Covid-19 cezaevi kapısında: Sağlık personelleri gönderilmeli 2020-03-15 09:22:43   Gülistan Azak   İSTANBUL - Bakanlık, cezaevlerinde korona tedbiri aldığını belirtse de tutsak aileleri ve STK’ler endişeli. Cezaevindeki kötü koşulları ve yaşanan hak ihlallerini anımsatan insan hakları savunucuları, “Hapishanelere test yapacak sağlık personeli gönderilmeli. Kapasite fazlalığı var. Bu durum virüsün yayılma tehlikesine neden olacak” dedi.   Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’de koronavirüsü (Covid-19) bulunduğunu açıklaması gözleri, cezaevlerine çevirdi. Sağlığa erişim hakkının, hijyen koşulları ve gıdaya ulaşımın kısıtlı olduğu cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin durumu, üzerinde durulması beklenen konulardan. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Koronavirüse karşı Bakanlık olarak tüm tedbirlerimizi aldık. Acil eylem planımızı sürekli güncelleyip titizlikle uyguluyoruz” dese de avukatlar, insan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları (STK) endişeli. İnsan Hakları Derneği (İHD) Hapishaneler Komisyonu üyesi Hatice Onaran ile düzenli aralıklarla cezaevlerini ziyaret eden Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut koronavirüs salgına dönük çözüm önerilerini anlattı.   ‘Açıklama yapıldı ama inandırıcı gelmedi’   Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Twitter hesabından, koronavirüse karşı alınan tedbirleri içeren acil eylem planında “Şu ana kadar ceza infaz kurumlarımızda koronavirüs testi pozitif çıkan tutuklu ve hükümlü bulunmamaktadır. Hastalık belirtisi gözlemlenmeyen ilk kez kuruma gelen tutuklu ve hükümlüler, 14 gün süreyle ayrı bir bölümde tutuluyor. Son dönemde yurtdışına çıkmış yabancı, Türk vatandaşı ziyaretçilerin tutuklu ve hükümlüleri ziyaret etmesine izin verilmiyor. Gerekli görüldüğü takdirde açık görüş dahil bütün ziyaretlerin kademeli olarak sınırlandırılması planlanmaktadır” dese de cezaevlerinin mevcut durumu ve yaşanan hak ihlallerine karşın yapılan açıklamalar tutsak yakınlarını ve STK’leri tatmin etmiyor.   TÜİK ve OECD verileri: Türkiye 2’inci sırada   Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre en az 270 bin 2017 sonunda 232 bin olan tutuklu sayısı 2019’un ilk altı ayında 270 binlere ulaşırken, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Mayıs 2019 verilerine göre ise Türkiye, dünyada ABD’nin ardından hapsetme oranlarında ikinci sırada. 330 milyon nüfuslu ABD’de 100 bin kişiye düşen tutuklu sayısı 655. Bu sayı 82 milyon nüfuslu Türkiye’de 318. Yüzleri aşan ölüm sayısı ile tüm dünyada endişe yaratan koronavirüs salgını Türkiye’de cezaevlerindeki kapasite fazlalığı nedeniyle riski ve büyüyen halk tepkisini de beraberinde getiriyor.   Cezaevlerindeki kötü koşulların ve yaşanan hak ihlallerinin koronavirüs salgınına davetiye çıkardığını belirten CİSST Savunuculuk Koordinatörü Berivan Korkut, önerilerini şu şekilde sıraladı:   * Cezaevleri için acil bir eylem planlaması yapılmalı.   * Tüm mahpuslara test yapılmalı. Pozitif çıkması durumunda karantina uygulanmalı.   * Hapishanelere test kitleri ve bu testi yapacak sağlık personeli gönderilmeli.   * Hapishanelerde kapasite fazlalığı var. Bu durum virüsün yayılma tehlikesine neden olacak.   * Çok acilen bütün mahpuslara içinde alkollü mendil temizlik malzemeleri dağıtılmalı.   * Hapishanelerin tuvalet ve banyoları sürekli olarak temizlenmeli ve dezenfekte edilmeli.   * İnfaz koruma memurları da mahpuslar, sağlık çalışanları gibi korunmalı, önlemler alınmalı.   * 65 yaş üstü, risk grubunda olan, kronik rahatsızlığı bulunan mahpuslar da diğer mahpuslarla temas etmeyecekleri özel alanlara alınmalı.   * Temel besin gereksinimlerine önem verilerek, bir an önce ek gıdalar verilmeli.”   ‘Mahpuslar kapasitenin 3-4 katı üstünde kullanılan ortamda kalıyor’   Hükümetin cezaevlerinde koronavirüs salgınına ilk olarak görüş yasaklarını dayatmasını doğru bulmadığını ve eleştirdiğini belirten İHD Hapishaneler Komisyonu üyesi Hatice Onaran ise “Birçok hapishanede mahpuslara 10 kişilik yerlerde kapasitenin 3-4 katı bir ortamda kalma dayatmasında bulunuluyor, biliyoruz. Bu nedenle bırakın orada kalma koşullarının varlığına, sağlık sorunlarının büyüklüğüne ve ciddiyetine rağmen bir arada kalmak zorunda bırakılan mahpuslar var. Mahpusların yaşamından endişeliyiz. Hapishanelerde olası bir salgının çok kötü sonuçlara neden olacağını düşünüyorum. Endişemiz hapishanelere getirilen görüş yasağının genişletilmesi. Çünkü olası yasaklardan dolayı görüş yapamayacağımız için haberimiz olmayacaktır” diye konuştu.   Sağlık kurum ve kuruluşlarının da dahil olduğu bir heyet ile tutsaklardan bilgi alınmasının önemli olduğunu dile getiren Hatice, şunları kaydetti: “Çok ciddi adımlar atılmalı. Temizlik ve hijyen konularında cezaevlerindeki kimi eksiklikler giderilmeli. Çünkü bizler biliyoruz ki cezaevlerinde sıklıkla karşılaşılan sorunların başında su kesintileri var. Yine sağlık konusunda mahpusların ilaç temin etmesi konusunda da sıkıntıların ve eksikliklerin giderilmesi gerekir. Ama gözlemlerim gerekli önlemlerin alınmadığına dönük maalesef.”