‘Okullarda cinsel istismara izin vermeyeceğiz’ 2020-02-13 16:43:52   İSTANBUL - KESK İstanbul Şubeler Platformu, Şırnak’ta 30’u aşkın öğrencisine cinsel istismarda bulunan Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan’ın ‘güvenlik’ gerekçesiyle İstanbul’daki bir okula atanmasına yaptığı açıklama ile tepki göstererek, “MEB taciz tecavüz ve istismarda bulunanları korumaktadır. Okullarda cinsel istismara izin vermeyeceğiz” dedi.    Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu, Şırnak’ta 30’u aşkın öğrenciye cinsel istismarda bulunan Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan’ın “güvenlik” gerekçesiyle İstanbul’daki bir okula atanmasına ilişkin Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 3 No’lu Şube’de basın açıklaması düzenlendi. “Okullarda cinsel istismara izin vermeyeceğiz” pankartının yer aldığı açıklamaya KESK İstanbul Şubeler Platformu üyeleri ve çok sayıda eğitim emekçisi katıldı. Açıklamayı Eğitim Sen 1 No’lu Kadın Sekreteri Hürriyet Tarhan okudu.   ‘Suç saymadıklarının itirafı olmuştur’   Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere taraf olduğu insan hakları sözleşmelerinin ortak koruma alanı içinde yer alan yaşam hakkının korunması ilkesinin askıya alındığı ve ihlallerin sıradanlaştığına dikkat çeken Hürriyet, iktidarın ülkede yaşanan cinsel istismarlara ilişkin açıklamaları ile, cinsel istismar ve cinsel saldırıların artmasına yol açtığını vurguladı. Yaşanan tecavüz ve katliamların, iktidarın cinsiyetçi politikalarından bağımsız düşünülemeyeceğini kaydeden Hürriyet, çocuk istismarının artışına ilişkin kurumların açıkladığı verileri anımsattı.    Hürriyet şöyle devam eti: “Ülkemizde yargı kararları ve uygulamaları cinsel istismara uğrayan çocuklara ne yazık ki istismarcılar kadar zarar vermektedir. Cinsel istismar suçu işleyen sanıklar adeta yargı kararları ile korunmaktadır. Çocukların okullarda, yurtlarda, hastanelerde ve eğitim kurumlarında taciz ve cinsel istismara maruz kalmaları ile ilgili basında ve kamuoyunda çokça vakaya tanıklık ettik. Ne yazık ki çocuklara yönelik istismarı önlemeye ve istismarcıları cezalandırmaya dönük kararlı bir tutum göremedik. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın Ensar Vakfı’nda yaşanan istismar olayından sonra ‘bir kereden bir şey olmaz’ şeklinde açıklama yapması Ensar Vakfı’nı korumaya aklamaya çalışması adeta sistematik olmayan tecavüzü suç saymadıklarının itirafı olmuştur. En son Cizre’de yaşananlar bu kanaati tescil etmiştir.”   ‘MEB taciz tecavüz ve istismarda bulunanları korumaktadır’   Şırnak’ın Cizre İlçesi’nde bulunan Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan’ın 30’dan fazla öğrenciyi cinsel istismara maruz bıraktığı ve cinsel içerikli mesajlar gönderdiğinin tespit edildiğini belirten Hürriyet, başlatılan soruşturma kapsamında istismarda bulunan kişinin açığa alındığını aktardı. Görevlendirilen müfettişlerin öğrencilerin ifadelerini aldıktan sonra  fail erkeğin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkinin gerçekleştiğini kaydeden Hürriyet, Yüksek Disiplin Kurulu’nun ise 1 yıl kademe durdurma cezası vererek dosyayı kapattığını ifade etti.    ‘Bu öğretmenler derhal görevden alınmalı’   Basında yer alan Cizre Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın hala sürdüğü haberini anımsatan Hürriyet şunları dile getirdi: “Öyle sanıyoruz ki yüksek yerlerde birtakım tanıdıkları olan bu şahıs idari soruşturmada ödül gibi bir ceza verilerek görev yeri değişikliği ile Türkiye’nin en büyük metropolü olan İstanbul’a atanmıştır. MEB Burak Ercan gibi taciz tecavüz ve istismarda bulunanları korumaktadır. Yapılması gereken bu öğretmenlerin derhal görevden alınması ve bakanlığın adli süreçlerde çocuklar lehine taraf olmasıdır.”   ‘Davanın takipçisi olacağız’   Erkek şiddetine karşı kadınların ve çocukların taleplerini gören yasaların çıkarılması, ayrıca istismar faillerinin cezalandırılması gerektiğini vurgulayan Hürriyet son olarak, “Bilinmelidir ki üstünü kapattığınız, her istismar ve taciz ile bu suça ortak olmaktasınız. Buradan bir kez daha belirtmek isteriz ki, mahkemelerin çocukları ilgilendiren cinsel sömürü davalarında kararlarını verirken Türkiye’nin kabul ettiği sözleşmeleri hayata geçirmelerinin bir uluslararası ve insani yükümlülük olduğunu hatırlatıyor, çocuk istismarı ile ilgili davaların takipçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz” dedi.