Sendika eşbaşkanları: Evlere ekmek dahi girmiyor 2020-01-16 09:02:49   DİYARBAKIR - Asgari ücret tutarına ve zamlara tepki gösteren sendika eşbaşkanları, “Utanmadan müjdeli bir haberimiz var diyorlar. Emekçiyle dalga geçiyorlar. İnsanlar asli ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma geldiler. İhraç olan arkadaşlarımızın evlerine ekmek dahi girmediğini söyleyebiliriz. Bir çıkış yolu bulunmadığı taktirde ekonomik kaos katlanarak devam edecektir” dedi.   Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2020 yılı için açıkladığı asgari ücret 2 bin 324 lira 70 kuruş. Bir yandan ekonomik kriz derinleşirken bir yandan da zamlar gelmeye devam ediyor. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Yasemin Noyan ve Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş) Diyarbakır 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Hanife Kardaş konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   ‘Evlere ekmek dahi girmiyor’   “Enflasyon rakamları açıklanıyor. Bir çocuğun bile inanmayacağı rakamlardan bahsediliyor” diyen Yasemin, markette, pazarda açıklanan rakamların karşılığının bulunmadığına işaret etti. Ekonomik kriz karşısında açlık sınırında bir asgari ücret belirlendiğini ifade eden Yasemin, “Bunu da bir lütufmuş gibi açıklıyorsunuz. Yalnızca ihraç olan işçiler değil çalışanlar da bu noktada ciddi zorlanmalar yaşıyor. 4+4 ya da 4+3’lerle verilen zamların da bir karşılığı yok. Maaşlar gün gün eriyor. İnsanlar asli ihtiyaçlarını bile karşılayamaz duruma geldiler. Bir de ihraç olan arkadaşlarımızı düşününce evlerine ekmek dahi girmediğini söyleyebiliriz” diye konuştu.   ‘Hukuksuzluklar bitirilerek demokrasiye dönülmeli’   Çok sayıda insanın ekonomik kriz sebebi ile intihara sürüklendiğine dikkat çeken Yasemin, tüm bunları görmezden gelerek “Biz çok güzel şeyler yaptık” demenin doğru bir yaklaşım olmadığını belirtti. Yasemin, sözlerine şöyle devam etti: “Bu intiharların önüne siyanürü yasaklayarak geçemezsiniz. Sizin kalıcı çözüm üretmeniz lazım. Ekonomik krizden çıkmak için yol ve yöntemleri bulmakla yükümlüsünüz. O yüzden de bir an önce bu hukuksuzluklar bitirilerek demokrasiye dönülmesi gerekiyor. Asgari ücretle çalışan arkadaşlarımızdan tutun da belediyede çalışan arkadaşlarımıza kadar bütününü kapsayan bir düzenlemeye ihtiyaç var. Bir çıkış yolu bulunmadığı taktirde bu kaos katlanarak devam edecektir.”   ‘Gün be gün daha da kötüye gidiyor’   Genel-İş Sendikası Diyarbakır 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Hanife Kardaş ise ekonomik krizin gitgide derinleştiğine işaret etti. Krizden en fazla etkilenenin işçi ve emekçiler olduğunu söyleyen Hanife, krizin en büyük sebebinin ise savaşlar olduğuna vurgu yaptı. Hanife, “Parayı emekçiye vermemek, ülkeye hizmet etmemek için savaşlara veriliyor. Halk ekonomik krizden nasıl çıkacağını bilmiyor. İktidar ise her taraftan sıkışmış durumda. Gırtlağına kadar battığı bu durumda krizden nasıl çıkılacağını kendileri de bilmiyor. Onlarca genç işsiz, insanlar krizden kaynaklı yoksulluk sebebiyle intihar ediyor. Binlerce işçi arkadaşımız ihraç edildi. Bir düzelme olacağına gün be gün daha da kötüye gidiyor” diye belirtti.   ‘Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar’   2020’nin ilk gününe yeni bir zamla gözlerini açtıklarını anımsatan Hanife, yurttaşların cebinden çıkan vergilerle ülke ekonomisinin döndürülmeye çalışıldığını kaydetti. Hanife, “Kaşıkla verip kepçeyle alıyorlar. Utanmadan asgari ücrete zam yaptıklarını söylüyorlar. Bir zahmet o sarayı bir bıraksınlar, ayakları çamura batsın ondan sonra işçinin ve emekçinin zam oranını düşünsünler. Bir emekçi aldığı 2 bin lira para ile evini, ailesini nasıl geçindirecek? Çocuğunu nasıl okutacak? Halkın içine girsinler daha sonra zam yaptıklarını söylesinler. Zam yaptıklarının fazlasını da vergilerle geri alıyorlar. Vergiler gittikçe artıyor. Aldıkları 30-40 milyar maaşla işçinin durumunu tabii anlamazlar. Bir ay maaşlarını almayıp işçinin aldığı ücreti alsınlar, o maaşla geçinebileceklerse işçi de geçinsin” ifadelerini kullandı.   ‘Toplumsal bir ses çıkmalı’   Hanife yurttaşlara şu sözlerle çağrıda bulundu: “Bu sessizlik artık nereye kadar? Ekonomik kriz, zamlar, esnafın kepenk kapatması, intiharlar, ihraçlar, işsizlik ve daha bir sürü sorun için artık ayağa kalkmak gerekiyor. Utanmadan müjdeli bir haberimiz var, asgari ücrete zam yaptık diyorlar. Emekçiyle dalga geçiyorlar. Vicdanları rahat mıdır? Tüm bu yaşananlara karşı toplumsal bir ses çıkmalı. Buna karşı mücadele edilmediği sürece ezilen hep işçi, emekçi olacaktır.”