücreye alınacak, 6 ay içerisinde Van’a yakın bir cezaevine nakledilemez ise artık hep Rize de kalacak. Görüşe yılda iki defa gidebiliyorum. En son Kasım ayında gittim. Af paketinden siyasilerin yararlanmaması için bir neden yok. İktidar keyfi davranıyor. Af paketinin adil olmasını, siyasilerin de yararlanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.