‘Komplonun amacı özgür Kürt’ü perspektifsiz ve iradesiz bırakmaktı’ (2) 2020-02-13 09:01:04   Roj Hozan   HABER MERKEZİ - “15 Şubat komplosu Kürt siyasi iradesine ve varlığına karşı bir savaş ilanıdır” diyen Foza Yûsif, “Bu komplo ile Sayın Öcalan şahsında özgür Kürt’ü iradesizleştirmek ve katliamlara açık, perspektifsiz bir toplum yaratmak planlanmıştı” değerlendirmesinde bulundu.    PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat 1999 tarihinde uluslararası komployla Türkiye’ye getirilişi 21’inci yılına girdi. Demokratik Halk Hareketi Koordinasyonu (TEV-DEM) ve Kongreya Star Koordinasyonu üyesi Foza Yûsif, uluslararası komplo, Ortadoğu’da gelişen kriz, Ortadoğu ve Kuzey- Doğu Suriye’de yaşanan savaşın komployla ilişkisine dair ajansımıza önemli değerlendirmelerde bulundu.   Röportajımızın ikinci bölümünde Foza Yûsîf, Demokratik Ulus projesi ve uluslararası komployu değerlendirdi.      *Ortadoğu’da başlayan savaşın 15 Şubat uluslararası komplo ile ilişkisi nedir?   15 Şubat komplosu yeni bir Kürt soykırımının başlangıcıdır. Buna karşı mücadeleyi büyütmek Kürt toplumunun en büyük görevidir. Dış güçlerin ezilen ve işgal altındaki halkların özgürleşme ve aydınlık bir gelecek kurmaları için herhangi bir projeleri yoktur. Bu anlamda demokratik ulus çözümün anahtarıdır. Kürdistan’da şiddetli bir savaş yürütülüyor. Bu savaş yeni başlayan bir savaş değil, uzun zamandır süregelen bir savaş. Kürt halkına karşı yürütülen savaş, soykırım ve soykırım planları 15 Şubat komplosu ile daha görünür bir hale geldi. Sayın Öcalan’ın Suriye’den çıkmasıyla beraber Ortadoğu üzerindeki müdahale başladı. Sayın Öcalan’ın Suriye’den çıkması için uluslararası komployu örgütleyen güçler Suriye üzerinde büyük bir baskı kurdular. Diyebiliriz ki Ortadoğu’ya müdahale süreci esas olarak 15 Şubat komplosu ile başlamış oldu.   ‘15 Şubat komplosu Kürt siyasi iradesine karşı bir savaş ilanıdır’   Kürt özgürlük hareketi ve Sayın Öcalan’ın fikirlerinin Ortadoğu’da büyük bir etkisi var. Görüyoruz ki bugün sadece Kürt halkının değil bütün bölge ile birlikte halklarının durumu da gittikçe kötüleşiyor ve tehlike altına giriyor. Önceleri sadece Kürtlerin hedef alındığı bir savaş anlayışını bölge halklarına benimsetmeye çalıştılar ancak sonradan sadece Kürtlere değil bütün bölge ve halklarına yönelik bir planlamanın olduğu açığa çıkmış oldu. 15 Şubat komplosu Kürt siyasi iradesine ve varlığına karşı bir savaş ilanıdır. Bu komplo ile Sayın Öcalan şahsında özgür Kürdü iradesizleştirmek ve katliamlara açık, perspektifsiz bir toplum yaratmak planlanmıştı.   ‘Bugün yaşananları tarihimizden kopuk ele alamayız’   15 Şubat Kürt önderlerinden Şêx Saîd isyanının da başlangıç günüdür. Girê Spî ve Serêkaniyê’ye yönelik gerçekleştirilen işgal saldırılarının başladığı tarih olan 9 Ekim Sayın Öcalan’ın Suriye’den çıktığı tarihtir. Kürt’ler bu tarihleri asla unutmamalıdır. Düşman tarihimizdeki en acı dolu günleri bizlere hatırlatarak o acıları yeniden yaşatarak irademizi kırmaya çalışmaktadır. Bu yüzden bugün yaşananları tarihimizden kopuk ele alamayız. Kürtler üzerinde yürütülen planları boşa çıkarmak istiyorsak İmralı işkence sistemini yıkmamız gerekiyor. Kürtler üzerinde yürütülen en sistematik savaş İmralı’da yaşanıyor ve bütün Kürdistan’a dağılıyor. 15 Şubat komplosu yeni bir Kürt soykırımının başlangıcıdır. Buna karşı mücadeleyi büyütmek Kürt toplumunun en büyük görevidir. Güney Kürdistan ve Rojava’nın durumu bu gerçeği en açık hali ile ortaya koymaktadır.   *Abdullah Öcalan Ortadoğu’da tek çözümün Demokratik Ulus modelinden geçtiğini ifade ediyor. Bunun mevcut pratiği global devletleri nasıl hareketlendirmekte?   Şüphesiz ki şimdiye kadar görünen o ki ne uluslararası ne de yerel güçlerin bölge halklarının geleceklerine dair köklü çözüm, öneri ve projeleri yok. Demokratik ulus perspektifi dışındaki diğer tüm perspektifler faşizan ve başka kimliklerin inkar ve imhasından öteye gitmemiştir. Bölgemizin yeni bir paradigmaya ihtiyacı var. Eğer yol haritası doğru şekilde planlanmaz ise beraberinde çok daha derin sorunları getirecektir. Ortadoğu’da yaşanan sorunların en temel nedeni “ulus devlet” yapılanmalarıdır. Ulus devlet örgütlenmelerine karşı yeni bir sistemin yaratılması elzemdir. Yoksa halklar, inançlar ve kültürler arasındaki çatışmalar derinleşerek birbirlerini yok etmeye kadar gidecektir. İşte Sayın Abdullah Öcalan’ın halklarımıza sunduğu demokratik ulus perspektifi özgür ve onurlu bir yaşamın kilidi olarak ortaya çıkmıştır.   ‘Demokratik ulus perspektifi kalıcı çözüm perspektifidir’   Farklılıklar bir eksiklik değil tam tersine bölgemizin zenginliğidir. Demokratik ulus projesi tek bir ırka dayanan bir proje değil tüm bu farklılıkları içine alan bölge gerçeği ve tarihine en uygun olan perspektiftir. Bölgede hüküm süren ulus devlet anlayışı kendisi gibi olmayanı yok etme üzerine organize olmuş faşist yapılardı. Farklılıkları birer zenginlik değil çatışma ve savaş nedeni olarak görmekte ve farklılıklarından dolayı halklar birbirlerine kırdırmaktadırlar. Bütün bu sorunların tek çözümünün demokratik ulus sistemi olduğu açıktır. Ortadoğu’daki sorunlar ancak demokratik ulus perspektifi ile çözüme kavuşabilir. Ortadoğu’da yaşayan halklar eğer doğru bir şekilde kendilerini örgütleyebilirlerse, ekonomik siyasi ve sosyal anlamda büyük gelişmeler sağlayacaktır. Demokratik ulus perspektifi ile yeni bir dünya yaratacağız.   ‘İktidar güçleri demokratik ulusu sisteminin kendileri için en büyük tehdit olarak görmektedirler’   İktidarlarını sürdürmekten başka dertleri olmayan güçlerin korumaya çalıştığı ulus devlet sitemi, siyasi ve ekonomik olarak çekmekte olan bir sistemdir. Bugün Lübnan, Irak ve İran’da büyük kaoslar yaşanmaktadır. Yaşanan bu kaosların en büyük nedeni ulus devlet anlayışıdır. Bu dünyada insan hayatı değersizleştirilmiş. Bugün yetersizliklerine rağmen demokratik ulus projesi Kuzey ve Doğu Suriye halklarında büyük bir umut yaratmıştır. Bu sistem demokratik toplum ve demokratik siyasetin temelini oluşturmakta ve özgür bir toplum yaratmaktadır. Bu projede kadın özgürlüğü de esaslardan biridir. Bu durumu da iktidar güçleri kendileri için büyük bir tehdit olarak görmektedirler ve bu projeyi boğmak için bütün güçleri ile saldırmaktadırlar. Kuzey ve Doğu Suriye’de ki bu model halkları temsil ediyor.   *Komplonun son bulması ve yeni yaşamın inşası için neler yapılmalı?   Sayın Öcalan üzerindeki tecrit ve planların boşa çıkartılması için halkları birbirine düşman kılan sisteme karşı mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor. Sayın Öcalan özgürlük ve huzurun sağlanması için büyük bir emek çaba sarf etmektedir. Türkiye’deki sorunları çözmek istiyorlarsa İmralı’yı esas almalılar. İmralı işkencehanesi ve tecridin yıkılması ile bu insanlık dışı uygulamanın son bulması için bütün yurtsever halkımızın karşı çıkması gerekiyor. Önder Apo’nun geliştirdiği paradigmanın barış için çok kutsaldır. Soykırıma karşı direnişi büyütelim. 15 Şubat komplosu ile irademizi kırmak ve özgür Kürt’ü yok etmeyi planladılar. 15 Şubat tarihi soykırım tarihi olarak tanımlanmalı ve İmralı sisteminin yerle bir edilmesi için mücadele büyütülmelidir. İmralı işkence sistemini yıkarak Kürtlerin özgürlüğünü kesinleştirmiş oluruz.   Yarın: Ulusal birlikle halklarımızın özlem duyduğu özgür yaşamı inşa edebiliriz