Ayşe Gökkan: Kazanımlarımızın gasp edilmesine asla izine vermeyeceğiz 2020-02-01 12:13:42   DİYARBAKIR -TJA’nın, “Kadınız özgürlüğümüz için varız. Değişim için ayaktayız” şiarıyla gerçekleştirdiği konferansta konuşan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, “TJA, derin ve depderin bir tarihin mirasçısıdır. TJA, yüzyılın direnişini bugün devam ettiriyor. Toprağına, tarihine, önderine sahip çıkıyor. Kazanımlarımıza yönelik şiddetli saldırılar var ama biz kazanımlarımızı sonuna kadar koruyacağız. Kazanımlarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.   Tevgera Jinên Azad (TJA), “Kadınız özgürlüğümüz için varız. Değişim için ayaktayız” ve “Em jinin em jibo azadiya xwe hene em li ser piyane” şiarıyla Türkiye ve bölge kentlerinden gelen 700 kadın delegenin katılımıyla 2 gün sürecek konferans gerçekleştiriyor. Konferasa İngiltere’den kadın örgütleri, Federe Kürdistan’dan kadın örgütleri, Türkiye cephesinden kadın kurumları, feminist kadın kurumları, Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü İdil Uğurlu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi, 2016 Silopi’de katledilen Fatma Uyar’ın annesi Hatice Uyar, ve çok sayıda kadın katıldı. Bir düğün salonunda gerçekleştirilen konferans alanına “En güzel kadın, hayatı özgür yaşayan kadındır”, “İnanan biziz! Örgütleyen biz, inat, iddia bizde, sevda, özgürlük bizim olacak” ve “Başarıyor ve kazanıyorsak ancak o zaman varız” yazılı pankartlar asıldı. Konferans heyecanının yüzlerine yansıdığı kadınlar farklı bölgelere ait rengarenk ulusa kıyafetlerini giyerek, zılgıtlar eşliğinde dakikalarca halay çekti. Kadınlar sık sık “Biji serok Apo”, “Jin jiyan azadi” ve “Kadın yaşam özgürlük” sloganları attı.   Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan saygı duruşunun ardından divan seçimi yapıldı. Ardından 40 yıllık kadın mücadelesini anlatan sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi. Sinevizyon sloganlar eşliğinde izlenirken dakikalarca kadın mücadelesinin bugüne değin verdiği mücadele dakikalarca ayakta alkışlandı.   ‘TJA, derin ve depderin bir tarihin mirasçısıdır’   Açılış konuşmasını yapan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, delegeleri selamlayarak konuşmasına başladı. Ayşe, tarihi günlerden geçtikleri bu günlerde bir arada olmaktan mutluluk ve gurur duyduğunu belirtti. Kadınların direnişleriyle 2019 yılını tarihe geçirdiğinin altını çizen Ayşe, “Ortadoğu’nun her yanında kadınlar direnişteydi. TJA, derin ve depderin bir tarihin mirasçısıdır. TJA, yüzyılın direnişini bugün devam ettiriyor. Toprağına, tarihine, önderine sahip çıkıyor. TJA, biliyorsunuz aslında Bakur Kürdistan’ında kadın örgütlülüğünü yürütmek için var ama TJA dünyanın her yerinde kadınların sesi oldu. Dünyanın her yerine ulaştı. Varlığımızı bize yasaklamaya çalıştılar ama biz Kürdistan perspektifi ve Sayın Öcalan’ın paradigması ile bu yasaklara karşı varlık mücadelemizi verdik. Vermeye devam ediyoruz. Bizler bu paradigmayla mücadelemizi büyütüyoruz” diye belirtti.   ‘TJA olarak kazanımlarımızı korumaya devam edeceğiz’   Erkek egemen zihniyetinin yasaklarını, saldırılarını tanımadıklarını ifade eden Ayşe, “Geçmişimizde de, bugünümüzde de asla mücadelemize ihanet yoktur. Biz Kürt kadınları olarak Kürdistan’da neolitikten bugüne kadar kadın mücadelemize asla ihanet etmedik. Diz çökmedik, vazgeçmedik. AKP-MHP ittifakının saldırılarına karşı ‘boyun eğmiyoruz’ dedik. Kazanımlarımıza yönelik şiddetli saldırılar var ama biz kazanımlarımızı sonuna kadar koruyacağız. Kazanımlarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Kürt halkının statüsü olmadan, Kürt halkının lideri özgür olmadan hiçbir zaman tam anlamında bir örgütlülük sağlanamaz. Bu nedenle Sayın Öcalan üzerindeki tecridin son bulması için kadınlar olarak her yerde ayakta olacağız. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit, Kürt halkına ve Türkiye toplumuna yönelik şiddettir” diye belirtti.   Kadınların mor çizgisi olarak kabul ettiği eşbaşkanlık sistemine yönelik de erkek egemen zihniyet tarafından saldırıların gerçekleştiğini dile getiren Ayşe, “Eşbaşkanlık bizim en önemli kazanımlarımızdandır ve biz TJA olarak bu kazanımları korumaya devam edeceğiz.  Kadın özgür olmadan toplum özgür olmayacaktır. Özgürleşmeyen tek bir kadın olduğu sürece bu mücadele son bulmayacaktır” dedi.   Kandıra Kapalı T Tip Cezaevi’nde bulunan Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Çağlar Demirel gibi kadın siyasetçilerin konferansa gönderdiği mesaj HDP’li Dersim Dağ tarafından okundu. Kadın tutsaklar konferansı selamlarken, bu konferansın kadın mücadelesinin daha da güçlenmesi açısından önemli bir adım olduğunun altını çizdi.     ‘Kürdistan’daki kadın mücadelesine bakarak güç alacağız’   Ardından konuşan SKP Eşbaşkanı Canan Yüce konuştu. Konferansı selamlayarak konuşmasına başlayan Canan, kadın mücadelesinin tarihinin çok eski olduğunu ve bundan güç aldıklarını belirtti. Canan, “Aldığımız güçle itaat etmeyeceğiz ve alanlarda olmaya devam edeceğiz. Şili’den Rojava’ya, Türkiye’den Kürdistan’a kadın mücadelesi birleştikçe kazanacağız. Erkek şiddetine karşı gelmeye devam edeceğiz. Tüm alanların sesini buluşturana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. SKM olarak buradaki mücadeleden güç alıyoruz. Türkiye’deki kadın örgütleri olarak buraya bakmaya devam edeceğiz. Buradaki duruş tüm dünya kadınlarının mücdelesine ışık tutacaktır” diye vurguladı.   Kürt Kadın Birliği’nde yer alan Duysal Karataş da, “Kürt kadınları olarak diyoruz ki ‘Ey Kurduno eger hun nebin yek. Hune herin yek bi yek.’ Bu yüzden birlikteliğimizi güçlü kılarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadınlar üzerindeki tüm şiddet ve saldırılara karşı Kürt kadınları olarak örgütlü bir duruş sergilemeliyiz. Kadınlar ulusal birlik çalışmalarının da öncülüğünü yapmalıdır” diye konuştu.   Yapılan konuşmaların ardından konferans basına kapalı olarak 2 gün boyunca devam edecek.