‘Türkiye’de ikinci bir Gezi hareketinin başlamasından korkuyorlar’ 2020-03-14 09:09:01   Melike Aydın    İZMİR - Las Tesis eylemlerine yönelik müdahaleyi yeni bir Gezi hareketinin başlamasından korkulmasına bağlayan öğrenci Deniz Cesurel, “Bir hak alınacaksa sokaklarda alınacak, baskıya, sömürüye karşı çıkılacaksa sokaklarda çıkılacak. Kadınları saflarımıza davet ediyoruz” dedi.    Şili’de 6 Ekim 2019’da ulaşım, eğitim ve sağlık hakları için başlayan protestoların simgelerinden biri olan Daniela Carrasco, 19 Ekim’de gözaltına alındıktan bir gün sonra tecavüze maruz bırakılarak, katledilmiş ve cenazesi belediye binası önünde asılı olarak bulunmuştu. Eylemlerin ön saflarında yer alan kadınlar bu katliamın ardından öfkelerini daha da büyüterek, ‘Tecavücü sensin’ diyerek ‘Las Tesis’ isyanını başlattı. Danslı eylem tüm dünyada kadınlara ulaştı. Türkiye’de de kadınlar birçok kentte ‘Las Tesis’ danslı eylemi gerçekleştirmek için bir araya geldi, ancak polis saldırılarına maruz kaldı, haklarında soruşturmalar başlatıldı.    İzmir’de ‘Las Tesis’ eylemine katıldığı için hakkında dava açılan 25 kadından biri olan Katip Çelebi Üniversitesi öğrencisi Deniz Cesurel, “Sermaye de kadınların gücünden korkuyor” değerlendirmesi yaptı.    ‘Müdahale eden tek ülkenin Türkiye olması dikkat çekici’   Bütün dünyada yankı bulan eylemin sadece Türkiye’de engellemeyle karşılaştığını hatırlatan Deniz, benzer bir ayaklanmanın Türkiye’de de ortaya çıkmasından korkulduğunu söyledi. Ayrıca Las Tesis eylemlerinin İzmir’de kara propagandaya maruz kaldığını dile getiren Deniz, “Sadece örgütlü kadınların orada olduğuna yönelik söylemler vardı ama İzmir’de çok fazla örgütsüz, her kesimdeki kadının yaşadığı sıkıntıları dile getirebileceği bir özgür alan olarak kullanıldı. Kadınlar bunu da en güzel şekilde dans ederek, sanatla insanlara ifade etti” şeklinde konuştu.    ‘Devrimleri başlatan kadınlar oldu’   Cinsel taciz, tecavüzün Şili’den Türkiye’ye kadar bütün kadınların ortak sorunu olduğunu dile getiren Deniz,  eylemlerin 25 ülkeye yayıldığını, kadınların sokakları doldurduğunu ifade ederek, “Dünya kadınlarının sorunları da çözümleri de ortak. Dünyadaki sermayedarlar ortak. Türkiye de bu kapitalist sistemin bir parçası. Gezi’yi de öne koymak lazım. Kadın cinayetlerinin, ekonomik krizin artması, toplumun yozlaşmaya yüz tutması, arka arkaya her şey derin bir krizin göstergesi. Tüm bunlara karşı Türkiye’de  ikinci bir Gezi hareketinin başlamasından korkuyorlar. Rusya’da Ekim devrimi öncesinde ‘ekmek ve gül istiyoruz’ diyerek Çar’ın üzerine yürüyen kadınlardı. Aslında her şeyi başlatan noktada kadınlar olduğu görülüyor. Sermaye de bunu çok iyi biliyor. Kadınların gücünden çekiniyorlar. Kapitalizm çürümenin ve yozlaşmayı yaşıyor. En küçük sesi dahi bastırmaya çalışmasının sebebi de bu” diye belirtti.    ‘Tebligat okula gönderildi’    İstanbul’da ve Ankara’da olduğu gibi İzmir’deki eylem alanında müdahale edilmediğini ancak 25 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldığını ve dava açıldığını söyleyen Deniz, “İkamet adresim olmasına rağmen okulda sıkıntı yaratmak amacıyla tebligatı sınıfa ve ders saatinde yolladılar. Tam da bölüm başkanının olduğu derse denk getirildi. Hem sınıf içinde mimlemek hem de okulda da disiplin soruşturması açılması için bahane sunmak. Ama bu baskılar bizi mücadelemizden döndürmedi” sözlerini kullandı.   ‘Hak sokaklarda alınır’   Deniz son olarak, “Dünyaya Başkaldırıyoruz Dergisi, Emekçi Kadınlar ve İşçi Temsilcisi Konseyi ve Devrimci Öğrenci Birliğinden kadınlar olarak ve Las Tesis eyleminden dava açılan biri olarak, bir hak alınacaksa sokaklarda alınacak, baskıya, sömürüye karşı çıkılacaksa sokaklarda çıkılacak. Kadınları saflarımıza davet ediyoruz” dedi.