Tutsak yakınları: Çocuklarımız kendi imkanları ile kendilerini korumaya çalışıyor 2020-03-26 09:05:02   Şehriban Aslan-Zeynep Durgut   DİYARBAKIR - Tutsak yakınları cezaevlerinde bulunan çocuklarının hijyensiz bir ortamda olduklarını belirterek, “Çocuklarımız kendi imkânlarıyla kendilerini korumaya çalışıyorlar. Bir araya gelmiyorlar, birlikte yemek yemiyorlar, hobilere çıkmıyorlar. Bu durum nereye kadar devam edecek” diyerek yetkililere seslendi.     İran başta olmak üzere birçok ülkede koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle hükümlü ve tutsaklar cezaevlerinden tahliye edilerek evlerine gönderildi. Türkiye’de salgın gün geçtikçe hızla yayılırken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, dün Sincan Cezaevi’nde bulunan 70 yaşındaki bir tutuklunun testinin pozitif çıktığını kamuoyu ile paylaştı. Bu durum yakınları cezaevlerinde olan ailelerin tedirginliğini iki kat arttırdı. Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsakların aileleri, çocuklarının sağlıklarından endişe duyduklarını dile getirerek, tutsakların durumunun acilen gündeme alınması gerektiğinin altını çizdi.   ‘Temizlik malzemeleri çok kısıtlı’   Aileleri ile haftalık telefon görüşmesi yapan tutsaklar, “Daha önce yaptığımız temizliğin iki katını koğuşlarda yapıyoruz. Temizlik malzemeleri burada çok kısıtlıdır. PTT’den yatırılan paralar bize çok geç getiriliyor. Görüş süresi daha da uzayabilir. Sizlerde tahliye talebiyle avukatlar aracılığıyla dilekçe yazın” çağrısı yaptı.    ‘Virüs bitene kadar çocuklarımız evine gelsin’   Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsak Muhammed Kartal’ın annesi Afife Kartal, cezaevi koşullarının önceden de hijyenik olmadığını bildiklerini kaydetti. Afife, “Görüş yerleri o kadar kirliyken koğuşları düşünmek dahi istemiyoruz. Koğuşlar kalabalık, temizlik malzemeleri kısıtlı. Her dakika her saniye onları düşünüyoruz. Gardiyanlar, askerler cezaevine giriş çıkış yapıyor. Onların virüs taşımadığı ne malum? Korkuyoruz. Belki kimsenin umurunda değil ama aileler çok zor durumda. Tek temennimiz bu virüs bitene kadar tutuklu çocuklarımızın evlerine gelmesidir. Bu virüs bizi evlerimize kapatmışken orada her gün dışarıdan gelen gardiyanların çocuklarımıza virüs bulaştırmama gibi bir durumu söz konusu olamaz. Bir an önce tutsaklar için adım atılmalıdır” dedi.   ‘Sosyal hobileri yok artık’    Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Uğur Boztaş’ın annesi Meyaser Boztaş da oğlu ile telefon görüşmesinde salgın hakkında önlemleri sorduklarını fakat herhangi bir önlem alınmadığını oğlunun kendilerine aktardığını söyledi. Meyaser, “Yönetimin önlem amaçlı yaptığı hiçbir şey yok. Kendi imkânlarıyla kendilerini korumaya çalışıyorlar. Bir araya gelmiyorlar, birlikte yemek yemiyorlar, hobilere çıkmıyorlar. Bu şekilde nereye kadar gidebilir diye düşünmeden duramıyoruz. O malum koşullardan sonra bir de böyle bir şeyle uğraşmak ve bu şekillerde önlem almaları hepimizi çok üzüyor. Daha ne diyebilirim bilmiyorum ama sesimizi arşa kadar çıkarmalıyız” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.   ‘Çocuklarımızın sağlık durumlarından haberimiz yok’   Tutsak Muhammet Gül’ün annesi Nurten Gül de ise “Virüsten dolayı hiç bir tutuklumuzdan haber alamıyoruz. Ne haldeler bilmiyoruz, sağlık durumlarından endişeliyiz. Ben bir anne olarak oğlum ve diğer arkadaşlar adına çok endişeliyim. Bu süreçte orada tutulmamaları gerekiyor” diyerek tutsakların derhal serbest bırakılmasını istedi.   ‘Cezaevlerinde hijyeni sağlayamazsınız’   Tutsak Ferhat Kaya’nın ablası Berçem Kaya da “Temizlik ürünlerin yetersiz, suyun az, sıcak suyun bile belli aralıklar ile verildiği cezaevlerinde hijyeni sağlayamazsınız. Bir vaka binlerce ölüm getirir devlet bu sorumluluğun altından kalkamaz acil tahliye istiyoruz” dedi.    Tutsak Serdar Yanık’ın ablası Tevger Yanık da bunun bir afet olmadığını temel yaşam hakkı olduğunun altını çizdi.