Gazeteci Sadiye Eser: Cezaevinde kendi imkanlarımızla önlem alıyorduk 2020-03-28 09:31:31   İSTANBUL – Yaptığı haberler nedeniyle tutuklanan gazeteci Sadiye Eser, cezaevine girdikten sonra da oradaki hak ihlallerini anlatarak mesleğini devam ettirdi. 4 ay sonra tahliye olan Sadiye, koronavirüse karşı tutsakların kendilerinin önlem aldığını, idarenin kendilerine hijyen malzemesi vermediğini söyledi.   Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Sadiye Eser ve Sadık Topaloğlu 29 Kasım 2019’da gözaltına alınarak, çıkarıldıkları mahkeme tarafından  “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. İki gazeteci önceki gün İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye edildi. 4 ay Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu kalan Sadiye, cezaevlerindeki hak ihlallerini, koronavirüsün (Covid-19) koşullarını ve alınmayan tedbirler nedeniyle oluşturacağı riski anlattı.   ‘Ailelerle görüş yasaklanırken personel için önlem alınmıyor’   Cezaevlerinin dışarıdan izole edildiğini belirten Sadiye, “Her ne kadar aile görüşleri yasaklandıysa yine de dışarıyla bir şekilde temas sağlanıyordu. Avukat görüşleri yapılıyordu. Avukat görüşleri olması gerekiyor ancak ailelerimiz ile yaptığımız kapalı görüş kabinlerinde görüşüyorduk. Avukatlarla temas kurma durumumuz söz konusuydu. Görüşmelerde önlem alınmıyordu. Yine cezaevlerinde çalışan personellerin hepsi dışarıyla iletişimi olan insanlar. Sabah gelip akşam evlerine gidiyorlar. Dışarıda bir şekilde virüs onlara bulaşabilir. Sabah ve akşam koğuşlara gelip sayım alıyorlar. Aileler ile görüş yasaklanırken, cezaevi personeli için bir önlem alınmıyor” dedi.   ‘Maske, eldiven ve dezenfektan verilmiyor’   Dezenfektan, maske ve eldiven taleplerinde bulunduklarını ancak verilmediğini ifade eden Sadiye, “Bu malzemelerin olmadığını söylediler ancak kendilerine maske ve eldiven takıyorlardı. Görüşler yasaklandığı için haftada iki kez ailelerimizi arama hakkımız vardı. Fakat ankesörlü telefonu cezaevinde bulunan binlerce tutuklu kullanıyordu. Sadece kişiye özel bir telefon değildi. Buradan baktığımızda da aslında çok hijyenik bir durum söz konusu değil. Koridorlara dezenfektan kutusu vardı ama içi su doluydu” diye anlattı.   ‘Kendi imkanlarımızla maske yaptık’   Kendi olanaklarıyla önlemler almaya çalıştıklarını ifade eden Sadiye, şunları dile getirdi: “Daha önce düzenli olarak koğuşlarımızda temizlik yapıyorduk ancak koronavirüsten sonra daha sık temizlik yapmaya başladık. Kendi imkânlarımızla çamaşır suyu, deterjan gibi temizlik ürünleri alıyorduk. Ama en son geçtiğimiz hafta çamaşır suyu kantinde olmadığı için alamadık. Kendi paramızla aldığımız halde bulamıyoruz. Bir de sayımlar sırasında gardiyanlar koğuşun içerisine giriyor. Sayıma geldiklerinde ise en az 10 gardiyan içeri giriyor. Biz son dönemlerde buna itiraz ederek bir kişinin içeri girmesinin yeterli olduğunu söyledik. Uzun bir tartışmanın ardından, 2-3 gardiyan içeri girip sayım yapıyor. Ancak korona virüsünden korunmak için bu da yeterli değil. Tutuklular kendi yaratıcılıklarını kullanarak kendileri maske yaptı. Yaptıkları maskelerden bir tanesini ben kendimle getirdim. Telefona çıktıkları zaman kullanıp kendilerini korumaya çalışıyorlar.”   ‘Hasta tutsaklar serbest bırakılmalı’   Hasta tutsakların durumunun ise bu koşullarda çok daha riskli olduğunu, acilen serbest bırakılmaları gerektiğini ifade eden Sadiye, Bakırköy Cezaevi’nde Tenzile Acar, Jiyan Erdin, Süreyye Bulut, Fatma Tokmak ve Felek Uca ile birlikte birçok hasta tutsak kadın olduğunu dile getirdi. Revire çıkarken, telefon görüşmesine giderken, avukat görüşüne giderken eldiven ve maske verilmediğini kaydeden Sadiye, “Koronavirüsün olduğu bu dönemde hasta ve ileri yaştaki tutukluların kesinlikle bırakılmaları gerekiyor” diye konuştu.   ‘Ceza infaz yasası siyasi tutsakları kapsamalı’   Ceza infaz yasasında getirilecek olan düzenlemede siyasi tutsakların ya da hasta tutsakların serbest bırakılmayacağına dikkat çeken Sadiye,  “Bir taraftan adli suçlular çok rahat bir şekilde serbest bırakılırken diğer taraftan düşünce suçlusu olan insanlar içeride tutuluyor. Oysaki bu yasanın en başta siyasi tutsakları kapsaması gerekiyor” diye ekledi.   Tutuklanmasının ardından da mesleğini yürütmeye çalışan Sadiye, hala cezaevinde olan onlarca gazetecinin bir an önce serbest bırakılması gerektiği çağrısında bulundu.