Kadınlardan kadınlara çağrı: 25 Kasım’da alanlara 2019-11-23 09:13:25       İSTANBUL-  25 Kasım’da Tünel’de yapılacak olan yürüyüşe çağırı yapan kadınlar, dünyanın her yerinde kadınlar olarak sokaklarda olacaklarını ve taleplerini dillendireceklerini kaydetti   Her yıl kadınlar kasım ayı boyunca 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında sokaklara çıkarak kadın katliamlarına dikkat çekiyor ve taleplerini haykırıyorlar. Bu yıl da çeşitli eylem ve etkinlikler ile 25 Kasım’a giden kadınlar, İstanbul’da yürüyüş düzenleyecek. Taksim’de bulunan Tünel Meydanı’nda 25 Kasım’da saat 19.00’da bir araya gelecek olan kadınlar, her sene olduğu gibi bu sene de taleplerini seslendirecek. Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) üyesi Ezgi Bahçeci, Özgür Genç Kadınlar (ÖGK) üyesi Tanya Kara ve Sultangazi Kadın Dayanışma üyesi Hülya Emsalsiz, İstanbul’da ki yürüyüşe çağrı yaptı.    ‘Savaş politikalarına karşı ses çıkarıyoruz’   Türkiye’nin Doğu ve Kuzey Suriye’ye yönelik başlattığı saldırılar da kadınların hedef alındığını söyleyen Ezgi Bahçeçi, “Burada kadınlara dönük, kadınların iradelerini dönük, kadın mücadelesini kırmaya dönük saldırıları kadınların bedenleri üstünden yapmaya çalışıyorlar. Çeşitli işkencelerle şiddet biçimleriyle bu savaşı sürdürmeye çalışıyorlar” dedi. Hem bölge bakımında hem de dünya kadın hareketi bakımından kadınların Kuzey ve Doğu Suriye’deki halka desteğinin sürdüğünü dile getiren Ezgi, “Dolayısıyla biz kadınlar savaş politikalarına karşı Türkiye cephesinde ses çıkarıyoruz ve orayla dayanışmaya çağırıyoruz” diyerek kadınlara seslendi.    Ana akım medyaya eleştiri   Tevgera Jinên Azad (TJA) üyelerinin gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını değerlendiren Ezgi, “Esas olarak yürüttükleri kadın mücadelesi, özgürlük mücadelesi ve TJA’nın faaliyetleri nedeniyle gözaltı yapılıyor. Bu durum çeşitli havuz medyasında ‘örgüt propagandası’ ve ‘örgüt üyeliği’ şeklinde manipüle edilmeye çalışıldı” diyerek kadınların medyada hedef haline getirilmesini eleştirdi. Ezgi, “Tabi ki başta Kürt özgürlük hareketine, HDP’ye TJA’ya bileşen kadın kurumlarına havuz medyası illegalize etme çabası, başka türlü gösterme çabasının yanında özellikle de Kürt Kadın Hareketi’nin örgütlü gücü olan mücadelesine özel bir saldırıdır” sözlerini kullanarak kınadıklarını belirtti.    Ezgi, “Kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze, savaşa, ekonomik krize, yoksulluğa karşı tüm kadınları alanlarda olmaya çağırıyoruz” diyerek, dünyanın her yerinde kadınlar olarak sokaklarda olacaklarını ve taleplerini dillendireceklerini kaydetti.    ‘İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün uygulayın’   Kadınların karşılaştıkları ihlallere dikkat çeken Tanya Kaya, kadınların kazanılmış haklarına dönük saldırıların olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin 2011 yılında imzaladığı İstanbul Sözleşmesi ile kadınları koruyan 6284 Sayılı Kanun’a değinen Tanya, İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284’ün uygulanması gerektiğini ifade etti. “Ekonomik krizin kadınlara yansıması şiddet oluyor” diyen Tanya, konuşmasının devamında şunları ifade etti: “Bugün ülkemizde savaşa ve ekonomiye bütçe ayıranlar yoksulların, emekçilerin haklarını, aynı zamanda yaşamını giderebilecekleri ihtiyaçlarına kesinlikle bütçe ayırmıyor ve dolayısıyla da yaşadığımız topraklarda müthiş bir yoksulluk ve ekonomik kriz olarak yansımasını görüyoruz. Dolayısıyla biz kadınlar olarak her zaman barışın yanında olduk aynı zamanda bunun sözcüleri de olduk. Bunu söylemeye de devam edeceğiz. Biz barışın yanındayız ve barışı savunuyoruz.  Bugün biz savaşta kadınların sürekli olarak şiddete uğramasının karşısındayız. Bunun türlü yansımalarının da elbette her zaman karşısında olacağız.”    Tanya, son olarak üniversiteli genç kadınlar olarak 25 Kasım’da alanda olacaklarını belirtti.    ‘Toplumsal kriz kadın üzerinden katmerleşen şiddete dönüşüyor’   Sultangazi Kadın Dayanışması Derneğinden Hülya Emsalsiz ise 2020’de çıkarılması planlanan yeni yargı paketinde olacağı ifade edilen çocuk ile istismar faili arasındaki yaş farkının 10’un üzerinde olmaması ve evlilik gerçekleşmesi halinde cezanın ertelenmesi düzenlemesine ilişkin bunun karşısında durmak için kadınların çok ciddi anlamda birleşmesi gerektiğinin altını çizdi. 25 Kasım’da Tünel’de yapılacak olan yürüyüşün önemine vurgu yapan Hülya, “Bu yargı paketi, artan kadın cinayetleri, İstanbul Sözleşmesi’ne uyulmaması durumu var. Buna karşı sesimizi çıkarmamız lazım. Türkiye’deki intihar olayları genellikle erkekler ama kendileriyle birlikte kadın ve çocuklarını da öldürüyorlar. Bu da farklı bir erkek şiddeti. Ülkede gelişen hem sosyal, hem ekonomik, hem toplumsal krizin kadın üzerinden artarak katmerleşen bir şiddet haline dönüşüyor. Kadın örgütleri olarak, bir araya gelip bu sözleşmelerin hayata geçirilmelerini, yapılan şiddetin yasalar çerçevesi içerisinden karşılığını bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.   Kadınlara çağrı   Hülya, konuşmasının sonunda şunları söyledi: “Bu seneki örgütlenme biçimlerimiz arasında yerelde örgütlenme yapmaya çalışıyoruz. Yereldeki kadınlar en çok şiddete uğrayan, en çok cinayete kurban giden kadınlar buradaki kadınlardır. Onlara ulaşarak 25 Kasım’a çağırıyoruz.”