4 yıldır kadınların olduğu her yerde: Mor Dayanışma 2020-03-07 09:09:05   İSTANBUL - 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne giderken Gamze Özkan ile üyesi olduğu Mor Dayanışma’nın amacı, gelişimi, eylem ve etkinliklerine dair konuştuk. Mor Dayanışma’nın kadınların olduğu her yerde çalışma yürüttüğünü ve kadınların sözünü büyütmeyi hedeflediğini belirten Gamze, “8 Mart’ta tüm renk ve zenginliğimizle erkek egemen sisteme karşı gelin hep birlikte alanlarda olalım” çağrısında bulundu.   Kadın hareketi küresel çapta kartopu gibi büyüyüp yaygınlaşıyor. Türkiye’de de Olağanüstü Hal (OHAL) dönemi boyunca sokaklara nefes aldıran kadınlar, ara vermeden mücadeleye devam ediyor. Kadın bakış açısıyla, 80’lerin feminist hareketinden öğrenilenleri ülke koşullarına uyarlamak ve bu topraklara özgü somut çözümler üretmeye çalışmayı amaçlayan kadınlar,  12 Eylül darbesinin hemen ertesinde dayatılan cinsiyet eşitsizliğine karşı bağımsız kadın hareketinin ilk tohumlarını attı. Bilinç geliştirme ve feminizmle ilgili batıda yayınlanmış kitapları Türkçeleştirme çalışmalarıyla başlattıkları feminist hareket zamanla güç kazandı. Uluslararası Ayrımcılığa Karşı Sözleşme’ye uyulmasını talep eden binlerce imzalı Kadınlar Dilekçesi, Ayrımcılığa Karşı Kadın Dayanışması Derneği, Dayağa Karşı Yürüyüş (12 Eylül darbesinden sonra gerçekleşen ilk yasal yürüyüştü), “Bağır!” Herkes Sesini Duysun!” ve “Bedenimiz bizimdir! Cinsel Tacize Hayır! (Mor İğne)” gibi kampanyalar ve kitlesel eylemler birbirini izledi. Feministlerin ortaya attıkları talepler kadın kitleleri tarafından sahipleniliyordu.    Yılların deneyimi ve dayanışma ruhu, şu an ülkenin dört bir yanında kadın haklarının farklı alanlarında faaliyet gösteren yüzlerce girişim, grup, platform, derneğin oluşumunun zeminini hazırladı. Üstelik her biri kendi alanının uzmanı olan bu örgütler kadın hakları için bir araya gelebiliyor, ortak çalışmalar yapabiliyor ve politik sonuçlar alabiliyor.   Bu oluşumlardan biri ise Mor Dayanışma. Mor Dayanışma, 23, 24, 25 Eylül 2016’da Mersin’de gerçekleştirilen yaz kampı ile kuruluşunu deklare etti. “Yaşadığımız olağanüstü dönemin özgün koşullarına, üzerinde şekillendiğimiz toplumsal-siyasal konjonktürün, soluduğumuz coğrafyanın özgünlüklerine uygun örgütlenme yöntem ve metotları geliştirerek diyalektik ve kolektif bir kadın kurtuluş paradigması ile yola çıktık” diyerek kendini kamuoyuna duyuran Mor Dayanışma, şu an 4 yaşında.   8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne giderken Gamze Özkan ile üyesi olduğu Mor Dayanışma’nın amacı, eylem ve etkinliklerine dair konuştuk.    ‘Kadınların olduğu her yerdeyiz’   Mor Dayanışma’nın kadınların olduğu her yerde çalışma yürüttüğünü ifade eden Gamze, kamusal alanın dışına itilmiş, evlerden, sokaklardan, mutfaklardan, fabrikalardan, atölyelerden kadınların sesini ve rengini duyurabilmeyi amaçladığını dile getirdi. Bunu sağlayabilmek için meydanlarda olduklarını söyleyen Gamze, “Mor Dayanışma nasıl bir örgüt olduğunu aslında gerçekleştirdiği konferans ve buluşmalarda çok açık bir şekilde gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde 2. Türkiye Kadın Konferansı’mızı gerçekleştirdik. Ülkenin dört bir yanından farklı ve renkli kadınlarla bir araya geldik. 4 yıldır yağmur, çamur, kar demeden yan yana geliyoruz ve amaçlarımız için ortaklaşıyoruz. Tıpkı kapısını çaldığımız kadınlarla dayanıştığımız gibi”  diye konuştu.   ‘Komite ve meclislerle kadınların iradelerini yansıtıyoruz’   Mor Dayanışma’nın kadın özgürlük mücadelesi gibi, toplumu ilgilendiren tüm alanlarda söz üreten bir yerde durduğunu belirten Gamze, AKP iktidarı süresi boyunca dayatılan hak ihlalleri, emek sömürüsü alanlarının da doğrudan mücadele alanlarını oluşturduğunu vurguladı. Gamze şöyle devam etti: “Aslında sadece salt 18 yıldır süren bir sistem değil bu. AKP rejiminin devraldığı erkek egemen sistemin giderek derinleştiği ülkede nefes almak zorundayız. Mor Dayanışma da tam da buradan doğru kadın düşmanı söylemlere, bu amaçla kadınların aleyhine çıkarılan yasalara, kadın cinayetleri, taciz ve çocuk istismarına karşı mücadele ettiği gibi, görünmeyen emeğin görünür kılınması için de doğrudan mücadele çizgisinde yer alıyor. 4 yılın birikimi ve önüne koyduğu eşiklerle de geçtiğimiz günlerde 2. konferansını gerçekleştirdi.  Bu eşiklerden biri de mahalleler. Biz ‘Ülkenin dört bir yanındaki kadınların sözü ve öz örgütü olacağız’ diyerek yola çıktık. Gerçekleştirdiğimiz son Türkiye Kadın Konferansıyla da yükselen kadın öfkesini ve dinamiğini örgütlülüğe dönüştürmek için yeni bir durağın başındayız. Bu durak uzun ve sarp yollarla çevrili. Biz bu durağı kadın özgürlük mücadelesi ve dayanışmasıyla aşabileceğimizi düşünüyoruz. Bunu gerçekleştirmek için ise Mor Dayanışma’ya büyük bir iş düşüyor. Bulunduğumuz mahallelerde, ilçelerde ve aslında her yerde oluşturduğumuz komite ve meclislerle kadınların kendi iradesini yansıtabilecekleri aynı zamanda karar mekanizmalarında bulunabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışacağız aslında.”    ‘Patriarkal kapitalizme karşı ortaya çıktı’   Mor Dayanışma’nın kuruluş amacına da değinen Gamze, kuruluş ihtiyacının erkek egemen ve patriarkal kapitalizmin kadınlar aleyhine oluşturmaya çalıştığı politikalara karşı geliştiğini vurguladı. Gamze, “Mor Dayanışma, kadınların aleyhine politikalar üretmeye çalışan, çembere almaya çalışan erkek güruhuna, patriarkal kapitalizme ve erkek egemen anlayışa karşı ortaya çıkma ihtiyacı duymuştur. Çok sayıda kadın örgütü var. Zaten kadın mücadelesi renkli bir mücadeledir. Bu renkliliği zenginleştiren şey de zaten faklı farklı yerlerden mücadele yürüten kız kardeşlerimizin olmasıdır. Mor Dayanışma da tam da buradan doğru yıllardır büyütülen kadın özgürlük mücadelesinin zenginliği ve sorumluluğuyla tutulan mor bayrağı derinleştiren bir yerde duruyor. Mor Dayanışma ‘Salt merkezlerdeki kadınların öfkesini sokaklara taşımak yetmez, köylerdeki ve mahallelerdeki kadınların öfkesini de sokağa yansıtmak ve taşımak gerekiyor’ diyerek yola çıktı” dedi.    ‘8 Mart’ta alanlarda olalım’   8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri hakkında da bilgi veren Gamze, “Şu an toplantılar başlamış durumda. Toplantıların içeresinde yer alıyor ve mekan, yer tartışmaları yürütüyoruz. Kadınların ortak iradesiyle neresi ve ne yapılacağına ilişkin karar verilecekse Mor Dayanışma en renkli, en zengin, en farklı kortejiyle o alanın içerisinde yer alacak. 18 yıldır derinleşerek gelen AKP iktidarının oluşturmaya çalıştığı faşizm rejiminin hala kurumsallaşamamasının nedeni olarak kadınların verdiği etkin mücadele olduğunu görmemiz gerekiyor. AKP’yi sürekli ters teptiren ve rüzgârı sürekli kendisine çeviren bir kadın özürlük mücadelesi var. Biz bu mücadeleden aldığımız güç ile 8 Mart’ta alanlarda, sokaklarda, meydanlarda olacağız. 8 Mart’ta tüm renk ve zenginliğimizle erkek egemen sisteme karşı gelin hep birlikte alanlarda olalım. Gelin hep birlikte Mor Dayanışma kortejinde yer alalım. Fotoğrafımızı daha fazla renge boyayalım” çağrısı yaptı.