Helin Şen davası 4 yıl sonra görüldü: Sanık tutuksuz yargılanmaya devam edecek 2020-02-06 12:32:14   DİYARBAKIR - Sur'da 2015'te zırhlı araçtan açılan ateş sonucu katledilen Helin Şen'in ölümüne ilişkin açılan davanın ilk duruşması 4 yıl sonra görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti sanığın kaçma şüphesi olmadığını öne sürerek tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine hükmetti.    Diyarbakır'ın Sur ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağının devam ettiği 12 Ekim 2015 tarihinde ekmek almaya giden 12 yaşındaki Helin Hasret Şen'in Kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateş sonucu katledilmesine ilişkin polis Abdullah E. hakkında “Taksirle ölüme neden olmak” suçundan açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada Helin’in annesi Nazmiye Şen ve avukatları Rahşan Bataray, Abdullah Zeytun ve Derya Yıldırım hazır bulundu. Sanık avukatının hazır bulunduğu duruşmada, sanık Abdullah E.’nin Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) katılması beklenirken, bağlantı sağlanamadığı için katılmadı.    Hak örgütleri davayı takip etti   Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesinde saat 9.35'te görülmesi beklenen duruşma saat 10.25'te başlayabildi. İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), Diyarbakır Barosu ve Çocuk Hakları Merkezi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır, Ankara ve İzmir Şubesi, İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Cezasızlıkla Mücadele Ağı bileşenleri, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Rengarenk Umutlar Derneği, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Uluslararası Af Örgütü, Hafıza Merkezi, Roza Kadın Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve insan hakları örgütleri çocuk hakları merkezi temsilcileri duruşmayı izledi.    Duruşmayı polisler de takip etti   Duruşma öncesi adliye önünde ve duruşma salonunun bulunduğu koridorda alınan yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti. Duruşmayı 13 polis memuru takip etti.    ‘Ateş edilerek cenazeyi almamız engelleniyordu’   Müşteki olarak söz verilen Helin’in annesi Nazmiye Şen,  "12 Ekim'de 2015'te sabah 8 civarında olay oldu. Manava gitti önce ondan sonra fırına gitti. Arkamızda zırhlı araç vardı. Halkla fırına gidince zırhlı araçtan 3 el ateş edildi. Yerden dumanlar çıktı. Herkes bağırmaya başladı. ‘Çocuk vuruldu’ diye. Ben etrafıma baktığımda kızımın sırtı dönük yerdeydi. Onu almaya çalışırken zırhlı araçtan silah sıkıldı. Komşularımdan bir kadın beyaz tülbentini yere atarak kızımın cenazesini almaya çalıştı. O esnada  bizim olduğumuz yöne yönelik sürekli ateş ediyordu. Cenazeyi almamıza izin vermiyorlardı. Uzun süre yerde kaldı. Komşum onu yerden aldı ve seslenerek ambulans istedi. Kızım uzun süre cenazesi evin avlusunda kaldı. Sürekli aramamıza rağmen ambulans geç geldi. Ambulans geldi, götürdü. Ben kızımla gidemedim. Amcası kızımın cenazesiyle birlikte gitti. Kızım öldürüldüğü yerde yaklaşık 20 polis bulunuyordu. Kızımın öldürüldüğü gün hiçbir çatışma yoktu. Önceki günde çatışma yoktu. Biz bunun rahatlığıyla mahallemizdeki fırına rahatça gidebilmeyi düşündük. Arkamızda bulunan zırhlı aracın bize ateş edeceğini düşünmedik. Şikayetçiyim" diye konuştu.    Sanığın tutuklanması talep edildi   Ardından Helin’in aile avukatı Abdullah Zeytun söza aldı. Abdullah, "Sanığın ifadesi alınmadı. Dosyada bulunan zırhlı araç görüntüleri, olay anı ve öncesi telsiz görüşmeleri, 112 ve 155 kayıtlarının tarafımıza tebliğini talep ediyoruz. Polis tanıkların mahkemede dinlenmesini istiyoruz. Tanığa doğrudan soru sorma hakkımız var. Mahkemenizce dinlenmesine karar verilen 4 polisin huzurda dinlenmesini istiyoruz. İfadesi alınan şahıslar ve polisler birbiriyle çelişkili ifadeler vermiştir. Sanığın SEGBİS'le değil, huzurda ifadesinin alınması gerekir. Yurttaşların tanıklığı, görüntü inceleme tutanakları, disiplin soruşturması ışığında sanığın Helin Şeni görmesine rağmen ateş ettiği ve kolluk görevlisi olduğu için delillerle oynama ihtimali olduğundan tutuklanmasına karar verilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.    Daha sonra söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, "Bu olay yargısız infazdır. Bu yaşam hakkını ortadan kaldıran bir tehdit ve cinayet. Avukatlık yasasının verdiği sorumlukla buradayız. Doğrudan bu olayla ilgili olarak taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 38.maddesi gereği davaya katılma talebimiz vardır. Teknoloji hızlı yargılama için ama adil yargılama ilgisi unutuldu. Ama sanığa SEGBİS bağlantısı olmadı. Zaten tutuklama cesareti gösterilmedi. Bir çocuğu öldüren birinin tutuklanması lazım. Sur içinde çocuk yaşlı demeden bir sürü kişi hakkında 302'den dava açıldı. Birçoğu sonuçlandı. Kimsenin suç işleme özgürlüğü yok. Peki biz bu davayı kamu vicdanının neresine koyacağız. Sokakta oynayan bir çocuk, ekmek almaya, manava giden bir çocuk öldürüldü. Maddi gerçekliğin ortaya çıkması için sanığın tutuklanması ve tanklarla birlikte duruşma salonunda ifade vermesi gerekiyor. Sanığın tutuklanmasını istiyoruz" diye ekledi.    Duruşmaya katılma talebi    İHD adına avukat Rahşan Bataray ise cezasızlıkla mücadele etmek için dosyayı takip ettiklerini belirterek katılma talebinde bulundu. Dosya kapsamında sadece sanık Abdullah E.'nin yargılanmaması gerektiğini belirten Rahşan, sanığın görevi başında olduğunu hatırlatarak tutuklanması talebinde bulundu.    ÖHD Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Hak İnisiyatifi Derneği, İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Roza Kadın Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı duruşmaya katılma talebinde bulundu.    ‘Bırakın biz savunma yapalım’   Mahkeme başkanının davaya katılmak isteyen hak örgütlerinin taleplerini kısaca açıklamaları konusunda uyarmasına tepki gösteren avukatlar, "4 yıl 4 aydır bu davayı bekliyoruz. Sanık ortada yok bari bırakın biz savunma yapalım" dedi.    Sanık avukatından davadan çekilme talebi   Sanık adına CMK'dan atanan avukat, daha önce dosya içeriğini bilmediğini belirterek, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi olması ve meslek etiği açısından müdafilik görevinin sonlandırılmasını istedi.    Savcı tutuklanmanın reddedilmesini istedi   İddia makamı, Kobra 11 zırhlı aracın kamera kayıtlarının çözümü için bilirkişiye tebliğ edilmesi, sanığın hukuki durumunda dosyaya yeni bir delil eklenmediği, kamu görevini sürdüren sanığın kaçma şüphesinin olmadığı gerekçesiyle tutuklama talebinin reddine karar verilmesi talebinde bulundu.   Hak örgütlerinin katılma talebi reddedildi   Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti daha sonra ara karını açıkladı. Mahkeme heyeti, Nazmiye Şen’in davaya katılan sıfatıyla katılmasının kabulüne, avukatlar Abdullah Zeytun, Mehmet Emin aktar ve Ahmet Özmen’in katılan vekilleri olarak kabulüne, hak örgütlerinin suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesi ile davaya katılma taleplerinin reddine hükmetti.    Sanık tutuksuz yargılanmaya devam edecek   Mahkeme heyeti ayrıca sanığın sabit ikametgah olup kaçma şüphesinin olmamasını gerekçe göstererek tutuklanması yönündeki talebi de reddetti. Heyet, Kobra tipi aracın kamera kayıtlarının çözümü için bilirkişiye gönderilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmada güvenlik tedbirlerinin de artırılmasını istedi. Duruşma 3 Mart’a ertelendi.