DAD Kadın Meclisi Pınar Fidan’ı Ana Fatma Darı’na çağırdı 2020-03-20 12:24:06   İZMİR - DAD Kadın Meclisi, standupçı Pınar Fidan’ın Sivas Katliamı’na yönelik ırkçı söylemlerini kınayarak, Ana Fatma Darı’na çağırdı.   Tuz-Biber adlı stand-up gösterisinde sahne alan Pınar Fidan Madımak Katliamı’na gönderme yaparak Alevilere yönelik sarf ettiği ayrımcı ifadelere tepkiler devam ediyor. Demokratik Alevi Dernekleri Kadın Meclisi de, yazılı basın açıklamasıyla tepkisini dile getirdi. 33 insanın yakıldığı Sivas Katliamı ile dalga geçilerek nefret suçu işlendiği belirtilen açıklamada, “Gelin el ele vererek Fidan canımızı Ana Fatma darına çağıralım. Bir canımız ikrarından düşmüşse hepimiz suçluyuz” ifadelerine yer verildi.   ‘Pınar Fidan’ın nefret suçu işledi’   Sivas Katliamı’nda katledilen 33 insana ve Alevilere karşı Pınar Fidan’ın nefret suçu işlediği vurgulanan açıklamada, “Bu tarz, Sivas’ı yakan zihniyetle yan yana olmaktır. Sivas bizim acımızdır, yaramızdır, değerimizdir. Ancak Cumhuriyet modernitesi ile Tekke ve Zaviyeler Kanunu kapsamında ocaklarımızın kapanmasıyla Alevi inancında asimilasyonlara yol açtı, inancımızı yeni nesille buluşturmamanın sonucu olarak lümpen, markacı, hafızası olmayan bir gençlikle karşı karşıyayız. Acılarımızı tiye alıp sarf ettiği cümlelerin  ağırlığından  bihaber hiçbir bilinç duygusu olmayan  acıyı tanımayan  bir yerde  kendi inancından ,kültüründen dilinden uzaktır. Dil insanın aynasıdır” denildi.   Pınar Fidan’ı hakikatiyle buluşmaya davet eden açıklama, şöyle devam etti: “Ancak bir kadına bu kadar cinsiyetçi, belden aşağı vurmak ve linç girişimi yol düsturuna uymayan edep erkan çerçevesini aşan bir noktadadır. İnancımızda yol kadınla başlar, kadın Mürşidi Kamilullahdır! Ana Fatma’nın kemalletiyle inancımızda ceza vardır eza yoktur. Peki Fidan’ı kime şikayet edelim? Alevi halkını tanımayan Sivas Katliamı’nı yapan katilini özel afla salan hükümette mi? Armutlu cem evimize işeyen kolluk kuvvetlerine mi? Cemevi bahçesinde öldürülen Uğur Kurt ‘un yargı sürecinde işini yapmayan yargıya mı? Cemevlerimize ‘cümbüş evi’ diyenlere mi? Çocuk istismarlarına ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyen zihniyete mi? Asıl sorun ‘tuz biber’ adlı mekanın kendi özünü kimliğini bilmeyen kişilikleri, erozyona uğramış gençlerimizi kullanarak kazanç elde etmesidir. Kendi kökünden kopan ot yeşermez. Her kuş kendi dilinden öter. Hakikatinden kopan her birey her toplumsallık kaybolmaya mahkumdur.  Unutulmamalıdır ki bu gerçeği yaşayanlar aynaya baktığında göreceklerdir ki kendisinden geriye bir şey kalmamıştır.”