‘Kadınlar eşitlik, özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyecek’ 2019-11-16 09:01:37   Dilan Babat / Habibe Eren   ANKARA -  Kadın siyasetçilere yönelik artan gözaltı ve baskıların, Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz durumundan ayrı ele alınamayacağına işaret eden EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, “İktidar kadınları susturmaya çalışarak toplumu elinin altında tutmaya çalışıyor. Kadınların susmayacağını bildikleri için de mücadelesini pasifize etmek istiyor” dedi.    Van ve Ankara’da geçtiğimiz günlerde yapılan operasyonlarda çok sayıda kadın siyasetçi, Tevgera Jinên Azad (TJA) faaliyetleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınmıştı. Kadınlar günlerce gözaltında tutulurken, Van’da da iki kadın, demokratik eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek tutuklanmıştı.  Son dönemlerde özellikle kadın siyasetçilere yönelik baskılar artarak devam ederken, ana akım medyada ise mücadele yürüten kadınları hedef gösteriyor. Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken kadınlara yönelik artan baskıları değerlendirdi.   ‘Kürt kadınlarına yönelik baskılar katmerlenerek devam ediyor’   Kadına yönelik şiddet devam ederken, kazanımlarının da farklı politikalarla gasp edilmeye çalışıldığının altını çizen Şükran, yaşananların tesadüf olmadığını dile getirdi.  Şükran, “Yaşanılan krizlerden kaynaklı intiharlarda artışlar yaşanırken ve buna çözüm bulunması gerekirken, Kürt kadınlarına yönelik baskılar katmerlenerek devam ediyor. Seçimlerden sonra bir kayyım sürecini yaşıyoruz. Daha önceki kayyım atamalarına karşı Kürt halkı kendi iradesini ortaya koydu. İktidar bunu sindiremediği için yeniden belediyelere kayyım atadı. Önceki dönem belediyelerde çalışan kadınlara yönelik baskıların artarak devam ettiğini, kadın kurumlarının kapatıldığını, eşbaşkanların tutuklandığını hepimiz gördük” dedi.    ‘Kadın mücadelesini pasifize etmek istiyorlar’   Belediyelere atanan kayyımlarla iktidarın ilk hedefinin kadınlar olduğunu vurgulayan Şükran, “Kadınları susturabileceklerini, nerede mücadele ediyorlarsa o mücadele alanını dağıtmaya çalışarak baskı altında tutacaklarını düşünüyorlar. Son gözaltıların da 25 Kasım’la bağlantılı olduğunu düşünüyoruz. Her örgüt ve her kurum 25 Kasım gelirken çalışmalarını daha fazla hızlandırıyor. 25 Kasım’ın güçlü geçmesini istemiyorlar.  Bu ülkede kadınlar vahşice katlediliyor ve kadınların buna karşı susmalarını istiyorlar ama kadınların susmayacağını bilen iktidar mücadelesini pasifize etmek istiyor” ifadelerini kullandı.    'Gözlatına alınanlara çılak arama gibi baskılarla mesaj veriliyor'   Ankara’da gözaltına alınan kadınların ana akım medyaya yansıyan haberlerini hatırlatan Şükran, iktidarın yanı sıra medyada da kadın mücadelesine karşı karalama kampanyası yürütüldüğüne dikkat çekti. “Savaş politikasının yürütüldüğü yerlerde bir halk teslim alınmak istenildiği zaman kadınlar üzerinde politikalar yürütülmeye başlanıyor” diyen Şükran,  bunun bir sonucu olarak, gözaltına alınanlara çıplak arama gibi baskılarla kadınlara ve topluma, mesajı verilmek istendiğini kaydetti. Tüm bunların toplumu sindirmek amacıyla uygulanan yöntemler olduğunu ifade eden Şükran, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün kadınların en temel hakkı olan nafaka hakkının gasp edilmesi, İstanbul Sözleşmesi’nin geri çekilmesi tartışmalarını bütünlüklü ele almak gerekiyor. Kadınları gözaltına alarak hem bunların önünü açmaya çalışıyorlar hem de kadın mücadelesini bitirmeye çalışıyorlar.”    ‘Bu politikalarla kadınların yılmadığı açıktır’   “Bir yanıyla ‘kadın erkek eşitsizliğinin fıtratında’ olduğunu söyleyen bir iktidar tarafından yönetiliyoruz, bir yanıyla da bu eşitsizliği körükleyen ve topluma kabul ettirmeye çalışan bir iktidar var” diyen Şükran, iktidarın kadınları ne kadar susturabilirse toplumu da o kadar elinin altında tutabileceğine inandığını dile getirdi. Şükran, “Kimi zaman yasayla, kimi zaman sokakta şiddet, gözaltı ve tutuklamayla baskı altına almaya çalışıyor.  Demokrasi ve haklarımızın genişletilmesi mücadelesinde her zaman iktidarın kadınları dışlayan yüzüyle karşı karşıya kalıyoruz. Bu politikalarla kadınların yılmadığı çok açıktır. Kadınlar her yerde ve en önde, alanlarda olarak, eşitlik, özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyecek” diye konuştu.    Şükran son olarak, 25 Kasım’da bütün kadınları daha güçlü bir mücadele hattı örmek için alanlara çağırdı.