Kadınlar yeni yargı paketinin suç oranını artıracağı görüşünde 2020-04-02 09:05:03   VAN –İnfaz düzenlemesine tepki gösteren hukukçu, sosyolog ve aktivistler, faillere tahliye yolunun açılmasının mağdurları bir kez daha mağdur edeceğini, suç oranının arttıracağını vurguladı.    AKP-MHP tarafından hazırlanan 3’üncü Yargı Paketi’nin yarın Meclis Genel Kurulu’na gelmesi bekleniyor. İnfaz düzenleme paketinin içeriğinin kısmen açıklanmasıyla tepkiler de beraberinde geldi. Pakette kimi cinsel suçlara tahliye geleceğine yönelik maddelerin yer alması kadın örgütleri, siyasi parti ve hak örgütlerinin yoğun tepkisi üzerine geri çekildi. Hükümet düzenlemenin cinsel suçları kapsamadığını açıkladı. Yine pakette siyasi tutsaklar da kapsam dışı bırakıldı.       ‘Bu kez de koronavirüs bahane ediliyor’    Sosyolog Neslihan Şedal, kadın hakları savunucularının ve aslında vicdan sahibi hiç kimsenin kabul edebileceği bir düzenleme olmadığını belirterek, “Bu sefer de koronavirüs bahane edilerek bu saldırganların toplum içine salınma durumu söz konusu oldu” ifadelerini kullandı. Mevcut yargının kadına ve çocuğa yönelik suç işleyen sanığı “adil bir şekilde yargılamadığını” belirten Neslihan, “iyi hal” indirimi, “tahrik” indirimi ile ödüllendirilen faillerin bir kez daha ödüllendirilmek istendiğine dikkat çekti. Ancak söz konusu suçları işleyen faillerin en ağır cezaları alması gerektiğini vurgulayan Neslihan, faillerin tekrar toplum içine salınmasının kadın ve çocuğun saldırıya açık hale gelmesi anlamına geldiğine işaret etti.    ‘Kadın ve çocuklar için hayati risk doğurur’    Başta bunun mağduru olan çocuk ve kadınlarda ikinci bir travma yaratmasının yanı sıra hayati riski de beraberinde getireceğini belirten Neslihan, “Bu karar aynı zamanda aile içi şiddet, kadına yönelik gelişebilecek her türlü şiddet, cinsel saldırı suçlarının artması, çocuğa yönelik cinsel istismar suçlarının daha da artacağı anlamına geliyor. Aynı zamanda suçluyu cesaretlendirecek ve daha çok suça teşvik edecek bir durumdur” dedi.   ‘Yasa suçluyu cesaretlendirecektir’   Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Gülcan Kaçmaz Sayyiğit de faillerin serbest bırakılmasının kadın ve çocukların hayatlarını tehlikeye atacağını söyledi. Gülcan, olası indirimlerin faillere cesaret vereceğini ve suçu teşvik edeceğini belirterek, “Yasanın toplumun vicdanını yaralamayacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Özgürlük ve eşitlik için mücadele eden, düşünen, sorgulayan ve düşüncesini ifade ettiği için veya mesleki faaliyetlerini yürüttükleri için, cezaevinde olan tüm tutuklu ve hükümlüler de infaz yasası kapsamında serbest bırakılmalıdır” ifadelerini kullandı.   ‘Af ödül tasarısına dönüşmüştür’   Yeni infaz düzenlemesinin birkaç suç dışında bütün suçların infazında, cezanın yarısına kadar indirilmesini öngördüğüne dikkat çeken Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi Ebru Demirtepe de  “Yeni tasarıda ‘kasten öldürme’ ve ‘örgütlü suçlarda’ infaz oranının şimdi olduğu gibi dörtte üç olarak kalması düşünülmüşken, halihazırda yürürlükte bulunan kanunda aynı infaz oranı kapsamında olan uyuşturucu suçların infaz oranının dörtte üçten üçte ikiye düşürülmesi öngörülüyor” dedi.    ‘Siyasi suçları devre dışı bırakıyor’   TCK’de “devlete karşı işlenen suçlar” başlığında yer alan “örgütlü suçlar”ın infaz düzenlemesinde hiç dikkate alınmadığını belirten Ebru, Cumhurbaşkanının daha önce yaptığı açıklamalarda devletin ancak kendisine karşı işlenen suçları affedebileceğini dile getirdiğini hatırlattı. Ebru, “Oysa yeni infaz tasarısı bu söylemlerin aksine adli suçlulara tahliye yolunu açarken siyasi suçluları tamamen devre dışı bırakmıştır. Akademisyenler, gazeteciler, siyasetçiler cezaevinde iken uyuşturucu ve cinsel suç sanıklarının erkenden tahliye edilmesi toplum vicdanını nasıl rahatlatılacaktır?” diye sordu.    ‘Failleri tahliye etmek yerine kadınları koruyun’    Yine bir defaya mahsus olmak üzere 3 yıllık denetimli serbestlik süresinin öngörüldüğünü “örgüt suçları”, “kasten öldürme” ve “özel hayatın gizliliğine karşı suçların” madde kapsamı dışında tutulduğunu söyleyen Ebru, bu noktada da açık cezaevine ayrılmalarına ilişkin düzenleme getirildiğini belirtti. Tasarıda adli suçların neredeyse tamamında cezanın infazı yarı oranında azaltıldığını kaydeden Ebru, “Bir defaya mahsus olmak üzere 3 yıllık denetim süresi öngörülüyor. Bu durumda kadınlara şiddet uygulayanlar(kasten yaralama), tehdit edenler vb. suçlardan hükümlü olanlar zaten tatmin edici cezalar almazken bir de erken tahliye yolu açılıyor. Salgın nedeni ile herkes eve kapanmak zorunda kaldı ve bu durum en çok kadınları etkiledi, ev içi şiddet arttı. Bu süreçte tahliyelerden önce şiddet mağduru kadınların korunması için gerekli önlemlerin alınması zorunludur” şeklinde konuştu.