Çağlar Demirel’e 7 yıl 6 ay hapis cezası 2020-01-10 12:44:26   DİYARBAKIR - Milletvekili olduğu dönemde dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklanan HDP'li Çağlar Demirel'in Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında mahkeme heyeti Çağlar’a 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin Anayasa'da yapılan geçici bir değişiklikle dokunulmazlıklarının kaldırılması sonrası 2015'te gözaltına alınarak tutuklanan HDP eski Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel'in Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Örgüt üyeliği” suçlaması ile yargılandığı davanın 7’inci duruşması görüldü.  Ses ve Görüntü Bilişimleri Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılması beklenen Çağlar’ın rahatsızlığı nedeniyle katılamadığı duruşmada avukatları Reyhan Yalçındağ ve Mesut Beştaş hazır bulundu. Duruşmaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, HDP Diyarbakır il eşbaşkanı Hülya Alökmen ve Çağlar Demirel’in ailesi katıldı.   Çağlar, "Örgüt üyesi olmak" suçlamasıyla yargılanıp 7 yıl 6 ay hapis cezası alırken, “örgüt propagandası yapmak”, “2911 sayılı yasaya muhalefet” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlarından ise beraat etti.    Duruşmaya katılmak sakıncalı göründü!   Mahkemenin Çağlar Demirel’in duruşmada bizzat hazır bulunmasının, ‘sakınca’ doğurup doğurmayacağına ilişkin celse arasında tutuklu bulunduğu Kocaeli 1 nolu F Tipi Cezaevi’ne yazı yazdığı ve cezaevinin cevabında sakınca bulunduğuna dair tutanak düzenleyerek mahkemeye gönderdiği görüldü.   Mahkemede sanığın duruşmada bizzat hazır bulunması zorunlu görünmediğinden ‘yüz yüzelik’ ilkesi kapsamında sanığın bizzat mahkemede hazır edilmesine yer olmadığına karar vererek duruşmaya devam edildi.   İddia makamı önceki mütalaayı tekrar etti   İddia makamı 15 Kasım 2019 tarihli mütalaasını tekrarlayarak Çağlar Demirel’in cezalandırılmasına ve üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi ön görülen ceza miktarı ile adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçesi ile tutukluluk halinin devamını talep etti.   ‘Birçok talebimiz reddedildi’   Savcılığın mütalaasına karşı savunma yapan avukat Reyhan Yalçındağ, “Müvekkilimizin güvenlik gerekçesi ile duruşmaya getirilemeyeceğine dair yazıyı göremiyoruz. Müvekkil yerine müdafii savunma yapmak müvekkil adına esas hakkında bu celse savunma yapmayacağız. SEGBİS aracılığı ile olsa söyleyecekleri vardır. Mütalaanın içeriğinde yer aldığı duruşma tutanağı müvekkile ulaşmamış. Birleşen iddianameler olduğu halde ilk yargılama döneminin gerisine düştük. Bari savunma ve adil yargılanma hakkı olsun. Birçok talebimiz reddedildi. Yasama sorumsuzluğu gereğince bir önceki ara karardan vazgeçilerek birleşen iddianamelerdeki konuşmaların müvekkilin dışarıda tekrarlanmasına kaynaklı meclise müzekkere yazılarak tutanakların talep edilmesini istiyoruz” dedi.   ‘Soruşturmayı yürüten kolluk görevlileri FETÖ’den tutuklu’   Soruşturmayı yürüten kolluk görevlilerinin FETÖ’den tutuklandığını hatırlatan Reyhan, “Biz beraat talep etmiyoruz. Ceza vermemeniz gerektiğini dile getiriyoruz. Meclisten konuşma tutanaklarının istenilmesini talep ediyoruz. Konuşmalar tespit edilmeden karar tesis edilemez. Konuşmaların çözüm tutanağı nerede? Var mı yok mu? Müvekkilin bazı konuşmaları Kürtçe’dir. Türkçe’ye doğru çevrilmiş mi bilmiyoruz. Mütalaanın müvekkile gönderilmesini talep ediyoruz. Tutukluluğun hiçbir koşulu olmadığı halde sırf iktidar istiyor diye tutukluluk halinin hukuksuzluğu ne kadar sürecek” diyerek müvekkilin tahliyesini talep etti.   ‘Tutukluluğun hukuki olmadığı gayet açıktır’   Ardından savunma yapan Avukat Mesut Beştaş, “Kovuşturmanın genişletilmesi talebimiz olmuştu. Yargılamanın şekli olarak yapıldığını ortaya koyan unsurlardı. Ancak yargılama şekli bile yapılmıyor. Tutukluluğun hukuki olmadığı gayet açıktır. Hukuksuzluğun ortadan kaldırılması için tahliye kararının verilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.   ‘Emniyet mensubu dışında kimsenin görüşü bulunmuyor’   Avukatların tevsii tahkikat taleplerini reddeden mahkeme esas hakkında savunmaları için avukatlara son sözü verdi. Buna tepki gösteren avukat Mesut Beştaş, “Müvekkilin konuşmalarının tamamını eleştiri olmadığını iddia etmek Türkiye’den bir haber olmaktır. Mütalaa müvekkile tebliğ edilmemiştir. Mütalaası ve iddiası belli olmayan bir oturumun yargılama olma şansı yoktur. Savunması yapılmamış oturum yargılama ifade etmesi mümkün değildir. İstinat edilen suçlamaların nelerden ibaret olduğuna dair emniyet mensubu harici hiç kimsenin dosyada görüşü bulunmamaktadır. Son olarak savunması yapılmayan bir oturum savunma makamının sözünü ve bizzat yargılananın ne ile yargılandığına dair istinat kendi yüzüne okunmadan gerçekleştirilen oturumda verilecek bir ceza ceza değildir. Sadece çıplak güce dayalı hukuk dışı faaliyet olup yargılamayı katleden bir uygulamadır. Bu çerçevede bizim esas hakkında savunma yapmamız mümkün değildir” dedi.   ‘Biz bitti demeden bu yargılama bitmez’   Mahkemenin Anayasa’nın 83/1 maddesi başta olmak üzere birçok amir hükmünü görmezden geldiğine işaret eden Reyhan Yalçındağ ise, “Biz bitti demeden bu yargılama bitmez. Tarafı olduğunuz uluslararası sözleşmelerle hep birlikte bunu göreceğiz. Biz bu süreci hakları ihlal edilenlerin yanında durma gibi sorumluluğumuzla tamamlayacağız. Sizleri de vicdanınız ile baş başa bırakıyoruz” diye konuştu.   Ceza verilip tutukluluk halinin devamına karar verildi   Verilen aranın ardından Çağlar Demirel’in “örgüt propagandası yapmak”, “2911 sayılı yasaya muhalefet” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan beraatına karar veren mahkeme heyeti “örgüte üye olma” iddiası ile 7 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine karar verdi. Mahkeme Çağlar Demirel’in tutukluluk halinin hükmen devamını kararlaştırıldı.