‘Tahliyeler için neyi bekliyorlar herkesin ölmesini mi’ 2020-03-24 09:06:02   Melike Aydın   İZMİR - Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan TUHAYDER yöneticilerinden Selma Altan’ın ağır sağlık sorunları olduğunu söyleyen kardeşi Sevinç Altan, “İran 85 bin kişiyi tahliye etti. Buradakiler neyi bekliyor, herkesin ölmesini mi?” diye sordu.   Dünyada 10 binin üzerinde insanın ölümüne neden olan ve giderek daha vahim bir tablo çizen koronavirüs (Covid-19), Türkiye’de de çok sayıda kişinin yaşamını yitirmesine neden oldu. En riskli alan olan cezaevlerinde ise bir an önce tahliyelerin yapılması için aileler, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları çağrı yapıyor. Özellikle de hasta ve yaşlı tutsakların, hamilelerin ve çocukların acilen tahliye edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.    Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde 16 Kasım’dan bu yana tutuklu bulunan Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ve Yakınları ile Yardımlaşma Derneği (Ege TUHAYDER) yöneticilerinden 71 yaşındaki hasta tutsak Selma Altan’ın kardeşi Sevinç Altan, hala tahliyelerin gerçekleşmemesine tepkili.   ‘Cezaevleri felakete yol açabilir’   Selma’yı henüz hangi mahkemenin yargılayacağının bile belli olmadığını söyleyen Sevinç, Selma’nın tutsakların hakları için çalışmasının suç olarak görüldüğüne dikkat çekti. Sevinç, tutuksuz yargılanma taleplerinin karşılıksız kaldığını belirterek, “Kardeşim ağır sağlık sorunları yaşıyor. Cezaevlerindeki koşulların salgın başlamadan da kötü olduğunu biliyorduk. Ancak salgınla birlikte durum daha da ciddileşti ve bu koşulların bir felakete yol açabileceğinden söz ediliyor. Hapishaneler özellikleri ve organizasyonları bakımından hijyenin az olduğu yerler, kapalı yerler, yoğun bir kalabalık var çoğunda. Bu tür yerler salgınlar için en elverişli ortamlar” dedi.   ‘Tutsakların başına geleceklerden devlet sorumlu olacaktır’   Cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tutsakların bulunduğunu ve  bu tutsakların baskı ve ağır stres altında hayatlarını sürdürmeye çalıştığını kaydeden Sevinç, “Mahpusların kendi azami gayretleri ile imkanlarını sağlamaya çalıştıkları hijyen ve ancak hayatta kalmalarını sağlayacak kadar yetersiz kötü bir beslenme ile bu virüse dayanmaları mümkün değil. Özellikle 60 yaş üstündekiler, kalp, diyabet gibi hastalıkları olanlar, kanser hastaları, bağışıklık sistemi zayıf olan birçok mahpus risk altında şu anda. Mademki o insanların canları devlete emanet, mutlaka bir adım atılmalı. Korumakla yükümlü oldukları insanlara bir şey olursa bunun sorumluluğu devlette, Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nda olacaktır” ifadelerini kullandı.   ‘Neyi bekliyorsunuz, herkesin ölmesini mi?’   Selma’nın demokratik haklar çerçevesinde yürüttüğü faaliyetlerin suç olarak görüldüğünü, bu yüzden özgürlüğünden mahrum edildiğini vurgulayan Sevinç, şunları belirtti: “Şimdi özellikle de bu şartlarda yaşamsal bütünlüğüne kastediliyor. Birçok mahkuma yapıldığı gibi. İran 85 bin kişiyi tahliye etti. Buradakiler neyi bekliyor? Herkesin ölmesini mi? Hiçbir ayrım yapmadan bütün tutuklular ve hükümlüler serbest bırakılmalı.”