Kadınlar Urfa’dan seslendi: Saldırılara karşı sessiz kalmayacağız 2019-11-25 12:17:52   URFA - 25 Kasım kapsamında Urfa’da bir araya gelen kadınlar yaptıkları açıklamada, “Yürütülen her savaş en çok kadın ve çocuklara zarar vermekte, kadın kazanımlarını yok etmeyi amaçlamaktadır. Bu anlamda biz kadınlar bu saldırıları, kendi değerlerimize ve sistemimize yöneltilmiş saldırılar olarak görüyor ve buna sessiz kalmayacağımızı belirtiyoruz. Savaş demek kadınlar için, ölüm, şiddet, tecavüz, yoksulluk demektir” dedi.   Urfa İl Kadın Platformu öncülüğünde, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Ahmet Bahçıvan İş Merkezi’nde çok sayıda kadın kurumunun katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya Urfa İl Kadın Platformu bileşenleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve çok sayıda kadın katıldı. Polis engellemesine rağmen kadınlar açıklama yapacaklarını kaydederek, polis engelini tanımadı. Açıklamayı kadınlar adına HDP Urfa İl Eşbaşkanı Emine Çetiner okudu. Erkek egemen kapitalist sistemin yarattığı ulus-devlet anlayışını ayakta tutmak ve yaşatmak için her türlü kirli savaş politikasının devreye konulduğuna dikkat çeken Emine, sömürgeci sistemin Ortadoğu’yu savaşa sürükleyerek kendini yaşatmayı esas aldığını kaydetti.   ‘Yürütülen savaş en çok kadın ve çocuklara zarar veriyor’   Uluslararası tekellerin aşırı kâr hırsının akıl almaz boyutlara ulaştığını ifade eden Emine, aşırı sağcı, gerici, otoriter, popülist iktidarların, faşizm ve savaş politikalarının yükselişini bu temelde sürdürdüğünü söyledi. Emine, “Yürütülen her savaş en çok kadın ve çocuklara zarar vermekte, kadın kazanımlarını yok etmeyi amaçlamaktadır. Bu anlamda biz kadınlar bu saldırıları, kendi değerlerimize ve sistemimize yöneltilmiş saldırılar olarak görüyor ve buna sessiz kalmayacağımızı belirtiyoruz. Savaş demek kadınlar için, ölüm, şiddet, tecavüz, yoksulluk demektir. Savaştan kaçarak sığındıkları ülkelerdeki kamplarda kalan kadınların fuhşa zorlandıklarını, Türkiye gibi ülkelerde ikinci, üçüncü eş olarak satıldıkları çarpıcı bir o kadar da acı bir gerçekliktir. Savaştan şiddetten kaçarak başka ülkelere sığınan kadınları; ucuz işgücü olmak, başta sağlık olmak üzere temel hizmetlere ulaşamamak, yoksulluk, yurtsuzluk, geleceksizlik, umutsuzluk, ayrımcılık ve bunların yarattığı psikolojik yıkım beklemektedir” dedi.   ‘Kadına yönelik saldırıların tümü ideolojik ve politiktir’   Tüm dünyada kadınlarının güvencesizliğe, işsizliğe, eril zihniyete ve aileye daha çok mahkûm edildiğine dikkat çeken Emine, “Kadınların birçok hakkını yüzyıl önce elde ettiği ülkelerde bugün seçme seçilme, üreme, boşanma, sosyal güvenceye sahip olma, eşit işe eşit ücret gibi en temel medeni ve sosyal ve ekonomik haklar ayaklar altına alınmaktadır. Diğer yandan da, tüm bu saldırılara ve yarattığı şiddet biçimlerine, kürtaj yasaklarına, yoksulluğa, işsizliğe, ayrımcılığa karşı dünyanın her yerinde kadınların itiraz ve direnişleri yükselmektedir” diye kaydetti.   ‘Neredeyse günde iki kadın katlediliyor’   Neredeyse günde iki kadının en yakınındaki erkekler tarafından katledildiğinin altını çizen Emine, son 17 yılda bu rakamın 15 binin üzerine çıktığını vurguladı. Sadece eylül ve ekim ayında 86 kadının katledildiğine tanıklık ettiklerinin altını çizen Emine, “Kırıkkale’de eski eşi Fedai Baran tarafından defalarca bıçaklanarak 10 yaşındaki kızının gözleri önünde katledilen Emine Bulut’un ‘ölmek istemiyorum’ haykırışı tüm kadınların haykırışıdır. İktidarın cesaretlendirdiği eril zihniyetin beslediği bu cinayetlerde, katilleri koruyan, cezasız bırakan eril yargı suç ortağıdır. Ceren Damar Şenel cinayetinde de AKP vekili Şirin Ünal’ın evinde gerçekleşen Nadira Kadirova’nın ölümü, birçok yönüyle ülke gerçekliğini gözler önüne sermektedir. Yargının erkekleri korurken, öldürülen kadınların itibarına saldırmakta ne kadar ileri gidebileceğini göstermektedir” ifadelerini kullandı.    ‘Her yer suç mahali!’   Her gün yüzlerce kadın evde, işte, sokakta, erkek şiddetine maruz kaldığını ya da şiddet tehdidi altında ölümle burun buruna yaşamlarını sürdürdüğünü söyleyen Emine son olarak şunları kaydetti: “Her yer, her mekân kadınlar için şiddet ve cinayet mahalline dönüşmüş durumdadır. Kadınların hiçbir can güvenliği olmadığı böylesi bir atmosferde, kadına yönelik şiddeti önleme, kadınları koruma yerine mevcut mekanizmaları dahi yok eden iktidar, erkek-devlet şiddetinin boyutunu gözler önüne sermektedir.”   Yapılan açıklamanın ardından kadın “Jin jiyan azadî” sloganları atarak HDP il binasına geçti.