Newaya Jin’ın yeni sayısı çıktı: Küllerimizden yeniden doğarız 2020-01-02 09:38:38   HABER MERKEZİ - Kadın gazetesi Newaya Jin’ın ocak sayısı, “Anka kuşuyuz, küllerimizden yeniden doğarız” manşetiyle çıktı. Gazete, 9 Ocak 2013’te Paris’te katledilen 3 Kürt siyasetçi kadını manşetine taşıdı.   Avrupa’da yayınlanan aylık kadın gazetesi Newaya Jin’ın 178’inci sayısı “Anka kuşuyuz, küllerimizden yeniden doğarız” manşetiyle çıktı. Gazete bu sayısında 9 Ocak 2013’te 3 Kürt siyasetçi kadının yaşamını yitirdiği Paris Katliamı’nı manşetine taşıdı. Katliamın hedef ve sonuçlarına dair analizlerin yanı sıra katledilen üç devrimci kadına dair anlatılar da gazetede yer alıyor.   Ocak sayısında Elif Mercan, kaleme aldığı yazıda dikkatleri kapitalist sistemin bugüne dek katlettiği kadınlara çekti. Bu durumun kadın hareketlerine asla geri adım attırmadığı hatırlatmasında bulunan Mercan, “Onlar bizim yeni kavgalara atılma cesaretimiz oldular” dedi   Direnişte kadın öncülüğü   Sokağa çıkma yasağı döneminde tanıklık ettiği direnişi anlatan HDP eski Milletvekili Besime Konca ise Sêvê Demir, Fatma Uyar, Pakize Nayır, Bejin, Feride ve Asya Yüksel’in şahsında kadın öncülüğünü hatırlattı. Besime, 4 Ocak 2016’da Silopi’de katledilmek istenenin, “Kürt kadınların devlet şiddetine, inkar ve imha politikasına boyun eğmeyen cesareti, özgürlük bilinci, inancı ve iddiası olduğunu” aktardı. Aynı temayı Kürtçe sayfada yorumlayan TJA aktivisti Gülcihan Şimşek de her üç devrimci kadının temsil ettiği mücadelenin karakterine dikkat çekti.   ‘Devrim olmayı başaran Sara…’   Paris’te katledilen devrimci kadınlardan ve PKK’nin kurucularından Sakine Cansız’ın (Sara) kavgasını yazısında anlatan Deniz Bilgin, Sakine Cansız için “Devrim olabilmeyi başarmış insanın gücü, tüm iktidarlardan, hırslardan daha güçlüdür. Yenilmezdir” ifadelerine yer verdi. Deniz, her bir kadının bıraktığı kişisel mirasın herkesçe çoğaltılması gereken toplumsal bir hafıza, kadın hafızası olduğunu belirterek, Sakine Cansız’ın bu hafızanın en güçlü parçası olduğunu dile getirdi.   Sakine’yi “Bir Manifesto” olarak tanımlayan Sema Mazlum da onun mücadele dolu yaşamına ilişkin önemli belirlemelerde bulundu. Gazete, Sakine Cansız’ın bir dönem Maxmur Kampı’nda eğitim verdiği öğrencilere de ulaşarak onların duygu ve düşüncelerine yer verdi.   Gazetenin köşe yazarlarından Zerya Gül ve Gulistan İke de kadın kırımı politikalarına karşı kadın mücadelesinin öncülüğünü üstlenen kimliklere odaklandı.    Fidan Doğan’a (Rojbîn) dair anlatısında ise Zilan Diyar, “Rojbîn’in çağın acımasızlığına karşı katı bir yürek, donuk bir bakışla değil, narin bir benlikle ayakta durmayı başardığını” anımsattı.   Leyla Şaylemez’in (Ronahî) kişiliği, arayışları ve mücadele dinamizmine ilişkin yazı kaleme alan Dilan Amed, “O’nu yanağına yapışıp kalan çukur gamzesi, gerçekleri dobraca dillendirişindeki masumiyeti, kavgaya soyunurkenki keskin kararlılığı ve bitimsiz enerjisi ile anımsıyoruz…” dedi.   ‘Las Tesis’ eylemleri   Yazısında “Las Tesis” eylemlerine işaret eden Eylem Ronî, bu direnişin karanlığı yırtarak sokaklara ruh ve eyleyiş kattığını hatırlattı. “Sudan’ın ‘Kandakalar’ının, Irak’ın mendil satan kadınının ve Lübnan’da erkek iktidara tekme atan kadınların, Rojava'nın kadın yüzlü devriminden feyz aldığını” vurgulayan Eylem, Mezopotamyalı kadınların güneş gibi doğduğunu söyledi.   Newaya Jin’ın yeni yıl sayısında eko-feminist perspektiften Kürt özgürlük hareketi ve Jineolojî üzerine doktora yapan İtalyan feminist aktivist Gea Piccardi ile yapılan söyleşi de yer alıyor. Berfin Güneş ve Berfin Kurban’ın “Ataerkil sistem analizinde Maria Mies ve Öcalan arasında benzerlikler” bağlamındaki sorularını yanıtlayan Gea, önemli tespitlerde bulundu.