Yasak, gözaltı ve şiddete rağmen kadınlar ayağa kalktı 2020-01-02 09:05:43   VAN - TJA’nın başlattığı ‘Değişim Ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk’ kampanyasını değerlendiren TJA aktivisti Rojbin Bor, yeni bir kampanya ile mücadelelerinin süreceğini ve daha fazla kadına ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.   Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) "Değişim Ve Özgürlük İçin Sen de Ayağa Kalk" sloganıyla başlattığı kampanyanın sonuna gelindi. 19 Temmuz’da deklere edilen kampanya erkeğin değişimi, barış ve kadın, özsavunma, kadına yönelik şiddet, kadın ve tutsak kadın hakları gibi başlıklar üzerinden yürütüldü. Bölge illeri başta olmak üzere Van, Diyarbakır,Mardin, İstanbul, İzmir gibi metropollerde de kampanya kapsamında renkli eylem etkinlikler gerçekleştirildi. Kampanyanın en yoğun çalışmasının yürütüldüğü illerden biri olan Van’da erkek egemen sisteme karşı mücadeleyi hedefleyen kadınların etkinlikleri Valilik yasaklarına rağmen ilgiyle sürdürüldü. TJA aktivisti Rojbin Bor, tacize, tecavüze, kadın katliamlarına, istismara karşı başlatılan kampanya kapsamında Van'da yürüttükleri çalışmaları değerlendirdi.    ‘Kadınlarla yoğun temas halinde olduğumuz bir süreçti’    Kampanya kapsamında çok yoğun bir eylem ve etkinlik süreci yaşadıklarını ifade eden Rojbin, “Çok yere dokunan, birçok yerle temas halinde bulunan ve her türlü baskıya, tacize karşı geniş bir çalışma alanı yarattık” dedi. Eylül ayı etkinliklerini “Barış” temalı yürüttüklerini ve bu kapsamda mahallelerde, sokaklarda kadınlarla bir araya geldiklerini aktaran Rojbin, yine 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle de Musa Anter Barış Park’ında sendikaların öncülüğünü yaptığı etkinliğe katıldıklarını belirtti.    ‘Polis Valilik yasaklarından cesaret aldı’   Ekim ayında “Öz savunma” başlığıyla kampanyalarını sürdürdüklerini hatırlatan Rojbin, birçok etkinliğin engellendiğini kaydetti. Rojbin, bu baskıların Kasım ayı içerisinde de artarak devam ettiğini belirterek,25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yapacakları  yürüyüşlerinin “Valilik yasakları” kapsamında engellendiğini söyledi. Rojbin, “Aslında sadece bizim değil muhalif her kesimin etkinliği Valilik tarafından yasaklandı. Yasaklar gerekçe edilerek  kimi zaman darp ve şiddete maruz kaldık” dedi.    ‘Kadın tutsaklara çıplak arama dayatıldı’   Aralık ayında ise İnsan Hakları Haftası kapsamında hasta tutsaklarla dayanışma etkinliklerini yürüttüklerini kaydeden Rojbin, “Özellikle ilimizde bulunan Van T Tipi ve F Tipi cezaevlerinde ciddi hak ihlalleri yaşandı. Hak ihlalleri kadın tutsaklara yönelik çıplak arama dayatmaları, yine çocuğuyla tutsak olan kadınlara hiçbir özgünlük durumu verilmemesi ciddi bir sorundu. Ayrıca sıklıkla disiplin cezaları verilmesiyle birlikte tutsakların dışarıdan soyutlanması gibi birçok hak ihlali yaşandı” ifadelerine yer verdi.    ‘Ekolojik yıkımlara, tahribatlara karşı aktif eylemsellik başlattık’   Kampanya kapsamında ekoloji alanında yaptıkları etkinlikleri aktaran Rojbin, Çatak ilçesinde yapılmak istenen Hidroelektrik Santrali (HES) projesine karşı mücadele verdiklerini kaydetti. Yine Van Gölünde oluşan kirliliğe karşı yaptıkları etkinliklere yerelden birçok kadın dahil ettiklerini belirten Rojbin, “Merkez ilçelerden gölde kıyı temizliğinden tutun buna yönelik yurttaşlarla birlikte ‘gölümüzü nasıl koruyabiliriz’  yönünde tartıştık. Ekolojik yıkımlara, tahribatlara karşı aktif bir eylemsellik içinde yer aldık.”    Rojbin son olarak, çalışmalarının bu kampanyayla sınırlı kalmayacağının altını çizerek, yeni bir kampanya süreci ile hedeflerinin daha çok kadına ulaşmak olduğunu dile getirdi.