Cinsel saldırı davası: Karakolda polis, adliyede savcı suçladı 2019-12-11 16:49:11   ANKARA - Hasan Bilgili tarafından cinsel saldırıya maruz kalan Ç., olayın ardından şikayette bulunmak için gittiği Yaşamkent karakolunda yaşadıklarının daha da vahim olduğunu, savcılık aşamasında ise ifadesini alan savcının, “Ben kadınım sen de kadınsın kaç yaşında kızsın, nasıl tecavüze uğradın ben uğrayamazken, sen nasıl tecavüze uğruyorsun” dediğini aktardı.   Ankara’da sahibi olduğu VCOM hayvan hastanesinde 3 Nisan 2018’de yanında çalışan veteriner hekim Ç.B’ye cinsel saldırıda bulunan Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesinde öğretim görevlisi Prof. Dr. Hasan Bilgili 45 günlük tutukluluğunun ardından re’sen tahliye edilmişti. Sanık hakkında hazırlanan iddianamede “nitelikli cinsel saldırı”, “cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma”, “tehdit ve hakaret” suçlarından, delilleri yok etmede ona yardım eden veteriner hekim Serkan Durmaz hakkında “basit cinsel saldırı” ve “alıkoyma, hakaret, tehdit” suçlarından yine sanığa yardım eden jinekolog Hüseyin Şenyurt hakkında ise “suç delillerini yok etme” suçundan açılan davanın ilk duruşması verilen aranın ardından Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ediyor.   ‘Deliller karartıldı, tutarlılığın kalmadı dedi’   Duruşmanın başlamasıyla Ç., savunmasına kaldığı yerden devam etti. Sanık Hasan Bilgili’nin Hüseyin Şenyurt’un kliniğinde kendisini tehdit etmeye devam söylediğini söyleyen Ç,. “Hasan Bilgili 'Beni şikâyet edemezsin. Deliller de karartıldığına göre senin tutarlılığın kalmadı’ dedi. Ve sonra şikâyette bulunmayacağım dedim. 'Benimle bu klinikte çalışmaya devam edeceksin' dedi. Ben 'çalışmak istemiyorum' deyince ‘Gelip çalışacaksın’ dedi. Ben normalde de Nisan ayının 5’inde çıkmayı düşünüyordum. Çıkmadan bu olayı yaşadım. Devamlı klinikte alkol almalarından, Serkan Durmaz’ın hayvanlara şiddet uygulamasından rahatsız olmuştum. O an orada canımı kurtarmak için ‘Bana bir iki gün müsaade edin ondan sonra geleyim’ dedim” diye belirtti.   Sonrasında hemen polise gidemediğini ifade eden Ç., evine gittiğinde birkaç kez baygınlık geçirdiğini aktararak, “Biraz daha düşüncelerim toparlanmaya başladıktan sonra ben bu adamı şikâyet edeceğim diye düşündüm. Hüseyin Şenyurt'un, ‘Bence şikayet etme. Sana ne yapacaklarını biliyor musun? Koluna bir damga basacaklar. Herkes senin tecavüze uğradığını bilecek. Rahatça gezip dolaşabilecek misin?. Kimsenin yüzüne bakamayacaksın. Erkekler hep sıyrılır zaten’ dediği geldi aklıma” diye belirtti.     ‘Karakolda yaşadıklarım daha vahimdi’   Eve geldikten sonra annesi ile sanıklar hakkında şikayette bulunmak için Yaşamkent karakoluna gittiklerini aktaran Ç, karakolda yaşadıkları şöyle anlattı: “Karakolda yaşadıklarım daha da vahimdi. İfade vermeye çalışırken polis memuru bana devamlı ‘Bak bu adam profesör. Senin bunla ilişkin olabilir mi, evli barklı adam neden böyle bir şey yapsın? Klinikte başka biriyle ilişkin var mı?’ dedi. İfade vermeye çalışırken polis memuru sürekli ilişki imasında bulundu. ‘Hasan Bilgili’nin canı seni çekmiştir’ dedi. ‘Avukat ve psikolog istiyorum bu şekilde ifade vermek istemiyorum’ dedim. Polis memuru ‘Sana bu gecede nereden avukat bulacağız, bunlar öyle kolay şeyler değil’ dedi. İfademde avukat ve psikolog istemiyorum diye not düşmüşler. Gözüm bulanık gördüğü için fark ettim. Polis memuru bana psikolojik şiddet uyguladı. ‘Serkan Durmaz’dan şikayetçiyim kendimde değilim ne yapıp yapmadığını hatırlamıyorum’ dedim. Sonra polis memurları benim klinik eşyalarımı getirdi. Eşyaları masanın üzerine koydular. Polis memuru ‘Tecavüz şeyini niye buraya koyuyorsun ıyy yere at’ dedi. İfadeden sonra hastaneye götürüldüm.’   Savcı: Ben kadınım ben uğrayamazken sen nasıl tecavüze uğradın   Daha sonra savcılık ifadesinde savcının kendisine “Ben kadınım sen de kadınsın. Kaç yaşında kızsın nasıl tecavüze uğradın? Ben uğrayamazken, sen nasıl tecavüze uğruyorsun” dediğini aktardı. Ç., “Savcı bana  kamera görüntülerinde hatırlamadığım kısımlarda ‘Hasan Bilgili kolundan çekiyor gibi değil sanki sen koluna giriyormuşsun gibi duruyor’ dedi. Odasından çıktığımda baygınlık geçirdim. Bunu anlayabilmiş değilim” dedi.   ‘Delilsizliğe kurban edilmiş bir dosya hazırlanmış’   Ç.’nin ardından avukat Aslı Arıhan söz aldı. Bu kadar ağır bir travma altında birinden her şeyi aynı şekilde anlatılmasının beklenilmesinin doğru olmadığını vurgulayan Aslıhan, “Savcı hanım aynen müvekkilimin dediği şeyleri kendisine söyledi. Ben gittiğimde de ‘Ben dosya ile çok şey yapmak istiyorum inandırıcı değil’ dedi. Tecavüze uğrayan birinden sanki size kitap okur gibi ilk yaşadığı anı tamamıyla anlatılması isteniyor. Bu mümkün değil. Yine aynı savcının daha önce tacize maruz kalan İspanyol bir öğrenciye ‘Bu saatte alkol alırsan başına bunlar gelir’ demişti. Sonrasında şikayette bulunmuştuk. Sonra savcı değişti. Karakolla ilgili müvekkilim şikayette bulunmuş ona takipsizlik verilmiş. Adli tıp raporu çok savsaklanmış.15 gün bekletilmiş. Delilsizliğe kurban gidilecek bir dosya hazırlanmış. O yüzden müvekkilim tüm bu travmaya rağmen burada anlatmak istedi” ifadelerini kullandı.    Sanık avukatı görüntülerin silindiğini söyledi   Ardından söz alan sanık avukatı Hatice Çağlar olay gününe ait görüntüleri dosyaya sunduklarını belirtmesi üzerine mahkeme heyeti, “O görüntülerin kaydı iş yerinde durmuyor mu? Devamına ulaşabilir miyiz?” diye sordu. Sanık avukatı görüntülerin silindiğini söyledi.    Ç., verilen ilaçlar ve fiziksel işkence sonucunda bir ay ayağa kalkmakta zorlandığını ve aylarca dışarıya çıkamadığını söylerken sanık avukatlar, Ç.,’ye yönelik tecavüzü meşrulaştıran sorular yöneltti. Sanık avukatı Hüseyin Şenyurt’un delilleri karartmasına ilişkin Ç., ‘ye “Vajen nasıl bir organdır” diye sorarken, tıbben vajinal temizliğin mümkün olmadığını iddia etti. Müşteki avukatı müvekkilinin büyük bir baskı altında olduğunu savundu.