Tüm tutsakların serbest bırakılması için dilekçe kampanyası başlatıldı 2020-03-25 10:59:07   DİYARBAKIR – MED TUHAD-FED’in yürüttüğü çalışmalar sonucu tutsak yakınları, yapılacak düzenlemeyle tüm tutsakların serbest bırakılması için Adalet Bakanlığı, Meclis İnsan Hakları Komisyonu ve CİMER’e başvuruyor.     Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonun (MED TUHAD-FED) koronavirüsün cezaevlerinde tehlikeli bir aşamaya gelmesi üzerine kampanya başlattı. Tutsak aileleri, kampanya kapsamında hazırlanan dilekçeleri Adalet Bakanlığı ve Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na gönderiyor. Yapılacak düzenlemenin herkesi kapsaması gerektiğine dikkat çekilen dilekçede, önlemlerin artırılması ve tüm tutsakların serbest bırakılması talep ediliyor.    ‘Koronavirüs yayılıyor’   Hazırlanan dilekçede şunlara yer verildi: “Cezaevinde tutuklu, hükümlü bulunan babasıyım, abisiyim, annesiyim. Adalet bakanlığının gündeminde bulunan infaz yasasının adil ve eşit düzenlemesini talep ediyorum. Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan korona virüsün (COVID-19) kısa sürede 170’den fazla ülkeye yayıldı.  Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın (Pandemi) ilan edilmesi ve Türkiye’de de bugün itibari ile 44 can kaybına sebep oldu. Toplumda çeşitli sağlık önlemlerinin alındığı bugünlerde, hapishanelerdeki tutuklu ve hükümlülerin de sağlığa erişim ve yaşam haklarının korunması amacıyla birtakım önlemlerin alınmasına ilişkin çeşitli hukuk ve insan hakları örgütleri açıklama yapılmıştır.    Değişiklik yapılması şarttır   Ancak hızla yaygınlaşan salgına karşı bu önlemlerin de yeterli olamayacağı ve mahpusların hükmünü infaz ettikleri cezanın yanı sıra bir de ölüm riskiyle karşı karşıya kalması toplumun önemli bir kesimini kaygılandırmaktadır. Kaldı ki hapishanelerde hükümlülerin yanı sıra henüz kesinleşmiş mahkûmiyet kararı olmadan tutuklu bulunanların sayısı da oldukça fazladır. Bu nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın İnsan Hakları Eylem Planı ve Yargı Reformu Stratejisi doğrultusunda zaten gündeminde olan ancak yasa tasarısı bugüne dek oluşturulmayan ceza infaz mevzuatındaki değişikliklerin ivedilikle yapılması şarttır.    'Kapsam dışında bırakılması düşünülemez'   Öncelikle bu hazırlık kapsamında tüm sosyal tarafların sürece dâhil edilmesi gerekmektedir. Hapishanelerin kapasite yoğunluğunun doğurduğu temel insan hakkı ihlallerinin yanı sıra infaz yasasındaki bu acil düzenlemenin amacı en güncel ihtiyacı, pandeminin yayılmasını ve olası can kayıplarını önlemektir. Belirli bir tür suçu işleyen kişilerin tehlikeli sağlık koşullarına ve hatta yaşam kaybına yol açacak koşullara terk edilmesi kabul edilemez. Bu nedenle Korona salgını nedeniyle yapılacak infaz düzenlemesinin herhangi bir suç türünü kapsam dışında bırakması düşünülemez.   Ben bir tutuklu ve hükümlü yakını olarak,    * Koşullu salıverme ve denetimli serbestlik süreleri hiçbir istisna gözetmeden tüm suçlarda eşit oranda uygulanmalıdır.     * Risk grubunda bulunan 60 yaş üstü mahpuslar, kronik rahatsızlığı bulunanlar ve çocuklarıyla birlikte kalan anneler ve gebe kadınlar da infaza evde devam edebilmeli; bu hususta örgüt lideri gibi kişiye özel yasa tanımı da yapılmamalı ve ayrımsız uygulanmalıdır. Ayrıca infazın evde devamı mutlak bir sınırlama olmamalı, kişinin çeşitli denetimlerde tutularak toplum yaşamına uyumu sağlanmalıdır.   * İnfaz indiriminden yararlanamayan tutuklular açısından, tutuklamanın son çare olarak uygulanması gereken bir tedbir olduğu gözetilerek, salgın nedeniyle can kayıplarının yaşanmaması için alternatif tedbirler konusunda takdir yerel mahkemelere bırakılmalıdır.     Şeklindeki önerimi siz Bakanlık yetkililerine iletiyorum. Tüm tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılmasını talep ediyorum.”    CİMER'e başvuru   Öte yandan MED TUHAD-FED’in yürüttüğü çalışmalar kapsamında Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsak yakınlarının aileleri de Cumhurbaşkanı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuruda bulundu.    Tutuklu ailelerinin dilekçelerinde şunlara yer verildi: “Adalet Bakanlığı tarafınca yapılan açıklamada; hapishanelerde gerekli tedbirlerin alındığı, mahpuslara hijyen ürünlerinin ücretsiz dağıtıldığı ve cezaevlerinin dezenfekte edildiği belirtilmiştir. Ancak Diyarbakır D Tipi/ Cezaevinde bulunan kardeşim ile yaptığımız telefon görüşmesinde; temizlik ürünlerinin ücretsiz dağıtılmadığı gibi ücreti mukabilinde dahi satılmadığı, cezaevinde dezenfekte işleminin yapılmadığı, verilen yemeklerin hijyenik olmadığı ve besin değerinin düşük olduğu, sıcak su imkanının sağlanmadığı ve kronik rahatsızlığı olan mahpusların dahi tedaviye ulaşamadığı tarafıma bildirilmiştir. Bu nedenle mahpuslar salgının bulaşma riskine açık hale getirilmiş ve ölüme terkedilmişlerdir. Öncelikle cezaevlerindeki hijyen, beslenme gibi eksiklikleri göz önünde bulundurularak; Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde bulun tutukluların koronavirüs tehdidi ortadan kalkıncaya kadar tahliye edilmesini talep ediyoruz.”