Mahkeme başkanından itirafçıya: Cevap vermek zorunda değilsin 2020-01-27 13:15:12   DİYARBAKIR - Yerine kayyım atanan tutuklu Kocaköy Belediye Eşbaşkanı Rojda Nazlıer'in ilk duruşmasında avukatların tanığa sorduğu soruları beğenmeyen mahkeme başkanı, duruşmanın kapalı devam edilmesine karar verdi.   Yerine kayyım atanarak tutuklanan Kocaköy Belediye Eşbaşkanı Rojda Nazlıer hakkında "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır Adliyesi 11.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Rojda, Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile  (SEGBİS) duruşmaya katılırken avukatları Resul Tamur, Bawer Mızrak ve Diyar Çetedir duruşmada hazır bulundu.   Duruşmayı HDP milletvekilleri Remziye Tosun, Musa Farisoğulları, Meral Danış Beştaş, HDP Diyarbakır İl eşbaşkanları, Rojda’nın ailesi ve arkadaşları izledi.   SEGBİS kaydının kayıt altına alınması talebi reddedildi   SEGBİS'ten katılan Rojda’nın yanında bulunmak isteyen avukat Kenan Maçoğlu mahkeme başkanı tarafından ihtar edilerek SEGBİS odasından dışarı çıkarıldı. Rojda’nın avukatı Bawer Mızrak'ın tanık sayısının çokluğu ve savunmaların uzun süreceği nedeniyle duruşmanın SEGBİS kaydıyla kayıt altına alınması talebi, dosyaya katkı sunmayacağı gerekçesiyle reddedildi.   Duruşmada hazır bulunması talebi reddedilen Rojda, savunmasında hakkındaki iddialara ilişkin şunları söyledi.    "Duruşmada hazır bulunma talepli dilekçeme cevap verilmedi. Kilometrelerce uzakta SEGBİS'le savunma yapmayı sağlıklı ve adaletli bulmuyorum. Hakkımda ifade veren 2 tanık yaklaşık olarak 2 yıl önce yakalanmış ve etkin pişmanlık yasasından yararlanmıştır. Tanıkların seçimlerden 7 ay sonra hakkımda ifade vermeleri kayyım atama planının başlangıcıdır.   Tanıklar ilk teslim oldukları zaman tüm bildiklerini anlatması gerekirken ben seçildikten sonra hakkımda ifade verdi. Tanık beyanlarından 13 gün sonra gözaltına alınarak tutuklandım. Tanık beyanları kayyıma gerekçe yapıldı. İktidarın seçim öncesi yaptığı açıklamalarıyla kayyım hazırlığı içerisinde olduğu açıktı. İddianamede seçim çalışmalarımız dahi illegalize edilmeye çalışılmış. Toplumu sadece bunlarla ikna edemeyecekleri için tanıklara başvurulmuş. Bu nedenle siyasi bir davadır. Newroz'a katılmış olmam tek başına örgüt üyesi olduğum anlamına gelmez. Belediye başkan adayı olduğum için sadece halkla selamlaştım. İddianamede geçen 3 etkinlikte örgüt propagandası olarak nitelendirilemezler. Emrah Budak ve Ercan Tuci yakalanır yakalanmaz itirafçı olmuşlardır.   ‘Ailemin can güvenliği tehlikede’   Bana dair tek bir ifade vermeyen tanıklar ben seçildikten 7 ay sonra neden fotoğraf teşhisim yaptırılıyor. Lice 2019 adlı gizli tanık madem seçilmememi istiyor neden yıllarca takip ettiğini söylediği halde beni ihbar etmedi? Lice 2019 ifadesine bakıldığında bana ve aileme karşı husumetli olduğu bellidir. Ailemin can güvenliği tehlikededir. Tanık beyanlarını kabul etmiyorum. Devlet tarafından köylere sürekli operasyonlar yapılıyor. Böyle bir durum karşısında tanıkların ileri sürdüğü gibi anne ve babamın yaşadığı eve sürekli örgüt üyelerinin gidip gelmesi ve şuana kadar kimsenin tutuklanmamış olması güvenlik zafiyeti olmaz mı? Bunlar kayyım atamak için hazırlanmış senaryolardır. Tanıklar önceden hazırlanmış ifadelerin altına imza atmıştır. Tanık ifadeleriyle gözaltına alındım. Gözaltındayken kayyım atandı. Bu davanın hangi saiklerle açıldığının göstergesidir. Beraatımı istiyorum. "   Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden SEGBİS'le duruşmaya katılan itirafçı Ercan Tuci, tanımadığı ve görmediği Rojda’nın annesinin ve babasının yaşadığı evine 2016 ve 2018 yılı olmak üzere iki defa gittiğini ileri sürdü. Hangi örgüt üyeleriyle ve kaç kişi olarak eve gittiklerini tam olarak hatırlayamadığını kaydeden Ercan Tuci,  emniyette verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirtti.   Mahkeme başkanı: Tanık sorularla zor durumda bırakıldı   Rojda’nın avukatı Bawer Mızrak’ın itirafçı Ercan Tuci'ye ifade verme aşamasını ve şeklini sorması üzerine araya giren mahkeme başkanı, tanığın sorularla zor durumda bırakıldığını söyledi. Avukat Resul Tamur'un Ercan Tuci'ye şu ana kadar kaç kişi hakkında ifade verdiği sorusuna da mahkeme başkanı, Ercan Tuci'yi “cevap vermek zorunda değilsin” şeklinde uyarması dikkat çekti.   Avukatlar tutanak tutulması talebine mahkemeden ret   Salondaki uğultuları tespit eden mahkeme başkanın kimin konuştuğunu sorması üzerine Meral Danış Beştaş ve Remziye Tosun cevap verdi. Yaşanan kısa süreli gerginliğin ardından mahkeme başkanı, salonun boşaltılmasını istedi. Bunun üzerine milletvekilleri ve mahkeme başkanı arasında uzun süreli bir gerginlik yaşandı. Yaşananları tutanak altına almak isteyen Rojda’nın avukatları mahkeme başkanının kararıyla koruma polislerince tutanak tutulmasına izin verilmeden salondan çıkarıldı.   Daha sonra verilen 15 dakikalık aranın ardından duruşma kapalı olarak devam etti.   Kapalı devam eden duruşmada tanık Ercan Tuci, Avukat Resul Tamur’un kaç kişi hakkında ifade verdiğini, kaç kişiyi teşhis ettiği şeklindeki soruları dosya ile ilgili olmadığını ileri sürerek cevaplamadı.   İddia makamı suçun vasfı ve mahiyeti mevcut delil durumu, atılı suçun CMK 100 maddesinde yer alması cezanın alt ve üst sınırı gerekçesi ile tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.   Savcılık mütalaasına karşılık Avukat Resul Tamur, SEGBİS kaydının yapılması talebini tanık beyanlarının yönlendirme üzerine olduğunu duygu ve düşüncelerinin birebir tutanaklara geçmediğinden talepte bulunduklarını kaydetti.   ‘Tanığa yol gösterdiniz’   Tanığa sorulan soruların varsa çelişkilerin ortaya çıkarılmasına yönelik olduğunu belirten Resul Tamur, “Mahkeme başkanı olarak tanığa soru sormamızı engellemeniz sorduğumuz soruya tanığın yerine geçerek tanığa yol gösterecek şekilde cevap vermiş olmanız akabinde duruşmayı kapalı olarak ve beyanlarımızı almadan yürütme çabanız ve üyeler olarak her birinizin duruma ayrı ayrı sessiz kalması mahkeme başkanı ve üyeler olarak bu dosyada tarafsız olmayacağınız, bu sebepten dolayı siz başkan ve üyeleri tek tek ve ayrı ayrı reddediyoruz. Bunlara ilişkin karar verilmesini istiyoruz” dedi.   Mahkeme heyeti avukatların taleplerini soyut ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek mahkeme heyetinin reddine ilişkin talebi reddetti.   ‘Dosya kumpas dosyasıdır’   Tutukluluğa ilişkin verilen mütalaaya karşı savunma yapan Avukat Baver Mızrak, yaşananlardan kaynaklı mahkeme kararının net olduğunu söyledi. Baver Mızrak, “27 Mart tarihinde seçimden önce 00.40’da bir gece ansızın diyebileceğimiz bir vakitte tutulan araştırma tutanağı ile birlikte başlamaktadır. Tutanak öncesinde bir adet eylem görüntüsünden bahsedilmiş ve tanık ya da gizlik tanık olmadığı belirtilmiştir. Bu eylem görüntüsü ve suç unsuru barındırmayan bir görüntüdür. Bu eylem binaen Diyarbakır CBS tarafından soruşturma başlatmış ve yine aynı hızla aynı gün dosya hakkında kısıtlama kararı getirilmiştir. Bizce dosyanın şişirilmesi amacı ile birkaç etkinlik daha dosyanın arasına getirilmektedir. Fotoğraf teşhisi usule uygun değildir. Ev fotoğrafının üzerinde Rojda Nazlıer’in evidir. Bu durumda tanığın başka evi gösterecek hali yoktur. Dosya bir kumpas dosyasıdır. Tanıkların beyanlarına ilişkin ayrıntılı araştırma yapmanız gerekmektedir” diye konuştu.   Rojda ise Diyarbakır’da doğup büyüdüğünü dile getirerek, köye taziye ve bayramlar dışında gitmediğini, tanıkların yalan söylediğini kaydetti.   Verilen aranın ardından mahkeme heyeti gizli tanık Lice 2019’un beyanının alınması için celse arasında hazır edilmesine karar verdi. Rojda’nın üzerine atılı suç vasfı tutuklukta geçirdiği süre cezanın alt ve üst sınırının adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesi ile tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 20 Nisan’a erteledi.   ‘Mahkeme gerçekten taraflı ve bağımlıdır’   Duruşmadan sonra adliye önünde yapılan açıklamaya HDP’li milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Remziye Tosun, Musa Farisoğulları, HDP Diyarbakır il eşbaşkanı Hülya Uyanık ve partililer katıldı. Açıklamayı yapan Meral Danış Beştaş, “Bu mahkeme gerçekten taraflı ve bağımlıdır. Rojda Nazlıer’in bugün tahliye olması gerekiyordu. Tutuklanmamış olması gerekiyordu. Yargı bu yargılamaları tümüyle siyasi saiklerle yaptığını ilan etti. Bu mahkeme kesinlikle bu davaya bakmamalıdır. Yargının herkesin güvencesi olması gerekiyor. Kayyım atanan bütün belediye başkanlarımızın ve rehin alınan belediye eşbaşkanlarımızın derhal serbest bırakılması çağrısında bulunuyoruz. Ellerinde hiçbir delil olmadığı için bu yöntemlere başvuruyorlar” dedi.