HDK: Tüm anadiller yasal güvence altına alınmalıdır 2020-02-21 12:16:23       HABER MERKEZİ - HDK Halklar ve İnançlar Komisyonu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Türkiye’de yaşayan tüm anadiller eğitim ve kamusal alanda yaşatılmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır” dedi.    Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Komisyonu, 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Kurulu’nun 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat’ı “Uluslararası Anadil Günü” olarak kabul ettiği ve ilk kez 2000 yılında dünya çapında kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla “Dünya Anadil Günü”nün kutlanmaya başlandığı hatırlatıldı.    UNESCO’nun “Tehlike Altındaki Diller Dünya Atlası” çalışmasına göre dünyadaki yaklaşık 7 bin dilin 2 bin 680’nin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunun kaydedildiği Açıklamada, önlemlerin alınmaması durumunda dillerin yüzde 90’ından fazlasının yok olacağı vurgulandı.    Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:    “Anadilinin 21’inci yüzyıl itibariyle ülkemizde karşılaştığı muamele maalesef inkar ve asimilasyondur. Eğitim ve kamusal hayatta yer bulamayan hatta yasaklanan birçok anadili asimilasyona tabii tutulmakta, milyonların anadili olan Kürtçe ‘bilinmeyen dil’ olarak resmi kayıtlara geçmektedir. Kağıt üzerinde bir uygulama olarak var olan ancak, fiili olarak hayata geçmeyen seçmeli ders öğrenimi mevcuttur. Kürtçe güvenlik politikaları, hizmetleri çerçevesinde ancak, kamusal alanda yönetmeliklerle mevcut. Bugün başta Kürtçe olmak üzere bu coğrafyaya ait birçok dil, bir havaalanında,  hastanenin yönlendirme tabelası veya broşüründe onlarca dilin yayında yer alamamakta var olanlar da kaldırılmaktadır.   ‘Çok dilli yayın yapan kuruluşlar kapatıldı’   Anadilde eğitim hakkının karşılanmadığı, özel ve yerel yönetimler aracılığı ile kurulan anadili eğitimi veren kurumların kapatıldığı¸ çok dilli yayın yapan kuruluşların fiilen yasaklandığı bir süreç yaşadık ve yaşıyoruz. Çok kimlikli, çok dilli, çok kültürlü bir mirasa sahip olan coğrafyamızda yürütülen tekçi politikalar coğrafyanın gerçekliğinin inkarı olmakla birlikte, geleceğinin de kaybedilmesidir.   ‘Tek dil’ dayatması halkları birbirine düşmanlaştırdı’   Tekçi zihniyetin ana propagandası olan ‘tek dil’ dayatması halkları birbirine yabancılaştırmış hatta düşmanlaştırmıştır. Maalesef bu sebeple cinayetler bile işlenmiştir. Bu düşmanlık öyle boyutlanmıştır ki sınırları dahi aşmıştır. Suriye’den gelen değişik anadilde konuşan çocuklara Türkçe dayatıldığı gibi sınırın ötesinde de aynı uygulamalara şahit olmaktayız.”   ‘Herkesi anadilini konuşmaya davet ediyoruz’   Açıklamada son olarak şöyle denildi: “Dilsel ve kültürel farklılıklar toplumsal zenginliğin değil toplumun kutuplaştırılmasının kodları haline getirilmiştir. Oysaki hiçbir dilin birbirinden üstünlüğü yoktur, anadiller insanlığın değeridir, yaşamalıdır. Türkiye’de yaşayan tüm anadiller eğitim ve kamusal alanda yaşatılmalı ve yasal güvence altına alınmalıdır diyoruz. 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nün halkların kendilerini anadilleri ile ifade edebildiği, kültürünü ve inancını özgürce yaşayabildiği bir günün başlangıcı olmasını diliyor ve herkesi anadilini konuşmaya, anadillere kulak vermeye davet ediyoruz.”