Grup Yorum için açıklama: Sorunu çözmeleri için yetkililere sesleniyoruz 2020-03-12 15:30:12   İSTANBUL - Açlık Grevlerini İzleme Heyeti, Grup Yorum üyelerinin eylemlerine dönük polis müdahalesine İHD İstanbul Şube’de düzenledikleri basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Açıklamada, “Hastanın kendi aldığı karara saygı göstermenin görev olarak tanımlanması; Helin Bölek ve İbrahim Gökçek’in protestolarını sona erdirmesi için, sorunu çözmeleri için sorumlulara sesleniyoruz” denildi.   Maruz kaldıkları baskı ve engellemelere karşı cezaevlerinde başlattıkları açlık grevini ölüm orucuna dönüştürerek tahliye olduktan sonra da Sarıyer’de bulunan “Direniş Evi”nde sürdüren Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek ve Helin Bölek, 10 Mart gecesi polisler tarafından zorla alınarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılmıştı.   Açlık Grevlerini İzleme Heyeti zorla müdahaleyi protesto etmek ve grup üyelerinin sağlık durumuna dikkat çekmek üzere İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması düzenledi. "Yaşamı ve insan onurunu savunuyoruz, açlık grevindeki Grup Yorum üyelerine zorla müdahale tehdidine son verilsin” pankartının asıldığı açıklamaya öldürülen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alanlara “silah temin etmek” ve “Anayasal düzeni bozmak” iddiasıyla 11 Temmuz 2019 tarihinde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve yeniden yargılanma istemiyle bulunduğu cezaevinde başlattığı ölüm orucunun 253’üncü gününü geride bırakan Mustafa Koçak’ın annesi Zeynep Koçak ile babası Hasan Koçak da katıldı.   ‘Sorumlulara sesleniyoruz’   Heyet adına açıklama yapan Murat Ekmez, ölüm orucu eylemlerini sürdüren Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in zorla Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülmesinin Dünya Tabipler Birliği Malta Bildirgesi uyarınca etik ilkelere aykırı olduğuna dikkat çekti. Murat, “İbrahim Gökçek’in sol bacak venlerindeki tromboz, kendisinin hareket etmesine, yaşamsal tehlikeyle karşı karşıya kalmasına neden olunmuştur. Biz sağlık çalışanları ve insan hakları savunucuları olarak yaşamın kutsallığına saygı göstermenin etik bir zorunluluk, hastanın kendi alığı karara saygı göstermenin ise görev olarak tanımlanması; Helin Bölek’in ve İbrahim Gökçek’in protestolarını sona erdirmesi için muvafakatleri olmadan müdahale edilmesinin mümkün olmaması nedeniyle sorunu çözmeleri için sorumlulara sesleniyoruz” diye konuştu.   ‘Etikten uzak uygulamalara maruz kalındı’   Ardından söz alan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Helin ve İbrahim’in ölüm oruçlarını sürdürdükleri evden zorla alınması ve sonrasında götürüldükleri hastanede maruz kaldıkları hak ihlallerini anlattı. Dayatılan alıkoyma ve zorla müdahale olayının hukuksuz olduğunu belirten Şebnem, Helin ve İbrahim’in hastanede bulunan doktorlar tarafından bilimden, hukuktan ve etikten uzak uygulamalara maruz kaldığını ifade etti. Şebnem, “Grup Yorum üyelerinin konser yapmak gibi basit bir talebini görmezden gelip onun yerine polisiye bir yöntemle hastanede zorla alıkoyma, rehin tutma davranışı kabul edilemez. ‘Güvenlik’ perspektifiyle davranan siyasi irade yerine insanca, özgür bir ortamının sağlanmasını hep beraber mutlaka başarmalıyız. Herkesin bu seslere kulak vermesi ve bu seslerin yanlarında olması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.   ‘Adil yargılama istiyoruz’   Ardından konuşan Mustafa Koçak’ın annesi Zeynep Koçak ise oğlunun cezaevinde başlattığı ölüm orucunda 253’üncü günü geride bıraktığını hatırlatarak, adil yargılanma talebini yineledi. Zeynep, “Evimde, ocağımda su dahi kaynatamaz hale geldim. Çocuğum gözlerimin önünde ölüyor. İstediği yeniden yargılanmak. Adalete açız” dedi.   Oyuncu Orhan Aydın: Buna faşizm denir   Son olarak söz alan Oyuncu Orhan Aydın da,  ölüm orucunda bulunan Grup Yorum üyelerinin ve Mustafa Koçak’ın taleplerinin derhal yerine getirilmesi çağrısında bulundu. Orhan, “İçişleri Bakanlığı ve sarayın emriyle yapılan bir faşist dayatma olduğunu görüyorum. Büyük bir zulüm. Dayatılan baskılara açık bir şekilde faşizm denir. Buna karşı net bir şekilde bütün sanat alanlarındaki aydınların, yazarların, insanların birlikte mücadele etmesi gerekir” diye konuştu.