Ayşe Gökkan: Parçalanmışlığa karşı mücadele etme sözünü yineliyoruz 2020-01-13 09:04:24   Beritan Canözer   DİYARBAKIR - Kürtlerin ulusal birlik yolunda attığı adımlarda kadınlar olarak öncülük misyonunu yükleneceklerini kaydeden TJA aktivisti Ayşe Gökkan, “Kadını yok sayan erkek egemen, feodal, militarist tavrı kabul etmiyoruz. Parçalanmışlığa karşı mücadele etme sözünü yineliyoruz. Ya bir olacağız ya da yok olacağız. Yok olmayı kabul etmiyoruz ve mücadele alanını genişletiyoruz” dedi.   Diyarbakır’da 22 Aralık’ta düzenlediği resepsiyonda çok sayıda siyasi parti, kurum ve sivil toplum örgütü bileşenleri ile bir araya gelen Birleşik Kürt Kadın Platformu, gerçekleştirdiği tartışmaların ardından sonuç bildirgesini yayınladı. Yayınlanan bildirgede, “Tek bir sonuca vardık: Kürtler birlik olmadan başta Kürt kadınlar olmak üzere Kürdistan’ın dört tarafına dayatılan soykırım ve sömürge politikalarından kurtulamayız” belirlemesi dikkat çekti. Bölgede yaşanan saldırı ve acıların hak ihlallerini aştığı belirtilen bildirgenin içeriğini ve tartışmalarını Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Ayşe Gökkan değerlendirdi.   ‘Birlik olmalıyız’   Yüzlerce kadınla bir araya geldiklerini ve tartışmalar yürüttüklerini dile getiren Ayşe, kadınların ulusal birlik için öncülük yapabileceği noktasında değerlendirmeler yaptıklarını belirtti. Kadınlar olarak ara ara bir araya geldiklerini söyleyen Ayşe, “Kürdistan’ın durumunu konuşuyorduk, tartışıyorduk. Fakat bu kez her şehirden, bölgeden arkadaşımızın katılabileceği bir resepsiyon yapmak istedik. 2010’da Amed’de, 2013’te Hewlêr’de bir araya gelmiş ve bir kadın konferansı gerçekleştirmiştik. Ulusal birlik için yürütülen çalışmalarımız devam ediyor. Biliyorsunuz Güney’de, Kuzey’de, Rojava ve Rojhilat’ta Kürtlere ve kazanımlarına yönelik yoğun saldırılar söz konusu. Kürt halkının saldırılar karşısında birlik olması gerekiyor. Bunun için elimizden geleni yapmalıyız. Kadınlarla da bunları tartıştık. Neler yapabileceğimizi konuştuk. Bu şiar ve hedefle çalışmalarımıza devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.   ‘Kadınlar olarak bu oyunları boşa çıkarmalıyız’   “Kürt halkı üzerindeki baskı ve saldırılar basit ele alınmamalı” uyarısında bulunan Ayşe, Kürtleri yok etmeye yönelik bir saldırı politikasının devrede olduğuna dikkat çekti. Bu saldırılar karşısında birlik olunması gerektiğinin altını çizen Ayşe, Kürt halkının birliğini ilan etmezse ve korumazsa Kürt katliamlarının hiçbir zaman sona ermeyeceğine dikkat çekti. Ayşe, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt halkı şahsi çıkarlarını gözetmeden Kürtlerin birliği için çalışmalıdır. Bu görev ve sorumluluk hepimizindir. Bu saldırılar yalnızca bir Kürdistan parçasına yönelik değildir, Kürt halkının statüsüne yöneliktir. Platformumuz da bu çerçevede ittifak ile kuruldu. En büyük amacımız Kürt birliğini sağlamak ve buna kadınlar olarak öncülük etmek. Asimilasyon politikalarını ve saldırıları en derinden hisseden kadınlardır. Kürt kadınları şahsında dil, kültür ve kimliğimize yönelik milliyetçi, faşizan ve cinsiyetçi saldırılar gerçekleşiyor.”   Ayşe, platform olarak bir araya gelmelerinin nedenlerinden birinin de bu milliyetçi, faşizan ve cinsiyetçi saldırılara karşı örgütlü bir kadın mücadelesi yürütmek olduğunu kaydederken, “Bu saldırılara asla izin vermeyeceğiz ve her zaman özsavunmada olacağız. Bütün Kürt kadınları da bu saldırılara karşı çıkmalıdır. Bu oyunları kadınlar olarak boşa çıkarmalıyız” dedi.   ‘Birliğimizle Kürtlerin birliği sağlanacaktır’   Ayşe, kadın mücadelesinde ve direnişinde yer almasıyla Hevrîn Xelef’i örnek vererek, “Hevrîn Xelef’in katledilmesi hükümetin, paramiliter güçlerin ve DAİŞ’in Kürt kadınına yaklaşımının göstergesidir” diye vurguladı. Dış güçlerin amacının Kürtlerin parçalanması olduğuna dikkat çeken Ayşe, “Kürt kadınları olarak ulusal birlik yolunda hem öncü hem de aracı olmalıyız. Birlik çalışmalarına öncülük edecek olanlar şüphesiz kadınlar olmalıdır. Bizim birliğimizle Kürdistan’ın birliği sağlanacaktır. Yoksa Kürtler katliam ve saldırılardan asla kurtulamayacaktır” sözlerine işaret etti.   ‘Ayşe Şan’ın vasiyetini yerine getireceğiz’   22 Aralık’ta düzenlenen resepsiyonda ortaya çıkan kararları ve tartışmaları aktaran Ayşe, Kürt birliği noktasında önemli adımlar atılması gerektiğinin ve bunun için görüşmeler sağlayacaklarının altını çizdi. Özgürlüğün tek çaresinin tüm parçalardaki Kürtlerin birlik ve dayanışmasından geçtiğini söyleyen Ayşe, şunları kaydetti: “Kürt siyasetçiler, Kürt halkı birlik isteğimizi ve talebimizi duymalıdır. Bizler her çevreden Kürt kadınlar olarak mücadelemizi büyütmeyi hedefliyoruz. Kadını yok sayan erkek egemen, feodal, militarist tavrı kabul etmiyoruz. Parçalanmışlığa karşı mücadele etme sözünü yineliyoruz. Kürtlerin birliği yolunda kadının bakış açısıyla hareket etmeleri noktasında çalışmaları hızlandıracağız. Ya bir olacağız ya da yok olacağız. Yok olmayı kabul etmiyoruz ve mücadele alanını genişletiyoruz.”   Öte yandan Ayşe, Ayşe Şan’ın vasiyetini yerine getirmek üzere de çalışacaklarını kaydetti. Ayşe, “Ayşe Şan’ın vasiyeti olan Amed’de defnedilmesi için kadınlar olarak görüşmeler alacak ve süreci hızlandıracağız” dedi.