‘27 büyükşehir belediyesine soru yönelttik, birçoğundan yanıt alamadık’ 2020-02-12 13:42:53   ANKARA - HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’te yaptığı basın toplantısında kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadelede yerel yönetimlerin daha etkin rol alması için 27 büyükşehir belediyesine soru yönelttiklerini hatırlatarak, birçok belediyeden yanıt alamadıklarını söyledi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu,  31 Mart 2019 yerel seçimlerinin ardından, kadınlara yönelik erkek şiddetiyle mücadelede yerel yönetimleri daha etkin rol almaya davet ederek, 27 büyükşehir belediyesine, bu konudaki politikaları, planlamaları ve bünyelerindeki destek hizmetlerine ilişkin sorular yöneltmişti. Ağustos ayından itibaren yaptığı görüşmeler neticesinde 27 büyükşehir belediyesinin 15’inden aldığı çeşitli yanıtlara ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenleyerek bu yanıtları paylaştı.   ‘Kadın belediyecilik için önemli adım attılar’   Yerlerine kayyım atanan ve görevlerinden uzaklaştırılan, şimdi cezaevinde olan belediye eşbaşkanlarını selamlayarak açıklamasına başlayan Filiz, “Onların yokluğu, bu basın toplantısının konusu olan, kadına yönelik şiddete mücadele politikaları açısından büyük bir kayıp olduğu için de isimlerini bir kez daha anmak, bu konudaki çabalarını hatırlatmak istiyorum. Eşbaşkanlık sisteminin kurulması, ilk defa HDP belediyelerinde kurulan Kadın Daire Başkanlıkları, istihdamda eşitliği hedefleyen politikalar, yaygın kadın danışma merkezleri ve sığınakları, kadınların güçlenmesi, özgürleşmesi ve şiddetten uzaklaşmasını odağına alan politikalarıyla bu belediyeler, kadın dostu belediyecilik için çok önemli adımlar attılar. Sevgili Gültan Kışanak’ı, Bedia Özgökçe’yi ve sayamayacağım onlarca kadın eşbaşkanı verdikleri mücadele için bir kez daha sevgiyle selamlıyorum” dedi.   'Bir milletvekili bile bilgilere çok zor ulaşırken...'   İlk defa Ağustos ayında sorularını belediyelere gönderdiklerini ama seçimlerin üzerinden beş ay geçmesine rağmen, kadınlarla ilgili konularda bilgi alabilecekleri ve danışabilecekleri muhatap bulmanın ne kadar zor olduğunu fark ettiklerini söyleyen Filiz bu sorunları şöyle paylaştı: "Birkaç belediye dışında kadına yönelik şiddet veya kadın politikaları alanında çalışan birimlerin mail, telefon ve faks gibi iletişim bilgilerine dahi ulaşmak için çaba sarf etmek zorunda kaldık. Kimi belediyelerin böyle birimleri dahi yoktu. En ufak bir bilgiye dahi erişebilmek için defalarca aramak, faks göndermek, mail atmak zorunda kaldık. Belediye santrallerinde görüştüğümüz kişiler genelde doğru birime yönlendirme yapmayı başaramadı. Hatta huzurevine yönlendiren bile oldu. Bir milletvekili olarak bu bilgilere erişmek dahi zorken kadınların belediyelerde hizmetlere erişmede zorluklar yaşadıklarını tahmin etmek zor değil. Bir başka belediye ise sorularımıza tek cümle ile yanıt vererek soruların muhatabının Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olduğunu söyledi. Yani ismini buradan zikretmeyeceğim. Bu belediyeye göre, belediyelerin kadına yönelik şiddeti önleme konusunda bir sorumlulukları yok!  Üstelik bu belediye, BM ve İsveç Kalkınma Ajansı’nın yüz binlerce dolarlık Kadın Dostu Kentler projesine, Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme projesine katılmış bir Belediye. Aslında bu konuda çalışmak isteyene kaynak çok, pek çok fon var; fakat bu fonlar ve projelerin hakkıyla kullanılmadığını bu örnek çok açık biçimde ortaya koyuyor.”   ‘Yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor'   Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyeleri dışında 27 büyükşehir belediyesiyle seçimlerin ardından kadına yönelik erkek şiddetiyle mücadele konusundaki politikalarını sorduklarını söyleyen Filiz, verilen yanıtları ise şu şekilde özetledi: "Kadına yönelik şiddeti önlemek için yerel yönetimlere önemli görevler düşüyor. Mesela, yerel hizmetler, şeffaf ve ulaşılabilir olduğunda kadınların güçlenmesine gerçekten katkı sağlıyor. Belediyelerin halka doğrudan bağlantı kurabileceği çok sayıda kanal var ve bunlar gerçek bir zihniyet dönüşümünün araçları olabilir. Seçimlerin ardından belediyelerin kadına yönelik erkek şiddeti konusundaki farkındalıklarını, politikalarını izlemeye bu nedenle karar verdik. Ve çalışmaya büyükşehir belediyelerinden başladık, onlarla iletişime geçtik ve bazı sorular sorduk. Örneğin, sığınağınız var mı? Şiddete uğramış kadınların destek alabileceği merkezleriniz var mı? Kadın yoksulluğu ve ekonomik eşitsizlikleri hedef alan ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Tamamından yanıt alamadık. Gelen yanıtların ortaya koyduğu tabloyu sizlerle paylaşarak aslında Türkiye’deki tüm yerel yönetimlerin, il ilçe ve hatta belde belediyelerinin elini taşın altına koymasına vesile olacağımıza inanıyoruz. Diğerlerinden de yanıt almaya uğraşacağız ve yanıtlar geldikçe de bu konuyu tekrar güncelleyeceğiz.”   'Kapsamlı politikalar geliştirilebileceği konusunda bize umut verdi'   Filiz, 10 yıldır kesintisiz şekilde sığınak ve danışma merkezi desteği sunan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, 2011 yılından beri Yerel Eşitlik Eylem Planı ve 2012 yılından beri Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı yaptığını öğrendiklerini ifade etti. Filiz şöyle devam etti: "Sığınakların ilçelerde yaygınlaştırılması, okullar, mahallelerde bilgilendirme ve farkındalık toplantıları; kendi personeline, STK’lara, kamu yöneticilerine yönelik eğitim, bilgilendirme, farkındalık çalışmaları. İzmir Belediyesinin kadınlardan telefonla şiddet başvurusu alması ve mail yoluyla danışma hizmeti vermelerinin de çok önemli bir adım olduğunu düşünüyorum. Yine olumlu örneklerin olduğu Antep ve 2019 seçimlerinde el değiştirmiş olmasına rağmen İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde ileride bu konuda daha kapsamlı politikalar geliştirilebileceği konusunda bize umut verdi"    ‘Çalışmaların olması sevindirici’   Suriye’de yaşanan savaşla beraber, yerlerinden edilen çoğu ve kadın ve çocuğun göç etmek zorunda bırakılarak gittikleri kentlerden birinin Antep olduğunu hatırlatan Filiz, "Antep Belediyesi de bu olguları görmezden gelmeyerek mülteci kadınları da hedefleyen güçlendirme projeleri yapmaya çalışmış. Uluslararası insani yardım örgütlerinin iş birliğinde hem mülteci hem de yerel nüfusu hedef alan bir merkez kurmuşlar. Bu merkezde mesleki eğitim, temel ihtiyaçlar, sağlık, iş olanakları ve hukuki destek konularından bilgilendirme ve yönlendirme yapılıyor. Antep ve Bursa belediyelerinin özellikle ‘çocuk evlilikleriyle’ mücadele çalışmalarının olması da sevindirici" şeklinde konuştu.    'Bakım emeğine çözüm üretmeyi hedefleyen İstanbul'   İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) çalışmalarına değinen Filiz, İBB’nin kısa sürede önemli adımlar attığını, yakın zamanda “Kadın Destek Hattı”nın açılacağını, meslek edindirme kursları verdiklerini ve kooperatifçiliği esas alan Kadın Emeği Ofisi çalışmalarını sürdürdüklerini öğrendiklerini kaydetti. Filiz, "Sığınak sürecini deneyimlemiş kadınların kendi yaşamlarını kurmadan önce psikolojik-sosyal ve özellikle ekonomik olarak güçlenmelerini hedefleyen 40 kişi kapasiteli Kadın Dayanışma Evi (yakında kabul yapmaya başlayacak) de bu anlamda öncü bir çalışma. Fakat en önemli çalışmalarından birinin cinsiyetçi iş bölümünün kadınlara yüklediği bakım emeğine çözüm üretmeyi hedefleyen ‘Paylaşan İstanbul’ projesi olduğunu düşünüyorum. Bu projeyi önümüzdeki dönemde de izlemeye devam edeceğiz" sözlerini kaydetti.    'Danışma merkezleri hayati bir işleve sahip'   Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin ise sığınak deneyimi yaşamış kadınlar için belediyede ve bağlı şirketlerde yüzde 2’lik istihdam kotası uygulayacağını söyleyerek önemli bir adım attığını ifade eden Filiz, "Belediyenin yeni bir sığınak için çalışmalarını sürdürdüğünü yine sorularımıza verdikleri yanıtlardan öğrendik. Kadın Danışma Merkezlerinin de Ankara içinde kırsal ve küçük yerleşim bölgelerinde yaygın olması (5 Danışma Merkezi) da önemli bir adım. Merkeze uzak yerleşim yerlerinde yaşayan kadınlar için kurulan bu danışma merkezlerinin hayati bir işlevi olduğunu düşünüyorum. Mülteci kadınlar ve Türkiyeli kadınları buluşturan ve kadınların birlikte futbol oynadığı “Şiddete Hayır Futbol Maçı” gibi etkinlikler de kadınların ortak tecrübelerini hatırlamak ve dayanışmayı güçlendirmek için oldukça anlamlı" dedi.    'Kadın yurttaşların belediyeleri izlemesi büyük önem taşır'   Yerel yönetimlerin Türkiye'nin demokratikleşmesinde, toplum temelli politikaların hayata geçirilmesi konusunda hayati rol oynadığına vurgu yapan Filiz, "Ancak bunun yolu, öncelikle halkın ve sivil toplumun, biz siyasetçilerin bu alanı izlemesi ve denetlemesi, bu alana müdahil olmasıyla mümkün. Bu yüzden söz konusu kadına yönelik şiddet olduğunda, bu toplumun yarısından bahsettiğimizi unutmadan, özellikle kadın örgütlerinin de ve her bir kadın yurttaşın da sorumluluk alarak belediyeleri izlemesi büyük önem taşıyor. Belediyelerle olan bu temasımızın bu çabaya katkı sunacağını umut ediyorum" diye konuştu.