Roboski için Adalet Girişimi katliamın 97’nci ayında ‘adalet’ istedi 2020-01-28 15:09:25   ANKARA - Roboksi katliamının 97’nci ayında İHD Ankara Şubesi önünde bir araya gelen Roboski için Adalet Girişimi, “Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş ve adaletin olmayışıdır” dedi.   Şırnak’ın Uludere ilçesinde 28 Aralık 2011 tarihinde TSK’ya ait savaş uçakları tarafından Roboski köyünden 17’si çocuk 34 kişinin katledilmesinin 97’nci ayına ilişkin, Roboski için Adalet Girişimi, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kitle adına açıklamayı İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen okudu.    ‘Geçiş rotalarının o bölge olduğu biliniyordu’   Roboski’nin üzerinden 97 ayın geçtiğini hatırlatan Nuray, katliamın ardından 2 bin 954 günün geçtiğine dikkat çekti. Nuray, “Evlerinin geçimini sağlamak için 50-100-200 lira karşılığında o güç ve tehlikeli koşullarda sınır ticareti yapmaktan başka hiçbir çaresi olmayan köylülerdi onlar. Geçiş rotalarının o bölge olduğu, şeker, çay, mazot ve çeşitli gıda maddeleri getirdikleri biliniyordu. Yasak bir ticaret yapmış olsalar dahi yalnızca ticaret yapmalarının cezası üzerlerine bombalar atılarak katledilmeleri mi olmalıydı? Bugün bile hala bu soruya yanıt verilebilmiş değildir. Ailelerinin geçimine katkıda bulunmak isteyen, harçlıklarını çıkarmak isteyen çocuklar ve öğrenciler vardı aralarında” dedi.   ‘Adalet sağlanmadı’   Roboski’de yaşananların ailelere ulaşması üzerine ailelerin ve sağlık ekiplerinin içeriye girmesine izin verilmediğini anımsatan Nuray, izin verildiği takdirde yaşamını yitirenlerin bazılarının hayatta kalma şanslarının olduğunu vurguladı. “Bir ülkenin nasıl yönetildiğine bakmak için, o ülkeden insanların nasıl öldüğüne de bakmak gerekir” diyen Nuray, “Türkiye’de birçok katliamın gerçekleştirildiğini ama adaletin sağlanmadığını” vurguladı. Nuray, “Aradan sekiz yıldan fazla zaman geçti. Ancak gerek iç hukuk kanallarında gerekse AİHM sürecinde Roboski katliamı cezasızlık ile ödüllendirilmiştir. Ölenler geri gelmeyecek elbette ama yargılamalar yapılabilseydi, sorumlular yargı önüne çıkıp cezalandırılabilseydi, ailelerin ve adalet arayan kesimlerin inancı kaybolmayacaktı” diye belirtti.   ‘Yaşadıklarımızın aslı adaletin olmayışıdır’   Yaşama hakkının, insanın doğuştan gelen en birincil ve en temel hakkı olduğunu vurgulayan Nuray, şunları belirtti: “Biz eşit, özgür, doğanın tahrip edilmediği; dil, din, ırk ve sınıf ayrımlarının yapılmadığı huzurlu bir toplum istiyoruz. Tüm katliamlarla yüzleşildiği, adalete olan inancın inşa edildiği bir ülkede yaşamak istiyoruz. En doğal hakkımız olanı istiyoruz yani. Roboski'ye adalet gelmeden Türkiye'ye adalet gelmeyecektir. Başta Roboski olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş ve adaletin olmayışıdır.”