‘Koronavirüs yayılırken mültecileri düşünmemek insanlık suçudur’ 2020-03-21 09:06:42   ANKARA – Mültecilerle dayanışma için Pazarkule sınır kapısına giden Kadın Savunma Ağı üyelerinden Sezen Özkan, insanların devletler eliyle mağdur edildiğini belirterek, “Koronavirüs bu kadar hızlı yayılırken, insanlar kendilerini izole ederken sınırları düşünmemek büyük bir insanlık suçudur” dedi.     Suriye’nin İdlib kentinde 28 Şubat’ta 34 askerin yaşamını yitirmesinin ardından Türkiye, mültecileri Avrupa’ya göndermek için sınır kapılarını açtı. Ege kıyılarına ve Edirne Pazarkule sınır kapısına yönlendirilen mültecilere yaşatılan insanlık dışı uygulamalar kamuoyunun gündemine oturdu. Mültecilerin yaşadıklarına dikkat çekmek ve dayanışma için sınır kapısına giden Kadın Savunma Ağı, Kadın dayanışması yaşatır” sloganıyla kampanya başlattı. Mültecilerin yaşadıklarını ve kampanyayı Kadın Savunma Ağı üyelerinden Sezen Özkan ile konuştuk.   ‘Devletler eliyle mağdur edilen bir halk gerçekliği var’   Kadın ve çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamak için kampanya başlattıklarını belirten Sezen, Türkiye’nin geneline bir çağrıda bulunduklarını söyleyerek yaptıkları çalışmayı şöyle özetledi: “Büyük devletlerin, büyük silahlarla savaştığı bir ortamda mağdur edilen bir halk gerçekliği var. Mülteciler devlet eliyle sınır bölgelerine gitti. Yaşananlardan rahatsız olan birçok kadın olduğunu fark ettik. Belirli bir miktar bağış topladık ve topladığımız bağışlarla çocuklar ve kadınlar için elzem olduğunu düşündüğümüz, kadın pedi, çocuk bezleri, mama belirli konserve ve gıdalar alındı. Acil ihtiyaç olanları düşündüğümüz bir takım eşyalar alındı. Hasta mültecilerin ilaçlarını sağlamaya çalıştık onları da Edirne Tabip Odası ile birlikte temin ederek Pazarkule sınır kapısına gittik.”      ‘Kriz masaları kurulmamış’    Sezen mültecilerle ilgilenecek bir kriz merkezinin dahi kurulmadığını belirterek,“Bir kriz merkezinin olmadığını ve mültecilerin ihtiyaçlarının karşılanacağı bir masanın dahi kurulmadığını gördük. Bazıları naylonlardan kendilerine bir çadır kurmuş. İnsan sağlığına dair herhangi bir önlem yok. Bütün hastalıkların kapıda olduğunu gözlemledik. Bir sistem kurulmamış, sağlık çadırlarına rastlamadık. Görüştüğümüz bir kadın, insanların can derdinde ve karşıya geçme derdinde olduğunu anlattı” dedi.   ‘Yardım kuruluşları yardım yapmıyor’    Mültecilerin sınır kapısına gelmelerinin sebebinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları olduğunu ifade eden Sezen, “Türkiye’de yaşadıkları maddi sıkıntıdan kaynaklı artık ‘ne olacaksa olsun’ diyerek ailesini alıp gelen var. Pazarkule’de ve Meriç nehrine yakın olan köylerde mülteciler toplanmıştı. Biz gittiğimizde mülteciler çok kalabalık değildi akşamları toplanarak botlarla karşıya geçmeye çalışıyorlar. Birkaç mülteci karşıya geçtikten sonra Yunanistan askeri tarafından eşyaları alınıp üsteleri soyularak yeniden Türkiye’ye gönderilen, kolları kırık mülteciler vardı. Yeni doğum yapan kadınlar vardı ama onlara ulaşamadık. Hamile kadınlar var ve çok fazla çocuk vardı. Böyle durumlarda insanların aç kalmaması için belirli saatlerde yemeklerin dağıtılması gerekiyor ama öyle bir sistem de oluşturulmamış. Birçok yardım kuruluşu oradaydı ama herhangi bir yardım yapıldığına şahit olmadık” diye belirtti.    ‘Sınırları düşünmemek büyük bir insanlık suçudur’   Koronavirüse (Covid-19) karşı önlem alınması gerektiğini belirtenlerin sınır kapısında bekleyen insanları görmezden geldiğine dikkat çeken Sezen, “Önlem alınmadan, bir çözüm üretilmeden insanları sınır kapısına göndermek kabul edilemez. Sınırlar için acilen bir eylem planı çıkarmamak, koronavirüsün nasıl yayıldığı belliyken, insanlar kendilerini izole ederken sınırları düşünmemek büyük bir insanlık suçudur. Mülteciler için sağlık örgütlerinin, uluslararası örgütlerin acil bir şekilde bir şeyler yapması gerekirken, halen görmezden gelmek asla kabul edilecek bir durum değil” sözlerini kaydetti.