Kubar Hacîzade’nin cenazesine işkence: Baş kısmı poşetle doldurulmuş 2020-03-11 11:53:21   DİYARBAKIR - Lice’de yaşamını yitiren ve 6 ay sonra cenazesi teslim alınan Kubar Hacîzade’nin Doğubayazıt’ta toprağa verildiği esnada baş kısmının olmadığı ve kimsenin fark etmemesi için poşetle doldurulduğu ortaya çıktı.    Diyarbakır’ın Lice ilçesi kırsalında 24 Eylül 2019’da çıkan çatışmada yaşamını yitiren 3 YJA-STAR’lıdan biri olan Kubar Hacîzade’nin (Rojda Cudi) cenazesi, 6 ay sonra alınarak Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde defnedildi. İran’da yaşayan ailesi ise koronavirüsten kaynaklı sınır kapılarının kapatılması üzerine cenaze törenine katılamadı, ancak cenazenin hastanede bulunduğu dönem ve sonrasında aile birçok engelle karşılaştı.    Mezopotamya Ajansı’na röportaj veren Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER)  Eşbaşkanı Şeyhmus Karadağ, Diyarbakır’a gelemeyen ailenin avukatları  kendilerine vekalet verdiğini, cenazeyi almak için 6 Mart’ta Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Morgu’na gittiklerini, yetkililerin gece olmadan cenazeyi vermeyeceklerini söylediklerini belirtti. Avukat aracılığıyla savcılıkla yapılan görüşmenin ardından kendilerine izin verildiğini ifade eden Şeyhmus, “Morg yetkilileri, bize ‘Cenaze yıkanılamayacak durumdadır. Derisi kalkıyor’ dedi. Biz de yıkanılamayacak durumdaysa o zaman biz kefenleyelim dedik. Kefenlemekten bahsettiğimiz gibi görevli kadın koşarak morga gitti. 10 dakika sonra gelip kefenlediklerini söyledi. Arkadaşlarımız da bizden izinsiz niye kefenlediniz, bir kişi tek başına kefenleyemez diye sordular” dedi.    ‘Defin işleminin önüne geçildi’   Hastane morgundan cenazeyi aldıktan sonra Doğubeyazıt’a doğru yola çıktıklarını ve her arama noktasında 15-20 dakika bekletildiklerini belirten Şeyhmus, “Aramaların sık yapılması nedeniyle 5 saatlik yolu 10 saatte gittik. Durdurulduğumuz her noktada yumuşak bir dille tehdit ediyorlardı. Bitlis sınırına ulaştığımızda Doğubayazıt emniyeti bizi aradı, ‘Cenazeyi getirmeyin, Doğubayazıt’a girmesine izin vermeyeceğiz’ dediler. Biz de cenazeyi defnetmek için bütün evraklarımız var, savcılık bütün işlemlerimizi onaylamış durumda. Onun için orda defnetmemiz gerekiyor. ‘Hayır, nerde yaşamını yitirmişse orda defnedin, Doğubayazıt’a girmenize izin vermeyeceğiz’ diye belirttiler. Bir saate yakın orda beklettiler. Daha sonra avukat ve basını haberdar ettik. Avukat tekrar savcılığa başvurdu. İlçeye gitmemize izin verildi”  diye aktardı.   ‘Cenazenin başı yoktu’   Polis ablukası altında mezarlığa gidebildiklerini, mezarlığın imamıyla birlikte 4 kişinin cenaze namazı kıldıklarını ifade eden Şeyhmus, Doğubayazıt ve Erciş’ten gelen arkadaşlarının da mezarlığa yanaşmasına izin verilmediğini söyledi. Hastane morgunda cenazeyi kefenleme işleminin kendilerine yaptırılmadığını hatırlatan Şehmus, “Defin esnasında baktık ki cenazenin başı yok. Elimizle yokladık, başın olduğu yeri poşetle doldurmuşlardı kimse fark etmesin diye” şeklinde konuştu.